Horlama Yorgunluk Yapıyor

Horlama Nedenleri ve Tedavisi

Horlama Yorgunluk Yapıyor

Horlama uyku sırasında üst solunum yolunu oluşturan burun, yumuşak damak, küçük dil ve dil kökü gibi yapıların birlikte ya da ayrı ayrı darlıklarından kaynaklanan tatsız, rahatsız edici bir gürültü olarak tanımlanabilir.

Horlama çoğu zaman çevreyi rahatsız edici bir gürültü olarak algılanır, ancak kimi zaman da kişinin kendi sağlığını tehdit edici bir hastalığın belirtisi olabilir.

Horlama sorununun bir hastalık olduğunu kabul etmek, tedavi ve çözüm yollarını aramak için atılacak olan ilk adımdır. Genelde horlayan kişi kendi horlamasından rahatsız olmadığı için doktora tek başına, kendi rızasıyla başvurmaz.

Horlayan kişi kötü bir uyku arkadaşı olduğu için horlayan hastalar, genellikle eşleri, birlikte iş gezilerine gidip aynı odayı paylaşmak zorunda oldukları arkadaşları ya da komşuları tarafından doktora götürülürler.

Konu bu yönü ile ele alınacak olursa; horlama kişinin kendi sağlığını ve yaşamını riske eden bir hastalık olduğu kadar sosyal olarak da tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.

Horlama konusundaki en önemli ayrım horlamanın ne zaman sağlık problemine yol açtığının tesbitidir. Eğer uyku sırasında horlayan kişinin nefes durmaları oluyorsa ve bu soluksuz kalınan süre 10 saniyeden fazla ise bu durumda uyku apnesi denilen ciddi sonuçlar doğurabilecek bir hastalıktan söz etmek gerektirebilir.

Horlama Nedeni Tıkayıcı Uyku Apnesi Olabilir

Horlama sırasında yumuşak damak ve küçük dilin veya beraberinde dilin geriye kaçıp soluğu 10 saniyeden daha fazla tıkamasına, tıkayıcı uyku apnesi denir. Bu nefes alamama süresinde kandaki oksijen basıncı düşer ve kalp kanı daha çok pompalamak zorunda kalır.

Sonuç olarak kalbin yükü artmış olduğundan bir süre sonra kalp ritmi bozulurken, yıllar içinde yüksek tansiyon ve kalp büyümesi meydana gelir. Kişi uyku sırasında tüm bunlar olup biterken uykusunun çok kısa bir döneminde derin uyku fazına geçebilir. Gerçek dinlenme ise sadece derin uyku fazında mümkün olduğundan, dinlenmeden geçen gecenin gündüzü uykulu, yorgun ve verimsiz olur.

Gündüz her fırsatta uyuklamalar görülür. Bu tip kişiler genellikle öğle aralarında oturur pozisyonda uyuklarlar.

Horlama sorunu olan kişi düzenli ve yeterli uyuyamadığından, gün içinde özellikle konsantrasyon güçlüğü olacağından, dikkat gerektiren işler yaparken uyuklamalar olabilir ve araba kullanırken kaza yapma riski de oldukça artar. Bundan da anlaşılacağı gibi horlama yalnızca horlayan kişiyi ve uyku arkadaşlarını değil, toplumun diğer kişilerini de riske atan bir hastalıktır.

Sabahları baş ağrısı ile yorgun uyanmak, gece uykusu sırasında terlemek ve cinsel istekte ve güçte azalma, tansiyon ve kalp problemleri ile son zamanlarda dalgınlıktan dolayı sık trafik kazası yapmak hastalığın sık görülen belirtileri arasında yer alır.

Horlama sorununda en sık rastlanan şikayetler :– Gece yüksek sesle horlama ve nefes durmalarının eşlik etmesi,– Sabah baş ağrısıyla uyanma,– Uyandığında kendini yorgun hissetme,– Uykuda terleme ve aniden soluksuz kalıp uyanmalar,– Gündüz uyuklamalar,– Gündüz dalgınlık, konsantrasyon güçlüğü,– Sık iş ve trafik kazası,– Azalmış cinsel istek ve güç kaybı,

– Yüksek tansiyon ve kalp hastalıkları.

