Antibiyotik Nedir, Nasıl Kullanılır?

Antibiyotik Nedir? Ne İşe Yarar? Etkileri Nelerdir?

Antibiyotik Nedir, Nasıl Kullanılır?

Antibiyotik, herhangi bir mikroorganizma tarafından, başka bir mikroorganizmayı öldürmek veya çoğalmasını durdurmak için üretilen her türlü maddedir.

Antibiyotik üretimi, onu üreten mikroorganizma için selektif bir avantaj sağlar.

Örnek olarak, Penicillium tarafından üretilen antibiyotikler, doğada rekabet halinde olduğu diğer mikroorganizmaların büyümesini önleyerek Penicillium’a rekabette önemli bir avantaj sağlar.

Etkileri Nelerdir?

Antibiyotiklerin iki çeşidi vardır; biyosidal, mikroorganizmaları öldüren antibiyotikler ve biyostatik, mikroorganizmaların büyümesini ve çoğalmasını (üremesini) önleyen antibiyotikler.

Her ne kadar “sadece” mikroorganizmaların (çoğunlukla bakteriler, ve bazı fungi) ürettiklerine “antibiyotik” tanımı verilebilse de, bugün “antibiyotik” terimi patojenlere zarar veren her türlü kimyasal için kullanılmaya başlanmıştır.

Bu yüzden, mikroorganizmalar, hayvanlar ve bitkiler tarafından doğal olarak üretilen bu tür kimyasallara “antibiyotik” demekteyiz. Aynı zamanda, doğal olarak üretilen birçok antibiyotik madde suni yollardan daha etkili olmaları için modifiye edilmektedir.

Örnek vermek gerekirse, doğal olarak üretilen penisilinler bugün kimyasal olarak modifiye edilerek daha etkili olmaları sağlanıyor. Bir başka örnekte, kloramfenikol isimli antibiyotiktir. Eskiden tamamiyle doğal yollardan elde edilen bu antibiyotik bugün tamamiyle sentetiktir.

Etki Mekanizmaları

Antibiyotikler etkili oldukları mikropların metabolik işlemlerine müdahale ederek çalışırlar. Antibiyotikler müdahale ettikleri metabolik işlemlere göre spesifiktir. Bu metabolik işlemlere örnek olarak; protein sentezi, hücre çeperi sentezi, nükleik asit sentezi veya hücre zarı fonksiyonlarını verebiliriz.

Penisilin, vankomisin, florokinolon ve sefalosporin gibi antibiyotikler bugün en çok kullanılan antibiyotiklerdendir. Bu antibiyotiklerin hepsi bakterilerin hücre çeperlerini zayıflatırlar. Bakterilerin hücre çeperleri uzun peptidoglikan zincirlerinden oluşur.

Antibiyotikler bu molekülleri bir arada tutan peptit bağlantılarının sentezini önlerler. Böylece hücre çeperleri zayıflar ve bakteri patlar (lizis). Peptidoglikandan oluşan hücre çeperleri sadece bakterilerde bulunur, hayvan hücre çeperi bulunmazken bitki hücrelerinde selülozdan oluşan hücre çeperleri bulunur.

Böylece, antibiyotikler sadece bakterilere zarar verirler.

Streptomisin, eritromisin, tetrasiklin ve kloramfenikol gibi antibiyotikler ise ya protein sentezini önlerler ya da anormal proteinlerin sentezlenmesine yol açarlar.

Antibiyotikler bunları bakterilerin ribozomlarına -daha doğrusu ribozomal RNA’nın alt birimlerine bağlanmak suretiyle- bağlanarak yaparlar.

Bakteri ribozomları ökaryotik ribozomlardan (insan ribozomları gibi) daha küçük oldukları için, bu tür antibiyotikler sadece bakterileri etkiler. Böylece bakterilerin saldırdığı canlıya zarar vermezler.

Rifampisin ve antrasiklin gibi antibiyotikler ise nükleik asit sentezine müdahale ederler. Antrasiklinler bunu DNA replikasyonunu önleyerek yaparken, rifampisin bakteriyel transkripsiyonu önler.

Bazı antibiyotikler ise patojenleri hücre zarlarına müdahale ederek yok ederler. Hücre zarına yapılan müdahaleler, hücre zarının yapısını değiştirerek onun birçok özelliğini de kaybetmesine yol açar. Bu hücre sitoplazmasının hücre dışına akması gibi hücrenin yıkımıyla sonuçlanacak olaylara yol açabilir.

Seçicilik – Selektivite

Bugün, bakteriyel hastalıklarla savaşmakta kullanılan antibiyotikler selektif yani seçicidirler. Buna karşın doğada seçici olmayan birçok antibiyotik de bulunur.

Seçici antibiyotikler, işleyişleri (mekanizmaları) dolayısıyla sadece bakteri (mikrop) hücrelerine zarar veren antibiyotiklerdir. Yukarıda verilen antibiyotik tiplerinin hepsi seçicidir.

Seçici olmayan antibiyotikler ise mikroba zarar verirken, mesela, insanın vücut hücrelerine de zarar verebilirler. Aynı zamanda antibiyotiklerin yan etkileri de olabilir, bir hastalığı iyileştirirken başka sorunlara yol açabilirler.

Direnç

Bilinçsiz ve aşırı antibiyotik kullanımı bakterilerin kullanılan antibiyotiğe karşı direnç kazanmasına neden olabilir. Eğer bakteriler bir antibiyotiğe karşı direnç kazanırlarsa, artık o antibiyotiğin o bakteriye karşı etkisi olmaz. Bu nedenle her bakteriye uygun olan antibiyotik kullanılmalıdır.

Hastalığa neden olan etkenin bulunması ve bu etkene etkili olacak antibiyotiği bulmak için bir Kültür-Antibiyogram Testi denen laboratuvar testi yapılır. Bu test ile bakteri identifikasyonu yapılır ve o bakteriye duyarlı antibiyotik seçilir. Grip, nezle gibi virüslerin neden olduğu hastalıklara karşı etkili değillerdir.

Sadece ikincil enfeksiyonları önlemek amaçlı kullanılabilinir. Ateş düşürücü ya da ağrı kesici etkileri yoktur. Antibiyotikler mutlaka doktor tavsiyesiyle ve reçetesine uygun olarak kullanılmalıdırlar.

Bilinçsiz kullanılan antibiyotikler hastalığı iyileştirmemenin yanısıra, o bakterinin o antibiyotiğe karşı direnç kazanmasına da neden olabilir.

