Erişkinlerin Yaptırması Gereken Aşılar Nelerdir?

Seyahat öncesi yapılması gereken aşılar neler?

Erişkinlerin Yaptırması Gereken Aşılar Nelerdir?

Kimimiz iş için, kimimiz ise tatil için… Sıkça seyahat ediyoruz. Ancak keyifli başlayan bir seyahat, bazen, o ülkede kapılan bulaşıcı bir hastalık yüzünden ölümle noktalanabiliyor.

Bu nedenle, sağlığınızı, hatta hayatınızı riske atmamak için seyahate çıkmadan önce gideceğiniz bölgeye veya ülkeye göre, bazı hastalıklardan korunmanız için aşı olmanız şart. Çünkü aşı, virüs ile bakteri gibi mikroplarla savaşta ve onların ortadan kaldırılmasında en önemli silahımız.

Sağlam ve risk altındaki kişilere uygulanan aşılar sayesinde, vücut kendine zarar verebilecek bu mikropları önceden tanıyor. Bu mikropla karşılaştığında da hızlıca bağışıklık sistemini devreye sokarak savunmayı oluşturuyor. Antibiyotikler de dahil hiçbir ilaç hastalıklara bağlı ölümleri aşılar kadar azaltmıyor.

Üstelik aşılar sadece yaptıran kişileri korumuyor, hastalığın ülkeye döndükten sonra diğer kişiler arasında yayılmasını da önleyerek tüm toplumu koruyor. Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen aşıların uygulanmasının yanı sıra kişi yanında bulundurması gereken ilaçlar ve malzemelere yönelik hazırlıklar da yapması gerekiyor.

Bu nedenle seyahat planından yaklaşık 6-8 hafta önce doktora başvurularak gerekli bilgilerin alınması çok önemli.

Seyahat öncesi yapılması gereken rutin aşılar neler?

1. MMR (kızamık, kızamıkçık ve kabakulak) aşıları 2. Difteri, boğmaca, tetanoz+polio (çocuk felci) aşıları 3. Hepatit A aşısı 4. Hepatit B aşısı 5. H.influenza tip B aşısı 6. Mevsimlik grip (Influenza) aşısı 7. Suçiçeği aşısı 8. Pnömokok aşısı 9. Menengokok menenjit aşısı

10. Rota virüsü aşısı

Gidilen bölgeye özgü aşılar

1. Sarı Humma Aşısı: Sağlık Bakanlığı genişletilmiş aşı programı dahilinde (Sadece Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’nde yapılıyor)

2. Tifo Aşısı: Sağlık Bakanlığı genişletilmiş aşı programı dahilinde (Sadece Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’nde yapılıyor)

3. Kuduz: Yüksek risk altındaki, kuduz virüsü üzerine çalışan laboratuvar görevlileri, veterinerler, hayvan bakıcılarının yanı sıra vahşi doğa görevlileri ile kuduzun yaygın olduğu bölgelere seyahat eden ya da bu bölgelerde yaşayan tüm kişilere ön bağışıklık için aşı uygulanması gerekiyor.

Yan etkileri bitki çayı karışımlarından daha masum
Ülkemizde çocukluk çağı aşılaması gelişmiş ülkelerle aynı seviyede. Ancak erişkinler söz konusu olduğunda tam tersi bir tablo var. Erişkinler aşılanma konusunda yeterince bilgi sahibi olmadıkları gibi, aynı zamanda yan etkileri konusunda da önyargılı olabiliyor.

Erişkinlerin çoğu aşı olmaları gerektiğini bilmiyor. “Çocuklukta tüm aşılarımı olmuşum, aşı kartım burada” diyorlar. Bilenler de yan etkileri konusunda ön yargılı bir tutum sergiliyor. Oysa aşılar belli testler ve kontrollü yapılan çalışmalar sonrasında piyasaya veriliyor.

Bu nedenle aşının yan etkileri, örneğin kullanılan bitki çayı karışımlarına göre çok daha kontrol altında. Dolayısıyla aşıdan çekinilmemeli.

Aşılanmaya seyahatten 4-6 hafta önce başlayın

Seyahat öncesinde aşılanmaya 4-6 hafta önce başlamak gerekiyor.

