Anne Adaylarına Sağlıklı Bir Yaz İçin 8 Öneri

Anne Adaylarına Sağlıklı Bir Yaz İçin 8 Tavsiye! «

Uzun ve sıcak yaz günlerinde, özellikle hamile kadınlar için bu aylar zorlu geçebiliyor. Terlemeler, sıcak basmaları ve el ayak yanmalarıyla anne adayları bu mevsimde pek çok faktörden olumsuz etkileniyor. Sıcak yaz günlerini daha hafif atlatmak ve bu dönemde sağlıklı bir gebelik için uzmanların açıkladığı yapılması gereken 8 madde:

D vitaminini doğal yöntemlerle alın

D vitaminini doğal yollardan almak için en uygun zaman yaz aylarıdır. D vitamini eksikliği özellikle hamile kadınlarda

• bakteriye bağlı vajinal enfeksiyon riskini artırmaktadır.

Gebelik sırasında sık görülen D vitamini eksikliği için 15- 30 dakika arasında güneşe maruz kalmak oldukça önemlidir. Lakin güneş ışınlarında yararlanırken UV ışınlarının yaratacağı olumsuz etkenlerden korunmak ve gerekli tedbirleri almak gerekmektedir.

Günde 8- 10 bardak su tüketin

Yaz aylarında oluşan sıcak havalar ve güneş ışınları su kaybına sebep olur. Bundan dolayı günde 8 – 10 bardak su tüketilmelidir. Bu dönemde idrar rengi su rengine yakın olması yeteri kadar su tüketildiğini gösterir.

Hafif yiyecekler ile yazı rahat geçirin

Anne adayı iseniz bir günü mutlaka 6 öğüne bölüp, az ve sık yemek yemek gerekmektedir. Yaz aylarında yağ ve karbonhidrat içeren gıdalardan özellikle uzak durulmalıdır. Yağ ve karbonhidrat içeren ağır yiyecekler sıcak ile bir araya geldiğinde yaz aylarının çok daha zorlu geçmesine sebep olmaktadır.

Yağlı ve karbonhidrat ağırlıklı yiyecekler yerine protein oranı yüksek gıdalar tüketilmelidir. Mesela; ızgara et, ızgara balık veya köfte ve tavuklu salata gibi. Yazın nimetlerinden yararlanarak özellikle mevsimin taze meyve ve sebzeleriyle beslenmek çok daha sağlıklı bir hamilelik geçirilmesini sağlar.

Yaz aylarının vazgeçilmezi meyveleri uygun miktarlarda tüketin

Anne adayları yazın meyveler bakımından çok zengin bir dönemde masum gibi görünen meyveleri fazla tükettiklerinde şeker bakımından tehli bir durumla karşılaşabilmektedirler. Yaz mevsiminde glisemik indeksi düşük meyveler (şeftali, ananas, yeşil elma), sıvı içeriği yüksek meyveler (kavun, karpuz vb.

) 1 porsiyonu geçmeyecek şekilde alınmalı ve açlığı geciktirdiğinden dolayı da ev yapımı meyveli yoğurtlar, ara öğünlerde ceviz, badem, fındık gibi yiyecekler tüketilmelidir. Omega vitamini yönünden zengin kuruyemişlerle beslenmek yazın sıcağının etkisini ortaya çıkartabilecek sıkıntılardan korunmayı sağlar.

Güneşin dik geldiği saatlerde dışarı çıkmayın

Sıcak intoleransı yani sıcağa olan hassasiyet gebelerde daha fazla görülmektedir.

• Günün sıcak saatlerinde kapalı ve serin ortamlarda bulunmak gerekir.
• Güneşin dik geldiği saat dilimlerinde dışarı çıkmamak önemlidir.
• Sıvı tüketimi önemli olmakla beraber, terlemeyle kaybedilen elektrolitleri yerine koymak için doğal meyve suları, süt ve spor içecekleri tercih edilmelidir. Bunlar kas kramplarını, yorgunluğu ve halsizliği gidermede faydalı olacaktır.