Kaynak: Wikipedia

Источник: //www.tech-worm.com/antibiyotik-nedir-ne-ise-yarar-etkileri-nelerdir/

Antibiyotikler Hakkında Merak Edilenler

Antibiyotik Nedir, Nasıl Kullanılır?

Antibiyotik, Latince bir kelimedir ve hayata karşı anlamına gelir. Elbette karşı olunan bu hayat insanların değil zararlı organizmaların hayatıdır. İnsanlar üzerinde etki gösteren en yaygın organizma bakterilerdir.

Hatta biyologlar tüm Dünya yüzeyinin bakterilerle kaplı olduğunu ancak gözle görülemedikleri için bu durumu fark edemediğimizi söylerler. İşte bu kadar yaygın olarak bulunan bakteriler insan ve hayvanların vücutlarına girdiklerinde yüzlerce farklı hastalığa sebep olabilirler.

Bu hastalık yapan bakterilerden korunabilmek için bazen bilinçli bazen de tesadüfi olarak çeşitli ilaçlar keşfedilmiştir. Bakteriler üzerinde doğrudan etkili olan bu ilaçlara antibiyotik adı verilir.

Antibiyotikler Nasıl Etki Eder?

Antibiyotikler yalnızca bakteriler üzerinde etki gösterir. Kesinlikle virüs veya mantarlara zarar veremezler. Antibiyotiklerin bakteriler üzerindeki etkisi ise iki çeşittir.

1)Bakteriyosit Etki: Bakteriyosit etki gösteren antibiyotikler ortamdaki tüm bakterilerin ölmesini sağlar. Yani bu ilaçlar daha keskin bir tedavi imkanı sunarlar. Doktorlar tarafından en sık önerilen antibiyotikler bakteriyosit antibiyotiklerdir.

2)Bakteriyostatik Etki: Bakteriyostatik etki gösteren antibiyotikler bakterilerin bulunduğu ortam koşullarını zorlaştırır ve onları baskılar. Bunun sonucunda da bakteriler üreyemez hale gelir. Bakteriyositler kadar kesin bir tedavi sunamayan bu antibiyorikler vücut savunma sisteminin de desteği ile iyileşme sağlayabilir.

Antibiyotikler Nasıl Kullanılır?

  1)Hap: En sık kullanılan antibiyotik formu hap şeklinde olanlardır. Bu ilaçların hem kullanımı kolaydır hem de uzun süreli kullanımlarda iğne acısı gibi handikaplara yol açmaz.

  2)İğne: Haptan sonra en yaygın ikinci antibiyotik formu iğne ile uygulanan antibiyotiklerdir. İğne ile verilen antibiyotik daha kısa sürede etki gösterir. Ayrıca sindirim nedeniyle oluşan kayıplar da görülmez. İğne şeklinde verilen antibiyotikler genellikle penisilin çeşitleridir.

  3)Krem: Antibiyotik içerikli kremler yaraların tedavisinde kullanılan ve son derece etkili olan ilaçlardır.

  4)Şurup: Henüz hap kullanamayacak kadar küçük çocuklara şurup formundaki antibiyotikler kullandırılabilir. Ancak bu antibiyotikler pek etkili değildir. Çünkü sindirim sisteminden geçerken çok fazla kayba uğrar.

Antibiyotik Kremler 

Deri, sağlıklı ve kesintisiz şekilde tüm vücudu kapladığında bakterilere karşı güçlü bir duvar görevi görür. Ancak kesilme, oyulma gibi nedenlerle derinin bütünlüğü bozulursa bakteriler kolaylıkla bu duvarı aşabilir. Bakterilerin derinin açık yerinden girmesi sonucunda önce deri yüzeyinde enfeksiyon oluşur.

Daha sonra bu enfeksiyon vücut içine doğru ilerleyerek daha yaygın bir problemin oluşmasına yol açar. İşte deri yüzeyinde bir açıklık oluştuğunda enfeksiyon oluşmasını önlemek için antibiyotik kremler kullanılır. Bu kremler hasarlı bölgeye sürüldüğünde bir anlamda derideki gediği tıkar.

Sonuç olarak enfeksiyonlardan korumuş olur.

Antibiyotikler Tüm Bakterilere Etki Gösterir Mi?

Her antibiyotik her bakteriye etki edemez. Bazı antibiyotiklerin etki alanı daha geniştir ancak yinede tek başına hiçbir antibiyotiğin tüm bakterileri yok etme gücü yoktur.

Bu nedenle ilaç firmaları tarafından birkaç antibiyotiğin birleştirilmesiyle kombine ilaçlar üretmeye başlamıştır.

Antibiyotiklerin etki alanını ifade etmek için de dar spektrumlu (etkili) veya geniş spektrumlu tabirleri kullanılır.

Uygun Antibiyotik Nasıl Seçilir?

Antibiyotikler her bakteriye etki edemediği için hastaların durumuna uygun antibiyotik verilmesi çok önemlidir. Bunun sağlanabilmesi için hastadan kan örneği veya boğaz kültürü gibi testler istenerek hangi bakterilerin bulunduğunu saptamak gerekir. Daha sonra bu saptamalara göre etkili olacak antibiyotik seçilir ve hastaya önerilir.

Antibiyotik Haplar Nasıl Alınmalıdır?

Antibiyotik haplar su ile birlikte alınmalıdır. Bu sayede hem kolay yutulurlar hem de midede sindirilip kana karışmaları hızlanır. Ancak antibiyotiği çay, kahve gibi sıcak içeceklerle yutmaya çalışmak yanlıştır. Çünkü sıcak içecekle birlikte yutulan haplar yutak veya yemek borusuna yapışabilir.

Aç Karna Antibiyotik Alınır Mı?

Toplumda her antibiyotik tok karna alınır veya antibiyotiği aç karna içsek de bir şey olmaz şeklinde yargılar vardır. Antibiyotik kullanacak hastalar kesinlikle bu yargılara itibar etmemelerini öneriyoruz.

Antibiyotik hapların bazıları aç bazıları tok karna alınmalıdır. Bunun nedeni ise antibiyotiklerin sindirim ve emilim özelliklerinin farklı olmasıdır.

O yüzden antibiyotik hapların doktor tavsiyesine uyarak kullanılması gerekir.

Antibiyotikler Ateş Düşürür Mü?

Antibiyotikler yalnızca bakteri kaynaklı enfeksiyonları tedavi edebilir. Yani doğrudan ateş düşürücü etki göstermezler. Ancak vücudunda bakteriyel enfeksiyon bulunan kişiler ateş düşürücüye ek olarak antibiyotik kullanarak daha çabuk sonuca ulaşabilir. Bu destek niteğilindeki antibiyotiği kullanmadan evvel kesinlikle doktora danışmak gerekir.