Peki seyahat son anda çıkmışsa? Bu durumda kişilerin gerek seyahatte gerekse döndükten sonra ateş ve gribal enfeksiyon yakınmalarıyla karşılaşmaları durumunda mutlaka sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekiyor.

Öksüren kişilerden uzak durmak, ortamı pencere ve kapı açarak havalandırmak ve maske takmak ve sık el temizliği de büyük önem taşıyor.

Aşılanmak önemli, ancak yeterli değil

Uzun zaman önce planlanan bir tatilin, hastalanma riski yaşamadan tamamlanması için aşı gibi koruyucu önlemler dışında, standart koruma yöntemlerinin de uygulanması gerekiyor. Bu yöntemleri şöyle sıralayabiliriz:

  • Ellerinizi sık yıkayın. Sabun ve su bulunmayan koşullarda, alkol bazlı el antiseptikleri kullanın.
  • Suyun temizliğinden emin olmadığınız ortamlarda sadece kaynatılmış veya kapalı ambalajlardaki suyu için. Şişe veya kutulardaki içecekleri ambalajından tüketin. Eğer güvenmediğiniz suları içme zorunluluğunuz varsa kaynatarak veya filtreleyerek, klor/ iyot tabletleri kullanarak tüketin. İçeceklerinizde buz kullanmayın.
  • Sadece pişirilmiş yiyecekleri tüketin. Eğer pişmemiş sebze veya meyve yemek zorundaysanız mutlaka soyarak yiyin.
  • Seyahatten önce, seyahat süresince ve seyahatten sonra önerildiği şekilde sıtma için gereken ilaç ve diğer koruyucu önlemleri uygulayın.
  • Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri tüketmeyin.
  • Mikrop riski açısından tatlı sularda yüzmekten kaçının. Mutlaka girmeniz gerekiyorsa; başınızı sokmadan ve dalmadan girin.
  • Mesleğiniz değilse özellikle hayvanlarla temastan veya onları beslemekten kaçının. Isırılmanız ya da yaralanmanız halinde, zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurun.
  • Sıtma için riskli bölgelere seyahat edilecek ise korunma için ek bilgi ve ilaç önerisi alın.

İlginizi çekebilir:

Uçakla seyahat edecek panik atak hastalarına öneriler
Hamilelikte sorunsuz seyahat için 10 öneri
Çocuğunuzla yola çıkarken bunlara dikkat edin!
 

Paylaş

Источник: //www.acibadem.com.tr/Hayat/Bilgi/seyahat-oncesi-yapilmasi-gereken-asilar-neler

Yurtdışına Giderken Yaptırmanız Gereken Aşılar

Erişkinlerin Yaptırması Gereken Aşılar Nelerdir?

İster keyif olsun ister iş… Sık seyahat edenler için gittikleri ülkelerde karşılaşabilecekleri bir hastalık hayatlarını kabusa çevirebilir ve hatta ciddi sonuçları doğurabilir. Bu yüzden seyahate çıkmadan önce hastalıklardan korunmak amacıyla aşı olmanız hayati önem taşıyor.

Aşı hakkında bilmeniz gereken şey:  Sanıldığının aksine aşının içerdiği ilaçlar mikroplarla savaşmaz. Mikroplarla savaşan kan hücreleriniz olan akyuvarlardır. Aşı sayesinde akyuvarlar karşılarına çıkabilecek mikropları önceden tanıyor ve savaşabiliyor.

Seyahat Öncesinde Yapılması Gereken Rutin Aşılar

Mesela MMR, yani kızamık, kızamıkçık ve kabakulak aşıları… Biliyorsunuz ki bu hastalıkları çocukken geçirmeyip yetişkinlik döneminde geçirmek kalıcı hasarlara hatta ölümlere yol açıyor. Difteri, boğmaca ve çocuk felci aşısı, Hepatit A, Hepatit B, Suçiçeği, Pnömokok, Megengokok Menenjit, Rota virüsü aşısı mutlaka yaptırmanız gereken aşılar…

Sarı Humma:

Orta ya da Güney Amerika’ya veya Afrika’nın tropikal bölgelerine seyahat ediyorsanız, sivrisinek ısırmasıyla bulaşan ölümcül Sarıhumma aşısı yaptırmanız çok önemli. Canlı viral bir aşı türü olan Sarıhumma aşısı tek doz yapılır ve 10 yılda bir olarak tekrarlanır. Aşının koruyuculuğunun başlaması için seyahatten 10 gün önce yaptırırsanız sağlığınızı garantilersiniz.