En faydalı yaz sporunun yüzme olduğunu unutmayın

Anne adayları yaz aylarında daha çok dışarıda yapılan etkinlikler ve spor faaliyetleri tercih edilmeli ve akşam saatlerinde yürüme, bisiklete binme, yüzme gibi sporlar yapılmalıdır. Yürürken yürüyüş temposunu ayarlamak çok önemlidir. Yaz aylarında yapılabilecek en güzel spor ise yüzmedir. Yüzme gebelikte;

• Bel ağrılarına iyi gelir.
• Kilo kontrolü için önemlidir.
• Normal doğumu kolaylaştırır.
• Yüzme vücudun ısı dengesini sağlar.
• Tüm vücut kaslarını çalıştırır.

Yüzmek için mümkün ise deniz tercih edilmeli ya da hijyen kurallarına uygun havuzlar tercih edilmelidir. Egzersiz yaparken sıvı tüketiminin arttığını göz ardı etmeden sıvı alımı ihmal edilmemelidir.

Yüksek riskli sporlardan uzak durun

Anne adayının, düşme riski yüksek olan ve temaslı sporlardan uzak durması gerekir. (Basketbol, plaj voleybolu, su topu, su kayağı, sörf, dalış) gibi sporlar bebek ve annenin sağlığı açısından yapmaması gereken sporlardandır.

Seyahatinizi planlarken sağlığınızı göz önünde bulundurun

Anne adayının yaz mevsiminde seyahate çıkmasında hiçbir sakınca yoktur.

• Eğer hava yoluyla yolculuk yapılması gerekiyorsa varis çorabı kullanılmalı ve koridorlarda yürüyerek yolculuk geçirilebilir.
• Eğer kara yoluyla yolculuk yapılacaksa 2 saatte bir dinlenme molası verilmeli ve 30 dakika yürüyüş yapılmalıdır.
• Arabayla yolculuklarda da varis çorabı kullanılmalıdır. Varis çorabı, uzun süre hareketsiz kalma durumundan dolayı gebelikte artan pıhtılaşmayı engelleyip olası sağlık sorunlarından korunmasını sağlar.
• Eğer gidilecek bölge Uzak Doğu, Afrika gibi bir yer ise kişi doktoru ile görüşmeli, mutlaka gerekli aşıları olmalıdır.

Источник: //www.sevgiliannem.net/anne-adaylarina-saglikli-bir-yaz-icin-8-tavsiye/

Çalışan Anne Adaylarına Öneriler

Yüksek tempolu ve çok yorucu bir işi olmayan anne adayları, gebeliklerinin son haftalarına kadar rahatlıkla çalışabilirler. Ancak çalışma zamanı ve şekli mutlaka kendilerini takip eden doktorları tarafından değerlendirilmelidir.

Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü, Kadın Hastalıkları-Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, çalışan anne adaylarının hamilelik sürecini sağlıklı geçirebilmeleri için önerilerde bulundu:

Kahvaltıyı Atlamayın

Çalışan anne adayları en düzensiz beslenen grubu oluşturur.

Bunun nedeni, sabah alelacele bir şeyler atıştırılarak güne başlanması, öğlen işyerinde çıkan yemeğin isteğe göre değiştirilememesi ve istenmeyen yemeği yemek yerine yine başka şeylerle öğünün geçiştirilmesi ve akşama yorgun argın eve gelindiğinde yine acelece yemek pişirilmesidir.

Haftada bir gün yapılan pazar kahvaltıları da dengesiz beslenmeye katkıda bulunur. Bunun çözümü ise sabah daha erken kalkıp dengeli bir kahvaltı yapmak, öğle yemeğini evden götürmek ve akşam yemeği için de eşten/aileden destek istemek olabilir.

Çekmecenizde atıştırmalık bulunsun

Sağlıklı ve kaliteli bir gebelik dönemi geçirmek için özellikle çalışan anne adayları beslenme alışkanlıklarını tekrar gözden geçirmelidirler.

Temel besin maddeleri olan et, yumurta, kuru baklagiller, süt ve süt ürünleri, sebze-meyve ve tahıllardan yeterince alınmalı, şeker ve yağ dengesi iyi ayarlanmalıdır.

Şeker ve yağ miktarı yüksek gıdalar besleyici özellikleri düşük ve kalorileri çok yüksek gıdalar olduğu için sınırlı ölçüde tüketilmesi gerekir. Fındık ve ceviz gibi kuruyemişler de yüksek kalorili olmamaları ve antioksidan etkileri nedeni ile iş ortamında sınırlı olmak üzere tüketilebilir.