Gereksiz Antibiyotik Kullanımı

Antibiyotikler doğru kullanıldığında hayat kurtarabilen nitelikte ilaçlardır. Ancak doktor tavsiyesi olmadan antibiyotik kullanmak kesinlikle yanlıştır. Çünkü fazla antibiyotik kullanımı hem bağırsaklardaki yararlı bakterileri öldürür hem de vücudun bağışıklık sistemini zayıflatır. Bağışıklık sistemi zayıflamış bir kişinin yeniden hastalanma riski fazladır.

Antibiyotiklerin Yan Etkileri Nelerdir?

  -> Antibiyotiklerin en yaygın görülen yan etkisi alerjidir. Alerjiler içerisinde en sık rastlanan ise penisilin alerjisidir. Penisilin alerjisi hakkında detaylı bilgi almak için yazımızı okuyabilirsiniz.

  ->  Antibiyotiklerin sık rastlanan bir başka yan etkisi ise derideki kaşıntı ve döküntülerdir.

  ->  Bazı antibiyotik türleri hassas bünyelerde karın ağrısı ve ishale sebep olur.

  ->  Uzun süreli antibiyotik kullanımları karaciğer ve böbreklerde hasar oluşmasına sebep olabilir.

  -> Nadiren de olasa antibiyotikler beyin ve kulakta kalıcı hasar meydana getirebilir.

Antibiyotik İshali Nedir?

Bağırsaklarda bulunan bazı bakteriler insan vücudu için oldukça faydalıdır. Bu yararlı bakterilerden bir tanesi de ishal oluşumunu önleyen C. Difficiale bakterileridir.

Bazı durumlarda alınan antibiyotik bu bakterileri yok eder ve ishal gelişir. Antibiyotik kullanımına bağlı ishal gelişen hastalar en kısa sürede doktora başvurmalıdır.

Doktor, bağırsaklardaki yaşam ortamını yeniden düzenleyecek bir ilaç vererek hastayı kısa sürede tedavi edebilir.

Antibiyotik ve Alkol

Antibiyotik alan kişiler kesinlikle alkol kullanmamalıdır. Çünkü alkol karaciğeri yorarak çalışmasını bozar. Düzgün çalışamayan bir karaciğer ise antibiyotik artıklarını vücuttan atamaz. Sonuç olarak hasta pek çok problemle karşı karşıya kalır.

Antibiyotik Direnci Nedir?

Antibiyotik kullanımı sonucunda tüm vücuttaki tüm bakteriler ortadan kaldırılamaz. Sadece hastalık yapmayacak bir seviyeye geriletilir. Eğer hasta iyileştikten sonra da antibiyotik kullanmaya devam ederse bakteriler bu antibiyotiğe karşı bağışıklık kazanır. Bir daha aynı bakteriler enfeksiyon oluşturduğunda aynı antibiyotik ile tedavi yapılamaz. Bu olaya da antibiyotik direnci denilir.

Hamileler Antibiyotik Kullanabilir Mi?

Bazı antibiyotiklerin anne karnındaki bebeğe zarar verebildiği görülmüştür. Bazılarının hakkında ise henüz herhangi bir yargıya varılamamıştır. Bu nedenle doktorların hamile hastalara güvenilir antibiyotikler kullandırması gerekir. Aksi taktirde doğacak bebeklerde pek çok problem görülebilir.

3 kişi oy verdi
Ortalama Puan: 3,67 / 5
Loading…

Источник: //sabahsaglik.com/antibiyotikler-hakkinda-merak-edilenler/

Antibiyotik Nedir, Ne İşe Yarar? »

Antibiyotik Nedir, Nasıl Kullanılır?

  • Yusuf Cem Durakcan
  • Boğaziçi Üniversitesi -Çevirmen
  • Bütün Yazılarını Gör

1920 yılındaki antibiyotik penisilinin keşfi, insanlık tarihi açısından oldukça önemli bir noktaydı.

Bu keşif, yalnızca daha önceleri ölümcül olabilen bakteriyel enfeksiyonları tedavi edebilmemize yol açmadı, aynı zamanda yeni antibiyotiklerin keşfi açısından da büyük bir ilginin oluşmasını sağladı.

Günümüzde birçok antibiyotik çeşidi mevcut ve bu antibiyotikler enfeksiyonlarla çeşitli yollarla savaşıyorlar. Peki antibiyotikler nasıl çalışır? Antibiyotiklerin vücudumuz üzerindeki yararlı ya da zararlı etkileri nelerdir?

Antibiyotikler Nasıl Çalışır?

Antibiyotiklerin, vücut hücrelerine zarar vermeden vücudumuzdaki istilacı bakterileri nasıl öldürdüğünü merak ettiniz mi? Her ne kadar bakteriler ve insan hücreleri arasında benzerlikler olsa da, farklılıklar da mevcut. Antibiyotikler de bakterilerde olan fakat insan hücrelerinde olmayan bu farklılıkları etkileyerek çalışıyor.

Örneğin, insan hücrelerinde hücre duvarı bulunmazken birçok bakteri tipinde hücre duvarı mevcuttur. Antibiyotik penisilin, bakterilerin hücre duvarı yapmalarını engellemek üzerinden çalışır.

Bakteriler ve insan hücreleri, hücre zarlarının yapısı ve protein üretmek ya da DNA kopyalamak için kullandıkları araçlar açısından da farklıdır. Bazı antibiyotikler yalnızca bakteri hücrelerinin zarlarını çözer.

Bazı antibiyotikler de bateriye özel DNA kopyalama ya da protein üretme araçlarını etkiler.

Yani, farklı aileden antibiyotiklerin, bakteri öldürmede farklı yöntemleri vardır. Bu antibiyotik farklılıklarını biraz daha detaylandırabiliriz.

Beta-Laktam Grubu Antibiyotikler

Beta-laktam antibiyotikleri, etrafı hücre duvarı ile çevrili bakterileri öldürür. Bakteriler, hücre duvarını molekülleri birbirine bağlayarak oluştururlar. Beta-laktamlar da bu süreci engeller.

Hücre duvarının desteği olmadan, hücre içerisindeki basınç artar ve hücre zarı patlar. Beta-laktamlara örnek olarak penisilin ve sefalosporin verilebilir.

Bu antibiyotikler, birçok tip bakteri enfeksiyonunun tedavisinde kullanılır.