Tifo:

Tifo hastalığı tüm dünyada görülüyor ama hijyen ve sanitasyon standartlarının düşük olduğu bölgelerde daha sık görülüyor. Kuzey ve Batı Afrika, Asya’nın güneyi, Orta ve Güney Amerika ve Ortadoğu’da tifoya yakalanma riski çok yüksektir.

Ancak uluslararası piyasada iki çeşit tifo aşısı bulunur. Bir tanesi kas içine tek doz olarak uygulanır ve 7 gün sonra vücutta koruma başlar.

Diğeri ise oral olarak uygulanan 4 kapsül halindedir ve bu aşı türü de seyahatten 1 hafta önce tamamlanmalıdır.

Meningokok:

Sahra-altı Afrika’nın menenjit kuşağında Aralık-Haziran boyunca hastalık görülür.

Meningokok aşısı, hac ve umre döneminde Mekke ve Medine’yi ziyaret edecekler için Suudi Arabistan tarafından istenen bir koşul… Bazı ülkeler tarafından da hac dönüşünde isteniyor.

Yani her türlü, bu bölgeye gidecek insanlardan istenen bir aşıdır. Polisakkarit meningokok ve Konjuge meningokok olarak iki türü var.

Polio:

Poliomiyelitin hala mevcut olduğu ülkelere gidecek tüm yolcular OPV aşısından vurulmalı…  Düşük maliyeti, aşının kolay uygulanması ve bağırsak bağışıklığındaki üstünlüğü dolayısıyla OPV, pek çok ülkede salgın poliomiyeliti kontrol etmek için tercih edilen bir aşı olmuş. OPV ile sağlanan bağışıklık hayat boyu sürüyor.  Geçmişinde üç ya da daha fazla dozda OPV alan insanlar için, dünyadaki hastalıklı bölgelere seyahat eden yolculara tek bir doz polio aşısı verilmesi önerilliyor.

Difteri:

Halk arasında buna kuşpalazı diyorlar. Ölümcüldür. Diphteria bakterisinin oluşturduğu toksin, üst solunum yollarını tıkayan tabakalar yaparak, kalp kasında ve diğer dokularda hasara neden olur ve acılı bir ölüme yol açabilir. Nereye giderseniz gidin bu aşıyı yaptırmalısınız.

Hepatit B:

Aşı yüksek bulaşıcı hastalık tehsi bulunan bölgelere giden tüm yolculara uygulanmalı. Hepatit B virüsü açısından yüksek riskli ülkeler: Çin, Afrika, Asya kıtasının merkezi ve kuzey doğusu, Ortadoğu, Doğu Avrupa olarak belirlenmiş.

Olası olarak enfekte olan kan ya da kan türevli sıvılara maruz kalan ya da korunmasız cinsel ilişkiye giren kimseler özellikle risk altındadır.

Ana risk aktiviteleri insan kanına doğrudan maruz kalma olasılığı doğuran sağlık bakımınında steril edilmemiş malzemeler kullanmak… Ayrıca akapunktur, piercing ve dövme yaptırırken yine sterilize edilmemiş malzemeler de risk oluşturuyor. Bu sebeple risk bölgelerine giden kişinin dövme ve piercingten uzak durması akıllıca olur.

Hepatit A:

Orta veya Güney Amerika ülkeleri, Karayipler, Meksika, Japonya hariç Asya ülkeleri, Afrika ülkeleri ve Doğu Avrupa ülkelerine yolcuysanız ve kötü bir hastalık macerası yaşamak istemiyorsanız Hepatit A aşısı yaptırmalısınız.

Peki Yan Etkiler?