Tabi burada kişinin kilosu, yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları, alkol kullanıp kullanmadığı son derece önemlidir. Tanı koymak için en önemli basamak ayrıntılı kulak burun muayenesi yapılmalıdır.

Tüm bunlar değerlendirildikten sonra uyku laboratuarları adı verilen ve hastaların bir gece otel ortamı gibi konuk edildiği; uyku sırasında çeşitli parametrelerin ölçüldüğü uyku testi yapılır.

Uyku laboratuvarı sonuçlarına göre kişinin horlamasının yaşamı için bir tehdit oluşturup oluşturmadığı anlaşılabilir ve tedavinin planlanması için bir takım değerlerden yararlanılır.

Horlama Tedavisi

Tedavi kilolu bir hastada basit bir diyetten, ileri cerrahi müdahalelere kadar geniş bir yelpaze içerir. Ancak çoğu zaman bu yöntemler horlamayı engellemekle birlikte kişiye rahat bir uyku sağlayamamaktadır.

Aşırı horlayan hastalarda gürültü ile çalışıp kişiyi uyandıran ve böylece horlama sesinden uyku arkadaşlarını kurtaran cihazlar bile üretilmiş, ancak bunların hepsi horlama hastasını daha da uykusuz bırakmaktan öteye geçmemiştir.

En basit tedavi yöntemi pijamanın arkasına bir cep dikip içine bir tenis topu yerleştirmek olarak tanımlanabilir. Böylece kişi sırt üstü yatamayacak ya sağına ya da soluna döneceği için horlaması eğer pozisyonel horlama ise fayda sağlanacaktır.

Horlaması olan yetişkin hastalara öneriler:– Sportif bir yaşam biçimi seçmeli ve bu sayede kas tonusu arttırılmalı,– Uyku ilaçları, sakinleştirici ilaçlar ve antihistaminik denilen uyku getirici özelliği olan allerji ilaçları uykudan önce alınmamalı,– Uykudan 4 saat önce alkol alınmamalı,– Uykudan 3 saat önce aşırı yemek yememeli,– Aşırı yorgunluktan sakınılmalı,– Uykuda sırtüstü yatmak yerine yana yatmak tercih edilmeli,– Evde horlamayan kişilere önce uyuması için süre tanınmalı.

Tabi ki bu önlemler hafif horlaması olan ve pozisyona bağlı horlaması olan kişiler için geçerlidir.

Horlama tedavisi şüphesiz tanıya dayanır. Bu, burun allerjisi, burunda oluşan kemik ya da kıkırdak eğrilikleri, burunda tıkanıklığa yol açan et büyümeleri ya da mevcut bir enfeksiyonun (sinüzit gibi) tedavisi gibi ilaç tedavisi ya da burun cerrahi girişimleri içerebilir.

Bunun yanında sorunun yumuşak damak, küçük dil kökünde geriye kaçma gibi daha aşağı seviyede olduğu tespit edilmiş olan hastalarda başka bir takım cerrahi müdahaleler düşünülebilir.

Horlama hastasına ameliyat kararı verirken uyku laboratuarından elde edilen sonuçlar değerlendirilerek çok ileri derecede uyku-apne hastaları cerrahi müdahaleye alınmazlar.

Horlayan kişilere tavsiye edilen, bu durumdan utanmamaları ve tedavi yolunda adım atmalarıdır. Nefes durmaları başlayıp da ciddi sağlık problemlerinin ilk bulguları ortaya çıkmış kişiler horlama hastalığı daha da ilerlemeden hemen bir kulak burun boğaz muayenesinden geçmelidirler.

NOT: Bu yazıya bağlayan terimler: Aile sağlığı, horlama nedenleri, Horlamanın nedenlerı, horlama nedenleri ve tedavisi, horlama sebepleri, horlamanın sebepleri, Horlama nedeni, Horlama, zayıflama.