Makrolitler

Makrolit grubu içerisindeki antibiyotikler, hücrenin protein yapma makineleri olan ribozomları etkilerler. Ribozomlar, hem insan hücrelerinde hem de bakteri hücrelerinde protein üretiminde rol alırlar.

Fakat, bakteri ve insan ribozomları arasında farklılıklar vardır. Miktrolitler yalnızca bakteri ribozomlarının çalışmasını engeller. Protein üretemeyen bir hücre, daha fazla hayatta kalamayacaktır.

Solunum yolu ve deri enfeksiyonlarında yaygın olarak kullanılan eritromisin, makrolit grubu bir antibiyotiktir.

Kinolonlar

Siprofloksasin ve levofloksasin gibi antibiyotikleri içeren kinolon grubu, bronşit ve zatürre gibi enfeksiyonların tedavisinde kullanılır. Bakteri DNA’sını kopyalamaya başladığı zaman, kinolonlar DNA zincirlerinin kırılmasına sebep olur ve bu kırıkların onarımını da engeller. Bütün bir DNA’ya sahip olmadan, bakteri yaşayamaz ya da çoğalamaz.

Antibiyotik Kullanımı Vücuda Zarar Veriyor mu?

Antibiyotik aldığınızda, kan akışışınızın içerisine girerek vücudunuz boyunca dolaşır. Antibiyotikler bakterileri öldürürken insan hücrelerine zarar vermez. Ancak vücudumuzdaki her bakterinin zararlı olduğunu söyleyemeyiz. Antibiyotikler yalnızca vücudumuz için ‘’kötü’’ olan ve bizi hasta edecek bakterileri öldürmekle kalmaz, aynı zamanda vücudumuza yararlı bakterileri de öldürür.

Vücuda yararlı bakterilerin antibiyotikler tarafından öldürülmesi, bu faydalı bakterilerden aldığımız destekten muaf kalmamız anlamına gelecektir. Ayrıca, faydalı bakterilerin öldürülmesi ile, diğer tip bakterilerin çoğalması için gerekli alan da sağlanmış olur. Bu durum fırsatçı enfeksiyona yol açabilir.

Bazı durumlarda fırsatçı enfeksiyon, çevreden vücuduna giren bakterilerin antibiyotikler tarafından zarar görmüş faydalı bakterilerin alanlarında çoğalmaları ile ortaya çıkabilir.

Bazı durumlarda da, fırsatçı enfeksiyon, antibiyotiklerin vücut içerisindeki yerleşik mikropların dengesini bozması ve normalde vücuda faydalı olan bakterilerin çok hızlı çoğalarak zararlı hale gelmesi ile ortaya çıkabilir.

Fırsatçı enfeksiyonun yaygın kaynaklarından birisi, kalın bağırsakta doğal olarak bulunan bir bakteri olan clostridium difficile’dir. Birçok faydalı bakteride olduğu gibi, C. difficile de bulunduğu ortamda normal şartlarda zararlı değildir.

Fakat, bazı insanlarda ve özellikle deuzun süre antibiyotik kullanmış ileri yaştaki bireylerde, durum değişebilir. Bağırsaktaki faydalı bakterilerin büyük bir çoğunluğu antibiyotikler tarafından öldürüldüğü zaman, C. difficile çoğalarak toksinler üretmeye başlar. C.

difficile çoğalması sonrasında, ateş, mide bulantısı, ishal ve iltihaplanma gibi semptomlar görülebilir.

Antibiyotikler. Mikroplar bu maddeleri var olduklarından beri birbirleriyle mücadele etmek için kullanıyorlar. İnsanlarsa bu antik cephaneliğe 1928’de kazayla adım attılar. (…) Çiftçiler, hayvanlarını düşük doz antibiyotiklerle semirterek aynı deneyi 1950’lerden beri istemeden de olsa yapıyorlar aslında.

Kullanılan antibiyotik ya da hayvan türü ne olursa olsun sonuç değişmez: Hayvanlar daha hızlı büyür ve daha ağır çeker. Bu “büyüme destekleyiciler”in işe yaradığını herkes biliyordu ama hiç kimse nedenini anlayamıyordu.

Blaser’ın çalışması olası bir açıklama sunuyor: Antibiyotikler mikrobiyomu bozarak kilo almaya neden olur.

– Ed Yong (Mikrobiyota)

Antibiyotiklerin bakteri enfeksiyonlarına karşı etkili olduğunu belirtmiştik. Fakat, yaygın bir yanlış bilgi olarak, insanlar grip ya da soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklarda da antibiyotik kullanmaya meyillidir.

Grip ya da soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklar, bakteriyel enfeksiyonlar değil virüs kaynaklı rahatsızlıklardır. Dolayısıyla bu hastalıkların tedavisinde antibiyotik kullanmak, eğer vücutta herhangi bir bakteriyel enfeksiyon da yoksa, bir işe yaramayacaktır.

Dolayısıyla, her rahatsızlığın çözümü olarak antibiyotik almak, sağlık açısından faydalı değildir.

Sağlıklı bireyler için iyi haber ise, kısa süreli antibiyotik kullanımının etkilerinin vücut tarafından görece kısa sürede telafi edilmesi olabilir. Ancak, vücudumuzdaki faydalı bakterileri korumanın en önemli yolu ise antibiyotikleri yalnızca gerekli durumlarda ve hekim kontrolünde almaktır.

  • University of Utah, Genetic Science Learning Center, What is Antibiotic?, Retrieved from //learn.genetics.utah.edu/content/microbiome/antibiotics/
  • Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
  • Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
  • Destek Ol

Источник: //bilimfili.com/antibiyotik-nedir-ne-ise-yarar/

Antibiyotik nedir, nasıl kullanılır? Faydaları, direnci ve zararları

Antibiyotik Nedir, Nasıl Kullanılır?

Çevreyle etkileşim halinde olan vücudumuza enfeksiyon yapıcı çeşitli bakteriler bulaşır. Antibiyotikler bu durumlar için oldukça güçlü silahlardır. Penisilin keşfedilen ilk antibiyotiktir.

Penisilinin keşfinden önce enfeksiyonlar nedeni ile binlerce insan hayatını kaybetmekteydi. Bu keşif pek çok insanın hayatını kurtarmıştır.

Penisilinden hareketle geliştirilen antibiyotikler de enfeksiyon tedavisinde oldukça yaygın şekilde kullanılmaktadırlar.