Yan etkiler konusunda önyargılı olmamalısınız zira bu aşıların sizi koruduğu hastalıklar çok daha tehli… Aşılar size uygulanmadan önce sayısız test ve kontrolden geçiyor. Aşılar yan etkiler konusunda bitki çaylarından daha masum bile kalabiliyor.

Seyahatten En Az 4 Hafta Önce Aşılanın

Aşının vücudunuzda aktifleşmesi ve koruma kalkanı oluşturması için bu süre çok önemli. Seyahat son anda mı çıktı? Seyahatten döndüğünüz gibi sağlık kuruluşuna gitmeniz gerekiyor.

Aşıyla Birlikte Alınması Gereken Önlemler

Aşı önemli ancak sizin de almanız gereken bazı önlemler var. Mesela ellerinizi sıklıkla yıkamalısınız. Sabunun ve suyun olmadığı yerlerdeyseniz alkol bazlı antiseptik sıvılar ve jeller işinize yarayacaktır.

Gelelim su tüketimine… Fırsatınız varsa açıktan, musluktan, yol çeşmelerinden su tüketmeyin. Tüketmek zorundaysanız kaynatın ya da klor tabletleri kullanın. Mümkünse sadece ambalajlı sular tüketin ve buz kullanmayın. Hangi suyu dondurup buz yaptıklarını nereden bileceksiniz ki…

Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünlerinden uzak durmanız akıllıca olur. Hele ki pişmemiş et, sebzeler… Hepsi sağlığınız için teh arz ediyor.

Tuzlu suda mikrop kapma riskiniz daha düşüktür tatlı suya göre… Tatlı sudan uzak durmayı başarabilirseniz kendinize kıyak geçmiş olursunuz. “İlle de gireceğim” diyorsanız kadınlar rahim hastalığı riskini ortadan kaldırmak için tampon kullanmalı… Karabatak gibi kafanızı suya sokmayın, kulağınıza su kaçmasın, su yutmayın…

Sivrisinekten ve bilimum haşerattan koruyucu losyon ya da spreyler kullanırsanız hem börtü böcek ısırığıyla seyahatiniz zehir olmaz hem de hastalık riski yaşamazsınız.

*Seyahatlerinizden önce doktorunuza danışmayı unutmayın. Yazıdaki bilgilerden Uzakrota sorumlu değildir.

Kaynak: Geziko

Источник: //www.uzakrota.com/yurtdisina-giderken-yaptirmaniz-gereken-asilar/

Torununa bakanlar aşı yaptırsın

Erişkinlerin Yaptırması Gereken Aşılar Nelerdir?

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ünal, Türkiye'de erişkin aşılamasının yeterli düzeyde olmadığını bildirdi.

Gribe karşı aşılanması gereken 15 milyon civarında 50 yaş üstünde altta yatan hastalığı bulunan erişkin, 7-7,5 milyon da 65 yaş üstü kişi bulunduğunu, bunun 22,5 milyon doz aşıya gereksinim olduğu anlamına geldiğini ifade eden Ünal, oysa ülkeye yılda 2,5 milyon doz grip aşısı girdiğini, hepsi etkin yapılmadığı için aşılamanın yüzde 10'a bile ulaşamadığını bildirdi.

65 yaş üstündekilerde grip ve zatürrenin hem sık görüldüğünü hem de ölümcül seyrettiğini ifade eden Ünal, “50 yaşından büyük olup altta yatan şeker, astım, KOAH, kalp, karaciğer yetmezliği, kanser hastalığı olanlar mutlaka aşılanmalıdır. Hatta sigara içenlere bile hangi yaşta olurlarsa olsunlar, akciğer hastalığı gelişsin ya da gelişmesin, 2008'den beri zatürre aşısı yaptırmaları öneriliyor” diye konuştu.

ANTİBİYOTİK DİRENCİ

Dünyayı tehdit eden antibiyotik direncinin erişkin aşılamasını daha önemli hale getirdiğini ifade eden Ünal, “Eskiden bu direnç yoktu, hastaların önemli kısmı iyileşiyordu. Direnç olunca tedavi zorlaştı, korunmanın önemi ortaya çıktı. Artık zatürreden ölümler daha arttı” diye konuştu.