Günden 2 fincandan fazla çay içmeyin

Anne adaylarının günlük kalori ihtiyaçları diğer kadınlara oranla 300 kalori daha fazladır. Kadınların normal beslenme düzenlerine hamilelikle birlikte 20 gram protein, 20 miligram demir ve 500 miligram kalsiyum eklenmelidir. 3 ana 3 ara öğün olmak üzere en az 6 öğün beslenilmelidir.

Sıvı gıdaları ve özellikle suyu (günde 2 litre) gebelik öncesine nazaran daha fazla tüketmek gereklidir. Kahve ve çayın günde 2 fincandan daha fazla tüketilmemesi önerilir. Ara öğünlerde lifli ve kepekli besinler sindirim sistemi için faydalı olacaktır. Ara öğünlerde havuç, elma gibi meyve ve sebzeler rahatlıkla tüketilebilir. Doğal meyve suları da başka bir alternatif olabilir.

Yine bu ara öğünler için süt, süt ürünleri ve sütlü tatlılar da rahatlıkla tüketilebilir.

Rahat ayakkabılar giyin

Anne adayları; iş ve günlük hayatlarında vücuda oturmayan, rahat hareket etmelerini sağlayacak hafif ve bol kıyafetler tercih etmelidir. Özellikle terlemeyi artıran sentetik kumaşlar yerine daha sağlıklı olan pamuklu kumaşlar tercih edilmelidir.

İç çamaşırlarında da buna dikkat etmeliler. Bu dönemde ayakkabı seçimi de oldukça önem taşır.

Babet gibi topuksuz veya yüksek topuklu ayakkabılar sıklıkla bel ağrılarına sebep olabileceğinden alçak topuklu ayakkabılar anne adayının çalışma ortamındaki rahatı için daha doğru olacaktır.

2 saatte bir 10 dakika mola verin

Anne adayının çalışma ortamının aydınlık ve iyi havalandırılmış olması çok önemlidir. Direkt klimaya maruz kalmayan bir bölümde rahat bir koltuğun olduğu ve dirseklerin 90 derecede durabileceği yükseklikteki masalar kullanılmalıdır.

Uzun süre dinlenmeden çalışmak kaslarda ağrıya ve dolaşım sisteminde bazı problemlere yol açabilir. Belli aralıklarla verilecek molalarda basit kol, bacak ve boyun hareketleri faydalı olur.

Mümkünse işe servisle gidip gelmek, öğle saatlerini ‘şekerleme’ yapmak için kullanmak, işini bir an önce bitirip geri kalan zamanını istirahat için harcamak veya işyerinden erken çıkma seçeneğini kullanmak da anne adayı için çözüm olabilir.

Servise binin

İş yerine servis, toplu ulaşım araçları veya eşiniz tarafından kullanılan özel araçla gitmek en idealidir. Aracı kendiniz kullanıyorsanız emniyet kemeri kullanımına özen göstermelisiniz.

Tansiyon ve kan şekeri düşme eğiliminin ortaya çıktığı durumlarda araç kullanılması önerilmez. Hamileliğin ikinci yarısından sonra anne adaylarının araç kullanımında daha yavaş seyreden trafikleri tercih etmeleri önemlidir.

32’nci haftadan sonra kısa mesafeler hariç anne adayının araç kullanması istenmez.

Yatmadan önce ılık duş alın

Çalışan ve günün önemli bir kısmını ayakta geçiren hamileler, evde ayaklarını ve bacaklarını yüksek bir noktaya kaldırarak dinlenmelidirler. İş sonrası evde basit yürüyüş veya temel egzersiz hareketleri ile toplardamarlardaki kan akışını düzenleyecek hareketler yapmaları önerilir.

Haftada 2-3 kez yüzme, her gün en az 20 dakikalık tempolu yürüyüşler ya da germe-gevşeme egzersizleri; hem anne adayının kendisini daha iyi hissetmesini sağlar, hem de doğuma iyi bir hazırlık olmaktadır.

Gece yatmadan alınan ılık bir duş; anne adayını rahatlatarak düzenli bir uykuya geçişi sağlar.

Источник: //cicicee.com/calisan-anne-adaylarina-oneriler/

Anne Adaylarına Bayram Tatilinde Sağlıklı Öneriler

Kadın Hastalıkları ve Doğum

Kurban Bayramı tatiline çıkacak anne adaylarının hava sıcaklıklarından olumsuz etkilenmemesi için daha dikkatli olması gerekiyor.