Penisilin (Ampisilin) nedir? Ne için kullanılır? Yan etkileri ve alerjisi

Antibiyotikler enfeksiyon tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Bakterilerin neden olduğu hastalıklara enfeksiyon denir. Antibiyotikler de bakterileri çeşitli mekanizmalarla öldüren ya da çoğalmasını durduran ilaçlar olarak enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde kullanılırlar.

Antibiyotik ne zaman kullanılmalı?

Antibiyotikler bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılırlar.

Hızlı antijen testi, kan testi, idrar kültürü gibi hekiminizin yapacağı çeşitli tetkikler sonucunda hastalığınızın bakterilerden kaynaklandığının kesinleştiği durumlarda antibiyotik tedavisi uygulanır.

  Hastalığınızın olduğu bölge, hastalık yapan bakterinin türü, hastalığın şiddetine göre uygun dozda uygun antibiyotik reçete edilecektir.

Antibiyotik ne zaman kullanılmamalı?

Antibiyotikler bilinenin aksine çoğu hastalıkta kullanılmazlar. Virüslerin neden olduğu hastalıklarda antibiyotikler etkisizdir. Bu hastalıklar;

  • Grip
  • Nezle, Soğuk algınlığı
  • Boğaz kızarıklığı/yanması
  • Şeffaf/renksiz balgam
  • Bronşit

Antibiyotikler viral rahatsızlıklarda etkisiz olduğu gibi tüm bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde de kullanılmalarına ihtiyaç olmayabilir. Gereksiz antibiyotik kullanmayınız.

Antibiyotiklerin çeşitli dozaj formları mevcuttur. Hastalığın türüne göre farklı dozaj şekilleri tek başına veya birlikte kullanılabilir. Bu dozaj formları şu şekildedir;

  • Oral antibiyotikler: Tablet, kapsül, şurup gibi ağız yoluyla alınan antibiyotiklerdir. Bol su ile tüketmeniz, midenizi rahatsız etmemesi için tok karna almanız tavsiye edilir. Ancak bazı antibiyotiklerin mutlaka aç karna alınması gerekmektedir. Bunun dışında ilaç-ilaç ve ilaç-besin etkileşimleri hakkında mutlaka eczacınızdan bilgi alınız.

Augmentin nedir, ne için kullanılır? Yan etkileri nelerdir?

  • Topikal antibiyotikler: Kremler, losyonlar, spreyler gibi genellikle cilt enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılan antibiyotiklerdir. Uygulamadan önce ellerinizin temiz olduğundan emin olun. Hastalıklı bölgeye uyguladıktan sonra ellerinizi yıkamayı unutmayın.
  • Enjeksiyonla uygulanan antibiyotikler: Mutlaka bir sağlık kuruluşunda sağlık profesyoneli tarafından uygulanmalıdır. Antibiyotik alerjisinin gelişme ihtimaline karşılık acil müdahale yapılabilecek bir sağlık kuruluşunda uygulanması hayati önem arz etmektedir.

Tedaviniz sırasında ilacınızı almayı unutmanız halinde hatırlar hatırlamaz unuttuğunuz dozu alın ve tedavinize devam edin. Ancak diğer dozu almanıza az zaman kaldı ise unuttuğunuz dozu atlayarak sonraki dozunuzu zamanında alın. Unuttuğunuz doz ile birlikte çift doz almayın. Bu durumun yan etkilerin görülme riskini 2 kat arttırabileceğini unutmayın.

Antibiyotik ne kadar süre ile kullanılmalı?

Antibiyotik hekiminizin tavsiye ettiği sürede kullanılmalıdır. İlacınızı kullanmaya başladıktan sonra kendinizi iyi hissettiğinizde ilacınızı bırakmamalısınız. İyileştiğiniz düşüncesiyle tedaviyi yarıda keserseniz direnç gelişebilir ve hastalığınız tedavi etmesi daha zor bir hal alabilir. Antibiyotiğin türüne göre tedavi süresi değişmektedir.

Bazı antibiyotikler birkaç gün kullanılırken bazılarının 10 güne kadar kullanılmaları gerekir. En uygun süreyi hastalığınızın şiddetine göre hekiminiz belirleyecektir.

Antibiyotik formları

Ülkemizde pek çok antibiyotik etken maddesi bulunmaktadır. Bu etken maddeler tablet, kapsül, şurup, krem, ampul, flakon gibi hemen her formda mevcuttur. Hastalığınızın durumu, olduğu bölge ve şiddetine göre hekiminiz en uygun formu reçete edecektir.

En yaygın antibiyotik türleri

Antibiyotikler etki mekanizmalarına veya kimyasal özelliklerine göre sınıflandırılırlar. Kimyasal özelliklerine göre sınıflandırma aşağıdaki gibidir;

  • Penisilinler
  • Sefalosporinler
  • Makrolidler
  • Florokinolonlar
  • Aminoglikozidler
  • Sülfonamidler
  • Tetrasiklinler
  • Oksazolidinonlar
  • Linkozamidler
  • Glikopeptidler
  • Lipopeptidler

Bununla birlikte antibiyotikler etki mekanizmalarına göre de sınıflandırılırlar. Bu etki mekanizmaları aşağıdaki gibidir:

  • Bakterinin hücre duvarına saldırarak
  • Bakterinin üremesini önleyerek
  • Bakterideki protein sentezini durdurarak

Antibiyotikler için de pek çok ilaç grubunda olduğu gibi ilaç etkileşimi riski mevcuttur. Kan sulandırıcı bir ilaç olan varfarin pek çok antibiyotik grubu ile etkileşmektedir. Florokinolon grubu antibiyotikler de etkileşim ihtimali yüksek olan ilaç gruplarındandır.

Antibiyotik kullanırken bu besinlerden uzak durun: Greyfurt, süt, meyankökü…

Doğum kontrol hapı kullanıyorsanız, antibiyotiğin doğum kontrol hapının etkisini azaltacağını bilmenizde fayda var.

Antibiyotik kullanırken ikinci bir doğum kontrol yöntemi kullanmanız gerekmektedir. Hekiminiz, kullandığınız ilaçlar hakkında bilgi vermeniz halinde tedavinizi değiştirebilir veya düzenleyebilir.

Tedavi etkinliğiniz için hekim ve eczacınızın tavsiyelerine uyun.

Antibiyotik testi

Hızlı antijen testi olarak bilinen bu testte doktor/sağlık personeli pamuklu bir çubuk yardımıyla boğazınızdan bir sürüntü alır. Bu örnek ilgili test kitine yüklenir. Hastalığınızın bakteri mi yoksa virüs kaynaklı mı olduğunu anlamak için yapılan bir testtir.