Источник: //ailecesaglik.com/kisisel-saglik/hastaliklar-ve-onleyici-tedbirler/horlama-nedenleri-ve-tedavisi/

Yorgunluk Sebepleri ve Doğal Yorgunluk Tedavisi

Horlama Yorgunluk Yapıyor

Kronik yorgunluk artık birçok kişinin sık karşılaştığı bir durum. Gelin yorgunluk sebeplerini ve yorgunluk tedavisini beraber inceleyelim.

Yorgunluk subjektif yani kişiden kişiye değişebilen bir tanım ve herkes için kesin bir tarifi yok. Dolayısıyla kurallara bağlı değil. Ayrıca yorgunluk sadece fiziksel olarak tanımlanamaz.

Çünkü fiziksel yorgunluk haricinde mental olarak yorgun ve halsiz hissetmek de benzer bir etki oluşturur. Ama her ne olursa olsun bir tanıma ihtiyacımız var.

Yorgunluk, mental ve fiziksel olarak hissedilen, geçici bir güçsüzlük, hareket etmekte isteksizlik ve bir şeyi yapma konusundaki yetersizlik olarak nitelendirilebilir.

Peki tam olarak yorgunluk sebepleri neler? Gelin inceleyelim.

Yorgunluk ile ilgili çok fazla araştırma var ve sebepler oldukça geniş bir dağılıma sahip. Dolayısıyla size yorgunluk sebepleri ile ilgili geniş bir liste sunacağım.

Ayrıca bu yorgunluk sebeplerini iyi bir şekilde incelerseniz bahsedeceğim tedavi seçeneklerini daha iyi anlayacaksınız.

O zaman zaman kaybetmeye hiç gerek yok. Hadi yorgunluk sebeplerini inceleyelim.

Yorgunluk sebeplerinden bazıları metabolik etkenli. Bunlardan bazıları şöyle:

Kansızlık (anemi): Anemi kanda oksijen taşıyan eritrositlerin sayısının azalmasına verilen isim. Bu durum kanın daha az oksijen taşıma kapasitesine sahip olmasına sebep olur. Hücrelere ulaşan daha az oksijen ise daha kötü enerji üretimi ve kasların güçsüz kalması demek.

Hipo/hipertirodizim (tirod hormonlarının eksikliği veya fazlalığı): Tiroid hormonları hücrenin enerji üretme mekanizmalarını düzenler. Dolayısıyla tiroid hormonlarının azlığı veya fazlalığı kişilerin daha yorgun hissetmesine sebep olur.

Diyabet (şeker hastalığı): Şeker hastalığı vücudun kandaki şeker moleküllerini hücreye sokmaktaki yetersizliği olarak tanımlanır. Diyabet hastalarında kan şekeri yükselir, hücrelerin enerji üretimi için kullanacağı şeker miktarı azalır. Dolayısıyla yorgunluk hissedilir.

Fibromiyalji: Fibromiyaljideki yoğun ağrı çoğu zaman kişileri uzun vadede depresyona ve halsizliğe se eder. Ayrıca sürekli ağrı sebepli hareketsiz yaşam ciddi yorgunluk yaşanmasına sebep olabilir.

Vitamin ve mineral eksiklikleri

Vitamin ve mineraller vücudun işlevlerini doğru yerine getirebilmesi için gerekli. Dolayısıyla yorgunluk ile bağlantı olabilir (1). Vitamin ve mineral eksiklikliğine bağlı yorgunluk sebepleri şöyle sıralanabilir.

Vitamin B12: B12 vitamini özellikle kan hücrelerinin yapımında görev alır. Dolayısıyla aynı kansızlıktaki gibi B12 eksikliğinde de ciddi yorgunluk yaşanır. (Ayrıca folik asitte benzer bir etkiye sahiptir ve eksikliği yorgunluk yapar.)

Vitamin D: Tüm hücrelerin enerji üretim mekanizmasına görev alır. Yani eksik D vitamini kötü enerji üretimi, kötü enerji üretimi ise yorgunluk anlamına gelir.