Sıcak havalarda yapılan yanlış uygulamalar hamilelik döneminde çarpıntı, nefes alamama hissi, ödem gibi rahatsızlıklara neden olurken erken doğum riski bile yaşanabiliyor. Memorial Hizmet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op.  Dr.

Nadide Korkut, hamilelerin daha rahat bir bayram tatili geçirmesi için dikkat etmesi gerekenler hakkında bilgi verdi. 

Doğum yaklaştıkça şikayetler de artıyor

Normal hava ısılarında bile sıcak basması ve huzursuzluk gibi sorunlar yaşayan anne adayları,  sıcak havalarda bu sorunları çok daha fazla hissedebilmektedir. Özellikle gebeliğin 8.

ayını dolduran anne adaylarının vücutlarında yük arttığı için çarpıntı, taşikardi, fenalık hissi ve rahat hareket edememenin getirdiği huzursuzluk hisleri olabilmektedir.

  Bu sorunlar aşırı sıcaklarla birleşince daha fazla hissedilebildiği gibi, daha erken evrede ortaya çıkabilmektedir.

Sıcağın etkisiyle bacaklarda oluşan ödemler huzursuzluk hissini arttırırken, dolaşım bozukluklarıyla birlikte yaşanan tansiyonun düşüklüğü olumsuz sonuçlar yaratabilmektedir. Yazın en çok karşılaşılan sorunların başında sıcak çarpmaları gelmektedir. Vücut ısısı artması ve terlemeyle birlikte yaşanan elektrolit kayıpları baş ağrılarını tetikleyebilmektedir.

Hareketsizlik yerine serin yerlerde aktif kalmayı seçin  

Aşırı sıcaklar ve hissedilen rahatsızlıkların artması, anne adaylarının daha hareketsiz bir yaşam şeklini seçmesine neden olabilmektedir. Ancak hareketsiz olmanın kan dolaşımını azaltacağı unutulmamalıdır.

Sıcak havalardan etkilenerek gün içinde hareketi azaltmak yerine serin yerleri tercih etmek daha doğru bir karar olacaktır.

Hafif yürüyüşler sonrası ayakları kaldırarak dinlenmek, sağlıklı bir doğum için dikkat edilmesi gereken konuların başında gelmektedir.

Susuzluk erken doğum riskini arttırabilir  

Sıcak dönemlerde anne adaylarını bekleyen en büyük tehlerden biri de vücudun susuz kalmasıdır. Özellikle hamileliğin son aylarında vücudun susuz kalması, kasılmaları arttırarak rahimin zamanından önce açılmasını ve erken doğumu tetikleyebilmektedir.

Bu dönemde su kaybına bağlı erken doğumların daha fazla olduğu göz önünde bulundurarak anne adaylarının günlük 2,5 -3 litre su tüketimine özen göstermeleri gerekmektedir. Bunun yanı sıra susuz kalınmasıyla yaşanan elektrolit kayıpları bulantılara da neden olmaktadır.

Su ihtiyacının karşılanması bulantı hissinin giderilmesini sağlayacaktır.

Tatil bölgenizi dikkatli seçin

9 günlük bayram tatili, eğlenme ve gezmekten çok dinlenmeye yönelik planlanmalıdır. İyi beslenmeye, hafif yürüyüşlere izin veren bir planlamanın içinde olmak daha sağlıklı bir seçim olacaktır.

Ayrıca tatil yapılacak bölgenin seçimi de önemlidir. Çok sıcak ve bunaltıcı bölgeler yerine daha serin ve nemsiz bölgeler tercih edilmelidir.

Tatile gidilecek yerlerin, tıbbi imkanların iyi olduğu bölgelerden seçilmesi, yaşanabilecek olası sıkıntıların önüne geçilmesi bakımından önemlidir.

Karayolu yerine uçağı tercih edin

Tatil yolculuklarında karayoluyla yapılan seyahatlerin saatlerce süreceği düşünülürse uçağı tercih etmek anne adayı için daha sağlıklı bir seçimdir.

Karayolu tercih edileceği durumlarda, anne adayının arka koltukta uzanıp ayaklarını yüksekte tutarak 2 saati geçmeyecek yolculuklar yapmasına özen gösterilmelidir.