Testin pozitif çıkması hastalığınızın bakterilerden kaynaklandığı anlamına gelir. Virüs kaynaklı bir hastalığınız var ise test sonucu negatif çıkacaktır. Hızlı antijen testi sonucuna göre hekiminiz hastalığınıza en uygun tedaviyi reçete edecektir.

Hızlı antijen testi ülkemizde aile hekimlikleri ve devlet hastanelerinde yapılmaktadır.

Antibiyotikler bakterilerin neden olduğu hastalıkların tedavisinde kullanılırlar. Bu hastalıklardan bazıları;

  • Menenjit
  • Çeşitli cilt enfeksiyonları
  • Orta kulak enfeksiyonları
  • Göz enfeksiyonları
  • Zatürre
  • Diş ve diş eti enfeksiyonları
  • Sindirim sistemi enfeksiyonları
  • Kemik ve iskelet enfeksiyonları
  • Kalp enfeksiyonları
  • Genitoüriner enfeksiyonlar

Hekiminiz boğaz veya balgam kültürü, idrar veya kan tetkiklerinden biri veya birkaçını yaparak, hastalık bulgularınızı dinleyerek ve gözlemleyerek antibiyotiği kullanmanız gerektiğine karar verecektir. Hastalığınızın durumuna göre antibiyotiğiniz değiştirilebilir veya tedavi durdurulabilir.

Zatürre (pnomoni) nedir? Kimlerde görülür? Belirtileri ve tedavisi

Antibiyotik tedavisinde nelere dikkat etmeli?

Tedavinizi mutlaka hekiminizin reçete ettiği, eczacınızın tarif ettiği şekilde yürütünüz. Tedavi esnasında önemli olan noktalar şunlardır;

  • Reçete edilen miktar kadar antibiyotiği kullanın. Hastalık belirtileriniz azalsa bile antibiyotik kullanmayı bırakmayın
  • İlacınızı her gün düzenli şekilde kullanın.
  • İki doz arasındaki süreyi, antibiyotiğin aç ya da tok mu alınacağını, antibiyotik kullanırken tüketmemeniz gereken yiyecek, içecek ve diğer ilaçları, dikkat edilmesi gereken yan etkileri mutlaka hekim ve eczacınıza danışın.
  • Antibiyotik hastalığınıza özel olarak reçete edilmektedir. Bu nedenle başka kişiler için reçete edilmiş antibiyotikleri kullanmayın
  • Antibiyotiğinizi bol miktarda su ile tüketin. İlacınızı başka herhangi bir içecek ile almayın. İçtiğiniz su antibiyotiğinizin etkisini azaltmaz.
  • Eczacınıza dozaj miktarını nasıl ayarlayacağınız konusunda danışın
  • Hekiminizin tedavinizi bıraktırması ya da antibiyotiğinizin artması durumunda ilacı saklamayın. İmha edilmek üzere ilgili makamlara ulaştırın

Antibiyotiklerin doğru zamanda, doğru sürede ve doğru dozda kullanılmaması, antibiyotik direncine neden olur. Antibiyotik direncinin riskleri anlaşılmaya başladığından beri tüm dünya için önemli bir sağlık sorunu haline gelmiştir.

Dirençli bakterilerin yol açtığı hastalıklar, ölüm oranlarının artması ve hastanede kalış sürelerinin uzaması tıbbi sorunların yanı sıra ekonomik sorunlar da doğurmaktadır. Bu nedenle tüm dünyada “akılcı” antibiyotik kullanım çalışmaları yaygınlaşmaktadır.

Antibiyotiklerin akılcı kullanımı için;

  • Antibiyotikler sadece ihtiyaç olduğu durumlarda kullanılmalıdır.
  • Viral hastalıklarda antibiyotik kullanılmamalıdır.
  • Önceki hastalıklardan kalmış antibiyotikler gelişigüzel kullanılmamalıdır.
  • Başkası için reçete edilmiş antibiyotik kullanılmamalıdır.
  • Doktorunuz size antibiyotik reçete etti ise ilacınızı hekim ve eczacınızın tarif ettiği şekilde kullanın. Tavsiye edilen süreden önce antibiyotik tedavisini bırakmayın
  • Arta kalan antibiyotikleri saklamayın.
  • Eğer enfeksiyon geçiriyorsanız insanlarla yakın temasta bulunmayın, kişisel eşyaları ortak kullanmayın.
  • Evinizde banyo ve gıda hazırlama alanlarını sık sık dezenfekte edin.
  • Ellerinizi sık sık sabunla yıkayın. El yıkamada antibakteriyel sabunları tercih etmeyin.

Menenjit nedir? Belirtileri, nedenleri, tedavisi ve aşısı

Antibiyotik zararları ve yan etkileri

Antibiyotiklerin en sık görülen yan etkileri şunlardır;

  • İshal
  • Mide bulantısı ve kusma
  • Mide rahatsızlığı
  • Cilt döküntüleri

Antibiyotiklerin en sık görülen yan etkisi ishaldir.

Kullandığınız antibiyotik vücudumuzdaki tüm bakterileri hedef aldığı için bağırsağınızdaki faydalı bakterilerin de ölmesi nedeniyle Clostridium difficile ishali meydana gelebilir. Bu enfeksiyonun mutlaka tedavi edilmesi gerekir.

Antibiyotiğinizin içinden çıkan kullanma talimatında yer alan yan etkiler dışında bir yan etki ile karşılaşırsanız mutlaka hekiminiz veya eczacınızla paylaşın.

Antibiyotik alerjisi ve anaflaksi

Bazı bireylerde antibiyotiklere karşı alerjik reaksiyon gelişebilir. Antibiyotik kullanımına başladıktan sonra alerji belirtileri görürseniz ilacı kullanmayı bırakın. Bahsedilen alerji belirtileri aşağıdaki gibidir;

  • Kaşıntılı, kırmızı döküntüler
  • Nefes almada zorluk
  • Vücudun herhangi bir yerinde şişlik
  • Sersemlik hissi
  • Kusma
  • İdrarda koyuluk ya da kan
  • Cildin sarı renk alması
  • İleri derecede ishal ve karın ağrısı
  • İleri derecede baş ağrısı

Antibiyotik alerjisi bazı durumlarda ölümcül olabilir. Özellikle penisiline alerjisi olduğu bilinen bireyler bu durumlarını mutlaka hekim ve eczacılarına aktarmalıdırlar. Penisilin alerjisi olan bireylerde diğer antibiyotik gruplarına karşı da çapraz alerji meydana gelebilir.