Boğmaca için de aynı şeylerin söylenebileceğini anlatan Ünal, şu uyarıları dile getirdi:

Boğmaca erişkinlerde ağır seyretmiyor ancak küçük çocuklarda daha etkili oluyor. Hatta yenidoğanlarda daha ölümcül seyrediyor, büyüklerde ise sadece öksürüğe neden oluyor.

Bir aile büyüğü torununu okşarken gelip hastalığı bulaştırabilir. Bu nedenle erişkinlerin küçük çocuklara hastalığı bulaştırmamaları için aşılanmaları gerekir.

Özellikle torun bakan aile büyükleri aşılanmalı ki hastalığı bulaştırmasın.”

5 yılda bir tekrarlanması gereken zatürre aşısının yılın her döneminde yapılabildiğini bildiren Ünal, difteri, boğmaca ve tetanoz aşısının ise erişkinlerde hayat boyu bir kez yapıldıktan sonra 10 yılda bir tekrarlanmasında fayda olduğunu söyledi.

ALTTA YATAN HASTALIĞI OLANLARA İKİ TİP ZATÜRRE AŞISI

İki tür zatürre aşısı olduğunu kaydeden Ünal, şu bilgileri aktardı:

Bunlardan polisakkarit aşı 23 suş içeriyor, yani hastalık yapan 23 türün tümüne karşı koruma sağlıyor ancak içinde protein olmadığı için vücudun verdiği cevap zayıf ve 5 yılda bir aşının tekrarı gerekiyor.

Konjuge aşı protein içeriyor, böylece aşının antijenik gücü, verilen cevap artıyor, daha uzun bağışıklık oluyor ancak hastalık yapan 23 suşa karşı değil 13'üne karşı koruma sağlıyor. ABD'de son zamanlarda farklı bir yaklaşım benimsendi.

Kanser, organ nakli, kalp, böbrek gibi altta yatan hastalığı olanlara önce konjuge aşı, 8 hafta sonra da polisakkarit aşı yapılıyor. Altta yatan hastalık yoksa ABD hala polisakkariti, varsa ikisini birden öneriyor.

2 yaşın altında konjuge kullanmak lazım ama erişkinlerde polisakkarit yeterli. Hangisinin yapılması gerektiğine hekim karar verir.”

Konjuge aşıda koruma süresinin bilinmediğini, polisakkarit aşıda ise 5 yıl olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ünal, 65 yaş üstündekiler ile 50 yaş üstü olup altta yatan hastalığı bulunanlar için zatürre ve grip aşılarının ücretsiz olduğunu vurguladı.

'AŞILANMALIYIM Kİ ÇEVREME BULAŞTIRMAYAYIM'

Bir ilaç firmasının medikal ilişkiler ve politikadan sorumlu genel direktörü Dr. John Grabenstein ise dünyada artık çocuklardaki gibi erişkin aşılamasının da söz konusu olduğunu, zatürre, boğmaca ve grip aşılarının bazı yaş ve risk grubundaki erişkinler için gerekli olduğunu belirtti.

ABD'de senede ortalama 36 bin kişinin gripten öldüğünü, bu rakamın yıldan yıla 20-100 bin arasında değiştiğini anlatan Grabenstein, zatürreden ölümün ise 20 bin civarında olduğunu söyledi.

ABD'de tüm aşılar için 65 yaş üstünde aşılama oranının yüzde 65 civarında bulunduğunu, hedefin yüzde 90 olduğunu ifade eden Grabenstein, gripte ise 50 yaş üzerinde olup kalp, böbrek, şeker hastaları ile organ nakli olanlar gibi riskli grupta bulunanlar ile 65 yaş üzerindekilerde aşılama oranının yüzde 20 olduğunu bildirdi.

ABD'de bazı eyaletlerde grip aşısı yaptırmayan sağlık personeline çalışma izni verilmediğini anlatan Grabenstein, bazı hastalıklarda aşılamanın sadece erişkinleri değil çevresindeki çocukları korumak için gerekli olduğunu söyledi.