Bununla birlikte uçakla yolculuk yapılacaksa doktordan rapor alınmasının unutulmaması gerekir. Birçok firma hamileliği 28-35 haftalarda olan anne adaylarından uçakla seyahat etmesinde sakınca olmadığına dair rapor istemektedir. 36 haftadan sonra doktor raporu olsa dahi yolculuklara izin verilmemektedir.

Kıyafetleriniz dar, ayakkabınız yüksek topuklu olmasın

Deniz tatili yapılacaksa mantar ve bakteri üretimini arttıran mayo gibi tüm vücudu saran sentetik kıyafetlerden uzak durarak, teri alan doğal malzemelerden üretilmiş kıyafetler tercih edilmelidir.

Vücut temizliğine dikkat edildiği gibi kıyafet temizliğine de özen gösterilmelidir. Ayaktan çıkarak denge sorununa neden olabilecek ayakkabılar yerine, 2-3 cm topuğu olan, arkası kapalı, bantlı ayakkabı ya da terlikler tercih edilmelidir.

Ayakkabı ya da terlikte ufak topuk tercihinin bel ağrılarına iyi geldiği unutulmalıdır.

Dalgalı denizde yüzmeyin

Hamilelik döneminde denizden dalgalı olduğu zamanlarda uzak durulması ve yüzerken kurbağalama stili yüzülmesi unutulmaması gereken detaylardır.

  Temiz olmayan havuzda ya da denizde yüzmek idrar yolu ve böbrek iltihaplarına neden olarak erken doğumu tetikleyebilir. Özellikle havuzdan çıktıktan sonra duş alarak mayonun değiştirilmesi alınacak tedbirler arasındadır.

Hamilelik sırasında denge kaybı sonucu düşmelere neden olabileceği için motosiklet ya da bisiklete binilmemelidir.   

Kefir ve ayran hem serinletici hem de sağlıklıdır

Hamileliğin başından sonuna kadar önemli olan beslenme düzeni tatilde de ihmal edilmemelidir. Bol meyve sebze tüketilirken tuz, şeker ve yağdan uzak durulmalıdır. Gazlı içecekler ile çay ve kahve yerine; süt, kefir ve ayran tercih edilebilir.

Источник: //www.hizmethastanesi.com/saglik-rehberi/anne-adaylarina-bayram-tatilinde-saglikli-oneriler/

Yaz Hamileliği İçin 8 Kritik Öneri

Yaz ayları, havanın aşırı sıcak ve nemli olmasının yanı sıra güneş ışığının yakıcı etkisi nedeniyle hamilelik sürecini güçleştiriyor. Sıcak hava terlemeyi artırarak su ve tuz kaybına yol açarken, nem de bu etkiyi artırıyor.

Sıcak ve nemin bir arada bulunması nefes alıp vermeyi zorlaştırıyor. Ayrıca hamilelikte ortaya çıkan akciğer hacminin azalması da nefes almayı zorlaştıran bir başka etken.

Bu dönemde kilo alımı ve gittikçe büyüyen bebek, diyaframın alttan yukarı doğru bir basınç yaratmasına yol açıyor ve bu nedenle akciğer hacmi de azalıyor.

Tüm bunların etkisiyle yaz mevsiminde hamilelik sıkıntılı bir süreç gibi görünse de, sanılanın aksine avantajları daha fazla.

Kışın hava koşulları yüzünden eve kapanarak geçirilen hamilelik sürecine kıyasla yazın açık havada geçirilen saatler, bol sulu gıdalar ve hamilelikte en faydalı spor olan yürüme ve yüzme alternatifleri bebeğinizi konforlu bir şekilde beklemenizi sağlayabiliyor.

Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Funda Öztürk yaz aylarında sağlıklı bir hamilelik geçirmeniz için dikkat etmeniz gereken noktaları anlattı, önemli önerilerde bulundu.

Tatil öncesinde mutlaka doktora gidin

Hamilelik döneminde tatilden mahrum kalmak zorunda değilsiniz, doğru planlamalar yaparak rahat bir tatil geçirebilirsiniz. Ancak tatil öncesinde hekiminize mutlaka muayene olun ve bir sakınca olup olmadığını öğrenin.