Antibiyotik profilaksisi

Antibiyotik profilaksisi hastane ortamında herhangi bir cerrahi işlem görecek hastaya koruma amaçlı antibiyotik uygulanmasıdır.

Cerrahi işlemlerde operasyon sırasında, hastanede kalış süresinde ve taburcu olduktan sonra hasta enfeksiyona açık haldedir.

Hastanede alınan önlemleri desteklemek ve hastanın taburcu olduktan sonra ameliyat yarasının enfeksiyon kapmasını engellemek amacıyla antibiyotik kullanılması oldukça yaygın bir tıp uygulamasıdır.

Antibiyotik direnci

Antibiyotik kullanımının en büyük risklerinden birisi antibiyotik direncidir. Bakteriler doğaları gereği canlılıklarını sürdürmek için organizmalarında değişiklikler yaparlar. Özellikle hücre zarlarında yaptıkları bu değişikliklerle genetik bilgilerini sonraki nesillerine aktarırlar.

Boğaz ağrısı neden olur, ne iyi gelir? Belirtileri ve tedavisi

Antibiyotik direnci bir bakterinin aynı antibiyotiğe tekrar tekrar maruz kalması sonucu gelişir.

  Antibiyotik tedavisinin yeterli sürede devam ettirilmemesi sonucunda bakteriler bu tedavi sonucu ölmez ve antibiyotikten etkilenmemek için hücresel birtakım değişiklikler yaparlar.

Virüslerin neden olduğu hastalıklarda antibiyotik kullanılması, hekimin belirttiği sürede antibiyotiklerin kullanılmaması gibi durumlar temel nedenlerdir. Antibiyotik kullanıldığı halde hastalığın geçmemesinin nedenlerinden biri antibiyotik direnci olabilir.

Direnç gelişmesi durumunda mevcut olan enfeksiyon daha güçlü antibiyotiklerle tedavi edilmek zorunda kalınır. Bu tedaviler genellikle hastanede damar içine ilaç uygulamak suretiyle yapılır.

Yeni bir ilaç molekülünün keşfi için ortalama 15-20 yıl gerekmektedir. Ancak bakteriyel direnç oldukça hızlı gelişmektedir. Bu nedenle yakın gelecekte bazı enfeksiyonlar tedavi edilemeyecek duruma gelecek ve şiddetli hastalıklar ortaya çıkacaktır.

Günümüzde tüm antibiyotiklere direnç geliştirmiş birkaç bakteri türü mevcuttur.

Referanslar: 1- Antibiotics, 2- What to know about antibiotics, 3- How Do Antibiotics Work?

Источник: //www.medikalakademi.com.tr/antibiyotikler-nasil-kullanilir/

Antibiyotik nedir, nasıl kullanılır?

Antibiyotik Nedir, Nasıl Kullanılır?

Antibiyotikler, bakteriyel enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde kullanılan ve insan sağlığı açısından çok büyük öneme sahip ilaçlardır. Kelime anlamı ile “antibiyotik” terimi, “hayata karşı” demektir.

Bu kimyasal maddeler, bakterilerin çoğalmasını önlemekte ve bazen de bakterileri öldürmektedir.Tek Bakteri Türüne Karşı Etkili Antibiyotikler

Bazı antibiyotikler, sadece kısıtlı sayıda farklı bakteri türü ile savaşabilecek şekilde geliştirilmiştir.

Bunlara “dar spektrumlu antibiyotikler” denir. Doktorunuz, tam olarak hangi tür bakterinin sizin hastalığınıza neden olduğunu bildiği durumlarda bu tür antibiyotikleri reçeteler.

Bu antibiyotikler, diğer yararlı veya zararsız bakterilere saldırmadıkları için, tedavilerde kullanılmak üzere en uygun antibiyotiklerdir.

Birçok Bakteri Türüne Karşı Etkili Antibiyotikler
Diğer antibiyotiklerin geniş spektrumlu etkileri vardır. Pek çok bakteri türüne etki ederler ve bu nedenle “geniş spektrumlu antibiyotikler” olarak adlandırılırlar. Doktorunuzun hastalığınıza neden olan bakteri türünü tam olarak saptayamaması veya pek çok farklı türde patojenin bir arada bulunması gibi bazı durumlarda bu antibiyotiklerin kullanılması gereklidir. Bu antibiyotiklerin sakıncası, yararlı veya zararsız bakterileri de öldürme eğiliminde olmalarıdır.

Antibiyotik direnci nedir?

Antibiyotik direnci bir mikroorganizmanın antibiyotiklerin etkilerine karşı durabilme yeteneğidir. Antibiyotikler, bakteriyel enfeksiyonların önlenmesinde ve tedavisinde kullanılan ilaçlardır.

Antibiyotik direnci, bu ilaçların kullanımıyla bakterilerin DNA’sının değişmesi sonucunda ortaya çıkar. Direnç geliştiren bakterilerin sebep olduğu enfeksiyonların tedavisi daha zordur.

Yeni ilaçlar geliştirilse dahi, ilaçların yanlış kullanımına ilişkin bir davranış değişikliği olmadığı sürece, antibiyotik direnci önemli bir tehdit olmaya devam edecektir.

  •  Antibiyotik direnci sağlık, gıda güvenliği ve kalkınmanın önündeki en büyük global tehditlerden biridir.
  • Antibiyotik direnci her yaş grubundan ve her ülkeden herkesi etkiler
  • Antibiyotik direnci oluşması doğal bir süreçtir, ancak insan ve hayvanlarda yanlış antibiyotik kullanımı bu süreci, hızlandırır.
  • Zatürre, tüberküloz ve belsoğukluğu gibi pek çok enfeksiyonun antibiyotiklerle tedavi edilmesi, antibiyotiklerin etkililiği azaldığı için giderek zorlaşmaktadır.
  •  Antibiyotik direnci, hastane yatış sürelerinin uzamasına, tedavi maliyetlerinin artmasına ve mortalitenin artmasına yol açmaktadır.

Antibiyotikler Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

Ülkemizde antibiyotiklere karşı direnç gelişmesinde en büyük etken, toplum içinde hekimlerin bilgisi dâhilinde olmayan antibiyotik kullanımları olmaktadır.Toplumdaki en büyük yanılgı, kişilerin yakınları tarafından kullanılan antibiyotik hakkında yakınlarından aldıkları olumlu görüşe dayanarak, hekim ya da eczacıya danışmadan antibiyotik kullanılmasıdır.