Buna boğmacayı örnek gösteren Grabenstein, “Boğmaca aşısı erişkinlerden çok çocukları korumak için gereklidir. 'Aşılanmalıyım ki bunu çevreme bulaştırmamayayım' düşüncesiyle yaptırılır” dedi.

'YENİDOĞANLARI ETKİLİYOR'

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu, boğmacaya karşı çocuklara difteri, aselüler boğmaca, tetanoz, inaktif polio, femofilus influenza tip b aşılarının yer aldığı beşli karma aşı yapıldığını söyledi.

2., 4. ve 6. ayın sonunda birer doz aşı uygulandığını, 18. ayın sonunda da hatırlatma dozu yapıldığını ifade eden Torunoğlu, “Boğmaca daha çok yenidoğanlar için risk taşıyor. Aşılama öncesi bağışıklık oluşmadığı için büyüklerin taşıdığı mikrobu kapan bebekler hastalanıyor” dedi.

Bunun için “koza stratejisi” uygulandığını anlatan Torunoğlu, yenidoğanların hastalanmaması için anne, baba, kardeş ve diğer aile büyüklerinin aşılandığını söyledi.

Bu reklam google tarafından sağlanıyor?

Источник: //www.ensonhaber.com/torununa-bakanlar-asi-yaptirsin-2013-11-25.html

Kedilerde Yapılması Gereken Aşılar

Erişkinlerin Yaptırması Gereken Aşılar Nelerdir?

Bu yazımızda aşı nedir, neden gereklidir, kedilerde yapılması gereken aşılar nelerdir, kedilere aşı yapılmazsa ne olur, kedi aşıları kaç aylıkken başlar gibi sorularınıza cevap bulacaksınız.

Kendi tecrübelerinizi paylaşmak isterseniz yazımıza yorum yapabilirsiniz. Bunun için sitemize üye olmanız da gerekmiyor. Cihazınızda açık olan ya da hesabınız sayesinde üye olmadan yorum yapmanız mümkün.

Hazırsanız kedilerde yapılması gereken aşılar hakkında bildiklerimizi anlatmaya başlayalım.

Aşılar, görülme riski yüksek olan ölümcül ve bulaşıcı hastalıklara karşı erkenden önlem almak için üretilen biyolojik ürünlerdir.

Bağışıklık sisteminin patojeni önceden tanımasını, vücudun patojene bağışıklık kazanmasını ve hastalığın daha hafif atlatılmasını sağlarlar. Genellikle virüslerin sebep olduğu viral hastalıklarla mücadelede kullanılırlar.

Ancak tetanoz ve mantar gibi virüslerin sebep olmadığı hastalıklara karşı üretilen aşılar da mevcuttur.

Aşı yaptırılan kedinin hasta, keyifsiz ya da hamile olmadığına ve anormal davranışlar sergilemediğine emin olmak gerekir. Varsa önce hastalığı tedavi edilmeli, sağlığına kavuştuğunda aşı yaptırılmalıdır.

Süt emen yavru kedilere aşı yaptırılmamalıdır. Çünkü anne sütündeki enzimler aşının etkisini azaltacaktır. Yavru kediler 6-8 haftalık olduğunda aşılanmaya başlanır.

Aşıdan önce iç ve dış parazitlerin arındırılması gerekir.

Kedi aşı takvimi şu şekildedir:

  • 8-10 haftalık kedilerde ilk karma aşı,
  • 9-11 haftalık olduğunda leukemia testi ve aşısı,
  • 10-12 haftalık olduğunda ikinci karma aşı,
  • 11-13 haftalık olduğunda ikinci leukemia aşısı,
  • 12-14 haftalık olduğunda kuduz aşısı yapılmalıdır.

Daha sonraki her yıl karma aşı, leukemia aşısı ve kuduz aşısı tekrarlanmalıdır.

Kedilere yapılan tüm aşıları şu şekilde sıralayabliriz:

  • Kedi karma aşısı,
  • Kuduz aşısı,
  • Tetanoz aşısı,
  • Mantar aşısı,
  • Leukemia aşısı,
  • FIV aşısı ve
  • FIP aşısıdır.