Tatilinizi mümkün olduğunca 32. hafta öncesinde planlayın, gideceğiniz yerdeki sağlık imkanlarını da araştırın. Sağlık kuruluşlarına rahatlıkla ulaşamayacağınız yerleri tercih etmeyin.

Gıdalar ve hijyeni önemseyin, yanınıza ilaçlarınızı almayı da unutmayın.

Su tüketimini artırın

Hamilelik döneminde yeteri kadar sıvı alınamaması durumunda “dehidratasyon” denilen önemli bir sorun gelişiyor. Anne adayının kan basıncı düşüyor, kandaki şeker ve tuz düzeyleri bozuluyor, nabız hızlanıyor ve ilerleyen dönemde bilinç bozulmaya başlıyor.

Sıvının yerine konulmaması durumunda da şok tablosuna kadar giden değişimler söz konusu oluyor. Tabi ki bebek de bu durumdan etkileniyor; bebeği saran amniyon sıvısı azalıyor, bebeğin gelişimi yavaşlıyor, hatta durabiliyor. Bu nedenle yaşamsal önem taşıyan su tüketimini hamilelik döneminde 2.

5-3 litreye çıkarmayı asla ihmal etmeyin.

Bu saatlerde güneşe çıkmayın

Hamilelikte kandaki düzeyi yükselen östrojen hormonları, cildi güneş ışıklarına karşı daha da hassaslaştırıyor ve bunun sonucunda ciltte lekelenmeler ortaya çıkıyor. Çok daha önemlisi hem annenin hem bebeğin hayatını tehdit edebilen güneş çarpması gelişebiliyor.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Funda Öztürk bu nedenle güneş ışınlarının yeryüzüne dik geldiği 11.00 – 17.00 saatleri arasında mümkün olduğunca dışarıya çıkmamanız gerektiği uyarısında bulunarak şu önerilerde bulunuyor.

“Mutlaka çıkmanız gerekiyorsa cildinize 30 dakika öncesinden yüksek koruma faktörlü güneş koruyucu kremler kullanmalı, güneş altında da uzun süre kalmamalısınız. Geniş kenarlı şapka ve açık renkli, pamuklu keten kumaştan rahat giysiler gibi koruyucu kıyafetleri de ihmal etmeyin.

Taze sıkılmış meyve suyu, limonata ve soda gibi bol mineral ile elektrolit içeren içecekler tüketmenizde de fayda var.”

Günde 1 şişe soda için

Yaz hamileleri beslenme konusunda yine şanslılar. Çünkü doğal ve sağlıklı sebze ile meyveye ulaşmak daha kolay oluyor. Ancak ev dışında geçirdiğimiz zaman fazla olduğu için dışarıda daha fazla yemek yiyoruz. Haliyle ishal ve besin zehirlenmeleri gibi tablolar da çok görülüyor.

Bu tür sorunlarla karşılaşmamak için dışarıda yediğiniz gıdaların temiz, etlerin de iyi pişmiş olmasına dikkat edin. Balık mevsimi olmadığı için deniz ürünlerinin taze olduğundan emin olun. Su ihtiyacının artmasıyla birlikte mineral ve tuz ihtiyacı da buna paralel olarak artıyor.

Bu nedenle hamilelikte tuz alımını kısıtlasanız da, tümüyle kesmeyin. Daha fazla tüketmemek kaydıyla günde 1 şişe soda içmenizde de fayda var.

Bol bol yüzün, yürüyün

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Funda Öztürk yaz mevsiminde bol bol yüzmeyi alışkanlık haline getirmenizi öneriyor. Suyun kaldırma gücü, suda rahat hareket etmenizi sağlayarak bacak ve sırt kaslarınızın güçlenmesine yardımcı oluyor.

Ancak yüzerken dikkat etmeniz gereken kurallar var; aşırı efor harcamamak, temiz bir ortamda yüzmek, öğlen saatlerinde değil güneşin daha az etkili olduğu saatleri seçmek ve güneş koruyucu kremler kullanmak gibi.

Eğer düzenli yüzme imkanınız yoksa ”yürüyüş” de iyi bir tercih olacaktır.

Güneşin etkisinin azaldığı akşam saatlerinde 45 dakika -1 saat boyunca, sizi çok yormayan bir tempoda yürüyüş yapmak sırt ve bacak kaslarını güçlendiriyor, sırt ağrılarını azaltıyor ve bacak damarlarında dolaşıma yardımcı olarak ödem gelişimini azaltmaya yardımcı oluyor.