Eczacı ve hekim kontrolünde olmadan, bireylerin kendisi tarafından başlanan antibiyotik tedavilerinde, hastalığın belirtilerinde iyileşme görüldüğünde ilacın erken kesilmesi nedeni ile tekrarlayan enfeksiyonların ortaya çıkması ve bu nedenle artabilecek antibiyotik direncinin olumsuz etkileri, yanlış antibiyotik kullanımlarında karşılaşılan diğer sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır.

Özellikle kış aylarında karşımıza çıkan virüs kaynaklı üst solunum yolu enfeksiyonlarında (grip ve soğuk algınlığı vakalarında) gereksiz olarak kullanılan antibiyotiklere karşı gelişen direnç, yine istenmeyen bir durumdur. Antibiyotiklerin virüs kaynaklı enfeksiyonların tedavisinde rolü olmadığı bir gerçektir.

Ebeveynlerin, hastalanan çocukları konusunda hassasiyetleri nedeni ile hekimlere antibiyotik yazma konusundaki duygusal baskıları da gereksiz ve hatalı antibiyotik kullanımlarını destekleyen bir başka faktör olarak karşımıza çıkmaktadır

Bilinçsiz ilaç kullanımı ciddi sorunlara sebep oluyor

Dünyada yanlış, gereksiz ve etkisiz ilaç kullanımı çeşitli boyutlarda sorunlara yol açmaktadır. İlaçların yanlış kullanımı, hastalıkların tedavilerinin zorlaşmasına, yan etkilerinin artmasına, kaynakların gereksiz tüketilmesine, direnç gelişimi nedeniyle tedavilerin ekonomik ve sosyal maliyetinin artmasına sebep olmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dünyada ilaçların yarısından fazlasının uygun olmayan şekilde reçetelendiğini, temin edildiğini ve satıldığını ve hastaların yarısının ilaçları doğru şekilde kullanılmadığını belirtmektedir.

Dünyada antibiyotiklerin yanlış kullanımı da önemli bir sorundur. DSÖ, antibiyotiklerin yanlış kullanılmasının antibiyotik direncine neden olduğunu, bu sorunun küresel bir tehdit oluşturduğunu açıklamaktadır.

DSÖ, oluşan bu direncin teh yaratacağı konusunda ülkeleri, sağlık çalışanlarını ve insanları uyarmaktadır.

Araştırmalar, ülkemizde de yanlış ilaç kullanımının önemli bir sorun olduğunu göstermektedir.

Bunun nedenleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir;• Dünya nüfusunun çoğunda olduğu gibi ülkemizde de sağlık okuryazarlığının düşük olması,• Farklı medya kanallarında hastalıklar ve ilaç kullanımı konularında bilimsellikten uzak ve hatalı bilgilerin bulunması,

• İlaçların pek çoğunun reçetesiz olarak kolaylıkla ulaşılabilir olmasıdır.

Vatandaşlarımızın gerek hastalıklar gerekse kullandıkları ilaçlar hakkında yanlış bilgilenmesi, hekim ve eczacı gibi sağlık profesyonellerine baskı olarak yansımakta, reçetesiz ilaç teminine ya da daha önce kullanılmış olan ilaçların reçetelere eklenmesi için taleplere sebep olmaktadır.

Akılcı İlaç Kullanımı”, DSÖ tarafından; kişilerin hastalık bulgularına ve bireysel özelliklerine göre uygun ilaca, uygun süre ve dozda, en düşük maliyette ve kolayca ulaşabilmeleri olarak tanımlanmıştır. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve ilgili tüm kuruluşlar, başta antibiyotikler olmak üzere ilaçların akılcı kullanımı için yoğun bir kampanya başlatmışlardır.

Ülkemizde “Akılcı İlaç Kullanımı” konusunda birçok faaliyet gerçekleştirilmektedir:• Sağlık Bakanlığı, vatandaşlarımızın sağlık okuryazarlığı düzeyinin yükseltilebilmesi amacıyla sağlık çalışanları ve vatandaşlarımız için eğitim programları hazırlamakta ve uygulamaktadır.

Antibiyotiklerin gereksiz kullanımının azaltılması için hızlı antijen testi gibi tanı testlerinin kullanımının yaygınlaştırılması konusunda çalışmalar yapılmakta ve eğitimler verilmektedir.

• Antibiyotiklerin reçetesiz satılmasına sınırlama getirilmiş olması da gereksiz kullanımın azaltılması ve oluşabilecek direncin engellenebilmesi açısından önemli bir adım olmuştur.

Antibiyotiklerin akılcı kullanımı ve bunların hekim reçete etmedikçe kullanılmaması gerektiği konusunda halkın bilinçlendirilmesi için en önemli rol, vatandaşlarımızla sürekli iletişim halinde olan aile hekimlerine ve eczacılara düşmektedir.

Aile hekimlerinin, hastalarına tedavi verirken akılcı ilaç kullanımı kurallarına bağlı kalmaları, antibiyotik reçete ederken geçerli/güncel tedavi protokollerini takip etmeleri, imkan dahilinde ise kültür, antibiyogram ya da serolojik testlere dayalı olarak antibiyotik seçmeleri, ampirik tedavide olası etkenlere yönelik mümkün olduğu kadar dar spektrumlu antibiyotikleri tercih etmeleri yerinde olacaktır.

Hekim ve eczacılar tarafından ilaçların kullanımı ile ilgili olarak hasta ve hasta yakınlarının anlaşılır bir şekilde bilgilendirilmesi tedaviye uyum açısından çok önemlidir. Hekimin önerisi sonrası reçete ile alınan ilaçların hastalar tarafından önerilen dozda ve doğru zaman aralıklarında kullanılması için eczacıların da önerileri tekrarlamaları doğru uygulamaya katkı sağlamaktadır.

Tedavi sürecinde sonuçların hekim tarafından izlenerek, gerektiği durumlarda tedavinin değiştirilmesi ya da süresinin uzatılması değerlendirilmelidir.

Ülkemizde son zamanlarda hekimlerin ve hastaların konuya olan hassasiyetlerinin artmış olduğu gözlenmektedir. Bu proje ile vatandaşlarımız ve sağlık çalışanlarının akılcı antibiyotik kullanımı konusunda farkındalıklarının artırılmasına katkı sunulması amaçanmaktadır.

Kaynak:sgk.gov.tr

Источник: //uzmankafa.com/antibiyotik-nedir-nasil-kullanilir/

Поделиться:
Нет комментариев

    Leave a Reply

    Ваш e-mail не будет опубликован. Все поля обязательны для заполнения.