Kedilerde Yapılması Gereken Aşılar

Kedi Karma Aşısı

Gençlik hastalığı (Panleucopenia), Herpes virüs enfeksiyonu ve viral solunum yolu enfeksiyonu (Calicivirus) kedilerde en çok görülen hastalıklardır.

Özellikle yavru kedilerde ölüme sebep olan bu hastalıklara karşı kedi karma aşısı yapılır. 8 haftalık olan yavru kedilerde aşının ilk dozu uygulanır. 3 hafta sonra ikinci dozu uygulanmalıdır.

Aşının her yıl tek doz olarak yeniden yapılması gerekir.

Kedilerde gençlik hastalığı oldukça ölümcüldür. Öyle ki aşısız kedilerde %75 oranında ölüme neden olur. Kedi kanlı ishal hastalığı olarak da bilinir. Belirtileri oluştuğunda hasta kedinin iyileşme ihtimali çok az olur.

Hastalığa sebep olan virüs oldukça dayanıklıdır. Doğada uzun süre hayatta kalabilir ve birçok dezenfektana karşı dirençlidir. Bulaşması için hastalıklı bir kediyle temas şart değildir. Mama kabı, su kabı, tuvalet kabı, kıyafet vb. ile de bulaşabilir.

Hastalığa karşı tek etkili çözüm aşı yaptırmaktır.

Herpes virüs enfeksiyonu da ölümcül bir hastalıktır. Özellikle yavru kedilerde daha fazla ölüme sebep olur. Solunum yoluyla bulaşır. Kedinin üst solunum yolunu ve gözlerini etkiler. Belirtileri kısa sürede ortaya çıkar.

Öksürüğe, hapşırığa, hırıltılı solunuma, gözlerde akıntıya, salivasyona, kilo kaybına ve yüksek ateşe sebep olur. Aşısız hamile kedilerden yavrularına doğumdan önce bulaşır.

Doğumdan birkaç gün sonra belirtileri ortaya çıkar ve genellikle ölüme neden olur.

Viral solunum yolu enfeksiyonu aniden ortaya çıkar. Gözde ve burunda akıntı, dilde ve patide yara, kilo kaybı gibi belirtileri vardır.

En çok kullanılan kedi karma aşıları ve özellikleri şu şekildedir

  • Biofel PCH
  • Zoetis (Pfizer) Fel-O-Vax PCT
  • Nobivat Tricat

Biofel PCH ve Zoetis (Pfizer) Fel-O-Vax PCT  inaktif aşılardır. Nobivat Tricat ise canlı aşıdır. Hepsi deri altından uygulanır.

Leukemia Aşısı

Kedilerde lösemi hastalığı; kansızlık, lenflerde şişkinlik ve tümör, sindirim sisteminde tümör, halsizlik ve iştahsızlık şeklinde belirtiler gösterir. Kediden kediye gözyaşı ve salya ile bulaşır.

Bilinen bir tedavisi yoktur. Bu sebeple hastalık görülmeden önce aşının yapılması çok önemlidir. Yavru kedilere 3 hafta arayla iki dozda uygulanır. Her sene aşının tekrarlanması gerekir.

İnaktif bir aşıdır ve derialtına ya da kas içine uygulanır.

Yetişkin bir kediye daha önce uygulanmadıysa, kedinin hastalığı taşımadığına emin olmak gerekir. Bu ancak test yapılarak anlaşılabilir. Test negatif çıkacak olursa aşı yapılabilir.

Kuduz Aşısı

Kuduz hastalığı salya yoluyla bulaşan ve insanlara da bulaşabilen tehli bir hastalıktır. Tedavisi olmadığından hafife alınmaması gerekir. Kediniz evden dışarı çıkmıyor veya çevrenizde bu hastalık görülmüyor olsa bile aşısı yaptırılmalıdır. Zira her kedi sahibi için yasal zorunluluktur. Bu aşı olmadan kedinizle yurt dışı seyahatine çıkmanız mümkün değildir.