Uçak yolculuğunu tercih edin

Hamilelik döneminde kısa seyahatler tercih sebebiniz olmalı. Çünkü uzun seyahatlerde çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkabiliyor.

Uzun seyahatlerde gelişebilecek en önemli problem ise dolaşım bozukluğu ve damar içi pıhtılaşma. Bu nedenle uçak yolculuğunu tercih etmenizde fayda var.

Ayrıca uzun seyahatlerde varis çorabı kullanmalı ve imkan varsa sık molalar vermeli, her 2 saatte bir kalkıp dolaşmalısınız.

Klimadan yararlanın, ancak…

Hamilelik döneminde klima kullanırken bazı tedbirleri almak çok önemli.

Klimaların periyodik bakımları düzenli yapılmalı, bakteri filtreleri kullanılmalı, ortam sıcaklığı aşırı düşük olmamalı ve klimanın kullanıldığı ortamlara belirli aralıklarla temiz hava girmesi sağlanmalı. Solunum yolu enfeksiyonu olan veya astım hastaları anne adayları ise klima kullanımından kaçınmalılar.

Ayaklara ekstra özen gösterin

Hamileliğin 5. ayından itibaren bebeğin anne karnında büyümesi ve kasık bölgesindeki damarlara bası etkisiyle bacak damarlarında dolaşım azalıyor. Bunlar yaz aylarında artan ısının etkisiyle birleşince çoğunlukla ayak, bilek ve bacaklarda ödem gelişebiliyor.

Bunu önlemek için rahat ayakkabılar tercih etmeli, bol su içmeli, yürüyüş yapmalı, uzun süre oturmanız gerekiyorsa ayaklarınızı uzatmalı, uyurken ayaklarınızı bir yastıkla yükseltmelisiniz. Ayrıca ayak ve bacaklara masaj uygulaması da fayda sağlıyor.

Источник: //www.yesiltopuklar.com/yaz-hamileligi-icin-8-kritik-oneri.html

Anne Adaylarına 8 Öneri

Bir kadın için şüphesiz, hamilelik dönemi en özel zamanlardan biri. Ancak aynı zamanda büyük bir sorumluluk. Bebeğinizin ve sizin sağlığınız için yapmanız gereken öyle çok şey var ki… Ancak korkmanıza hiç gerek yok. İşte size, gebe olduğunuzu öğrendiğiniz ilk andan itibaren uygulayabileceğiniz 8 öneri.

1- Folik Asit Alın

Hamile kalmadan önce folik asit almaya başlamalısınız. Eğer şimdiye kadar almadıysanız bile hemen başlamakta fayda var.

Folik asit kullanan annelerin bebeklerinde beyin-sinir sistemi anomalilerini azaltıyor Bu açıdan folik asit açısından zengin olan yeşil yapraklı sebzeler, tahılca zenginleştirilmiş kahvaltılıklar, kepekli ekmek, meyve suları sizin için ideal olacaktır. Ayrıca doktorunuzun tavsiye edeceği yeterli miktarda folik asit içeren bir ilacı da düzenli olarak kullanabilirsiniz.

2- Sağlıklı Beslenin

Bebeğinizin ve sizin sağlığınız için doğru beslenmeniz gerektiğini aklınızdan çıkarmayın. Günlük besin alımının üçte biri nişastalı yiyeceklerden olmalıdır. Bunun için patates, makarna, pirinç, tahıl ürünleri ve ekmek yemelisiniz. Günde 5 porsiyon meyve ve sebze ile 1 porsiyon et ve balık yemeye çalışın.

Somon balığı, uskumru gibi balıklar ve koyu yeşil yapraklı sebzeler, bebeğinizin göz sağlığı ve beyin gelişimi için ihtiyaç duyduğu yağ asitleri bakımından oldukça zengin birer kaynaktırlar. Enerji için demir zengini yiyecekleri tercih edin. Sütü, tereyağı ve tabii ki suyu asla ihmal etmeyin.

3- Sorunlu Yiyeceklerden Uzak Durun

Taşıdıkları riskler dolayısıyla hamilelik boyunca uzak durmanız gereken bazı yiyecekler vardır. Bunlar:

– Yumuşak olgunlaşmamış peynir, pastörize edilmemiş koyun ve keçi sütünden yapılmış peynir ve çiğ yumurta; listeria (gebelikte fetüse geçerek düşüğe sebep veren bir bakteri türü) enfeksiyonu riski taşıdıkları için tehli olabilir.

– Ciğer ve ciğer ürünleri fazla alındığında bebeğinize zarar verebilecek yüksek miktarda A vitamini taşırlar.

– Eğer ailenizin alerjik bir geçmişi varsa; çocuğunuzun da olma riskine karşı yer fıstığından uzak durun.

– Özellikle gebeliğin ilk 3 ayında diet kola ve suni tatlandırıcıları kullanmayın.

4- Sigara İçmeyin

Uzmanlar hamilelik süresince içilen sigaranın bebeğinizin soluma zorluğu ve düşük kilo sorunlarıyla doğma riskini artırdığına inanıyorlar.

Araştırmalar gösteriyor ki, sigara içmek bebeğinizin folik asit, B ve C vitaminlerinin emilmesini engelleyebilir ve bu da hamilelikte değişik hastalıklara sebep olabilir.

Eğer sigarayı bırakmakta zorlanıyorsanız derhal bu konuda profesyonel yardıma başvurun.

5- Alkol Kullanmayın

Her ne kadar bazı otoriteler haftada 1 veya 2 kere alınan 2 ünite alkolün (1 ünite, 1 kadeh şaraba, 1 ölçü sert içkiye veya yarım şişe biraya eşittir) kabul edilebilir bir miktar olduğunu söylese de, bazıları da kesinlikle içki içilmemesi gerektiğine inanıyorlar. İçki içmeyi tercih etseniz bile kesinlikle sarhoş olacak kadar alkol almayın.

6- Hamileliğinizi Saklamayın

Birçok anne adayı bir süre için mutlu haberi kendilerine saklamak isterler. Ancak bazı kişileri hamile olduğunuzu öğrenir öğrenmez haberdar etmek gerekir. Birçok ilaç ve tıbbi uygulamadan gebelik sırasında uzak durulmalıdır.

Bu yüzden eczacı, doktor ve diş hekiminize hamile olduğunuzu söylemelisiniz. Eğer sizi ve bebeğinizi risk altında bırakabilecek bir mesleğiniz varsa işvereninizi de haberdar etmeniz gerekecektir. Örneğin; mikrobiyoloji ve tarım işlerinde çalışıyorsanız zararlı organizmalarla temas etmemeye çalışmalısınız.

Fiziksel güç gerektiren bir işte çalışıyorsanız düşük riskine karşı dikkatli olmalısınız.

7- Toksoplazmosisten Kaçının

Toksoplazmosis (kedi vs. hayvanların tükürük, dışkı ve salgılarıyla insana geçen hastalık )doğmamış bebeğinize zarar verebilecek bir enfeksiyondur. Neyse ki önlenebilir ve tedavisi mümkündür. Toksoplazmosis riski nedeniyle çiğ et ve şarküteri ürünlerini (salam, sucuk, pastırma, sosis) yemeyin. Doğacak bebeğinizi korumak için;

– Sadece iyi pişmiş et yeyin

– Et hazırladıktan, bahçe ile uğraştıktan, sebze ve meyve yıkadıktan ve de kedi-köpek gibi hayvanları sevdikten sonra mutlaka ellerinizi yıkayın.

– Bahçe işleri ile uğraşırken eldiven giyin.

– Sebze ve meyveleri topraktan temizleyebilmek için iyice yıkayın.

8- Doktorunuza Başvurun

Hamileliğinizin farkına varır varmaz, ideal olarak 12. haftadan önce doktorunuza başvurun. Doktorunuz size; alınması gereken önlemler, yapılacak işlemler ve doğum tarihi gibi konularda yardımcı olacaktır.

Sorabildiğiniz kadar soru sormaktan çekinmeyin. Doktora gitmeden önce sorularınızı unutmamak için bir yere not etmek size yardımcı olacaktır.

Ne çeşit bir doğum istediğinize bir an evvel karar vermelisiniz çünkü hamilelik tahmin ettiğinizden daha hızlı gelişir.

Источник: //www.bebek.com/anne-adaylarina-8-oneri/