Kuduz aşısı, kediniz 3 aylık olduğunda uygulanır ve daha sonra her sene tekrarlanır. Ülkemizde en çok kullanılan kuduz aşıları şu şekildedir:

  • Zoetis Defensor 3
  • Nobivac Rabies
  • Biocan R

Her üç aşı da inaktif edilmiş kudus virüslerini barındırır. Deri altına ya da kas içine uygulanırlar.

Tetanoz Aşısı

Kediler tetanoz hastalığına karşı doğuştan bağışıklığa sahiptir. Yine de hastalığın görülme ihtimali vardır. Veteriner tavsiyesiyle uygulanmalıdır. Aşısı kas içine 3 hafta arayla uygulanır ve 2 yılda bir tekrarlanır.

Mantar Aşısı

Mantar hastalığı kedilerde çok sık görülür. Tedavi edilmezse deri lezyonlarına sebep olur. Mantar aşısı genellikle önlem amaçlı değil, mevcut rahatsızlığı tedavi etmek amacıyla kullanılır. Ülkemizde en çok kullanılan aşılar Biofel M Plus ve Vakderm’dir.

Biofel M Plus inaktif bir aşıdır. Kas içine ya da deri altına yapılır. Genellikle 2-3 hafta arayla iki doz halinde yapılır. Gerekli görülürse 1 doz daha uygulanır.

FIV Aşısı

FIV hastalığı, kedi AIDS hastalığı olarak da bilinir. Bağışıklık sistemini zayıflatarak vücudun tamamını hastalıklara açık hale getirir. Ateş, halsizlik, akut ishal, ağız yaraları, pati yaraları ve akut solunum yolu hastalıklarına neden olur. Çiftleşme ve ısırıkla bulaştığı düşünülür. Her ırktan kedide görülebilir. Erkek kedilerde görülme ihtimali daha yüksektir.

FIP Aşısı

FIP hastalığı ölüme sebep olan, bulaşıcı bir hastalıktır. Ne yazık tedavisi yoktur. Aşı ile hastalığa karşı önlem alınması gerekir.

Aşı sonrası kedinizi stresten uzak tutun. Hafif ateş, iştah kaybı ve durgunluk gibi yan etkiler görebilirsiniz. Özellikle ilk birkaç saat anormal gelişmeler yaşarsanız veterinerinize danışın.

Kedilerde Yapılması Gereken Aşılar yazısının sonuna gelmiş bulunuyoruz. Kendi tecrübelerinizi aktarmak ya da eksik gördüklerinizi tamamlamak isterseniz yazımıza yorum yapabilirsiniz.

Kedi Besleyenler Forumu‘nda merak ettiklerinizi sorabilir, Kedi Besleyenler grubunda paylaşımda bulunabilirsiniz. Kedi malzemeleri arıyorsanız sizi internet mağazamıza bekliyoruz.

Yazımızı sosyal medyada paylaşan tüm okurlarımıza buradan teşekkürlerimizi iletiyoruz.

//www.evcilhayvan.market/kedilerde-yapilmasi-gereken-asilar///www.evcilhayvan.market/wp-content/uploads/2017/05/kedilerde-yapilmasi-gereken-asilar-576×480.jpg//www.evcilhayvan.market/wp-content/uploads/2017/05/kedilerde-yapilmasi-gereken-asilar-125×104.jpg2017-05-15T13:27:07+03:00NeelKedi BakımıKedilerBu yazımızda aşı nedir, neden gereklidir, kedilerde yapılması gereken aşılar nelerdir, kedilere aşı yapılmazsa ne olur, kedi aşıları kaç aylıkken başlar gibi sorularınıza cevap bulacaksınız. Kendi tecrübelerinizi paylaşmak isterseniz yazımıza yorum yapabilirsiniz. Bunun için sitemize üye olmanız da gerekmiyor. Cihazınızda açık olan ya da hesabınız sayesinde üye…Neel neel@evcilhayvan.marketEditorevcil hayvan market

Источник: //www.evcilhayvan.market/kedilerde-yapilmasi-gereken-asilar/

Поделиться:
Нет комментариев

    Leave a Reply

    Ваш e-mail не будет опубликован. Все поля обязательны для заполнения.