Demir: Oksijen taşıyan kan hücrelerinin (eritrosit) oksijeni bağlayan ve taşıyan bölümü olan hemoglobin demir olmadan üretilemez. Dolayısıyla demir eksikliği uzun vadede anemi yaparak yorgunluğa neden olur.

Özellikle kadınlar her ay regl görmeleri ile beraber demir eksikliğine daha açık hale gelirler. Ayrıca kapalı giysi giymeleri kadınlarda ciddi D vitamini eksikliğine sebep olur.

Dolayısıyla kronik yorgunluk yaşayan kadınlarda ilk olarak şüphelendiğimiz konular demir ve D vitamini eksikliğidir.

Uyku problemleri

Uyku, beden ve zihin dinlenmesinde önemli bir etkiye sahip. Dolayısıyla uyku problemleri enerji üretilmesi ve yorgunluk ilişkisini direkt olarak etkiler.

Özellikle sürekli yorgunluk hissediyorsanız sorun,

  • Kronik uykusuzluk,
  • Uyku apnesi,
  • Gece uykusunun olmaması (özellikle gece çalışanlar),

olabilir.

Ayrıca uyku apnesi yorgunluk açısından sizi kısır döngüye sokar. Çünkü uyku apnesi kilo artışına sebep olur ve kendi başına yorgunluk oluşturması ile beraber kilo artışı da yorgunluğa sebep olur.

Yorgunluğa neden olan diğer problemler

Yorgunluğa neden olan problemler sadece uyku, vitamin-mineral eksikliği ve metabolik sorunlar ile alakalı değil.

Yorgunluğa sebep olan diğer sorunlar,

  • Kalp hastalıkları (kalp yetmezliği gibi),
  • Solunum sistemi hastalıkları (astım, koah gibi),
  • Enfeksiyonlar (tüberküloz, hepatit gibi),
  • Kanser tipleri,
  • Psikiyatrik problemler (depresyon, anksiyete),
  • Alkol ve madde bağımlılığı,

olarak sıralanabilir.

Yorgunluk tedavisi: Yorgunluk için ne yapılabilir?

Yorgunluk tedavisi için yapılabilecek birçok şey var. Ama benim odak noktalarım beslenme ve yaşam tarzı değişikliği olacak. Çünkü en etkili yorgunluk tedavisi seçenekleri bunlar.

Öncelikle beslenme ile başlamak istiyorum.

Yorgunluk için beslenme

Yorgunluk tedavisinde beslenme pek tabi kullanılabilir. Çünkü beslenme psikiyatrik durumunuzdan, hücre içi enerji üretim sistemine kadar birçok konuya etki eder.

Yapmanız gerekenler ise şöyle:

Düşük karbonhidratlı beslenme özellikle aşırı kilolu bireylerin kilo vermesine ve işlenmiş şekerden uzak kalmasına yardım eder. Bu durum -varsa- insülin direncinin de kırılmasına yardım eder. Sonuç olarak düşük karbonhidratlı beslenme yorgunluğun geçmesine yardım eder.

Ayrıca şeker tüketimi, bağımlılık oluşturur ve kan şekerinin çok hızlı düşmesine sebep olur. Her bağımlılık gibi şeker bağımlılığının da yoksunluk devresi vardır ve düşük kan şekeri sizin berbat hissetmenize neden olur.

Eğer yorgun hissetmek istemiyorsanız şeker tüketimini azaltmanız gerekiyor.

Yeşil sebzeler ve besleyici gıdalar tüketmek vitamin ve mineral eksikliği yaşamanızı önler. Bu durum belirli vitaminlere bağlı eksikliklerin tamamlanmasına, yeterli antioksidan alımıyla hücre içi enerji üretiminin optimize edilmesine ve yorgunluğun giderilmesine yardım eder. Yorgunluğu gidermek için tercihim ise brokoli, ıspanak, roka, kara lahana yönünde.

Sağlıklı yağları tercih etmek sizi uzun süre enerjik tutarken hormonal düzeninizi yapılandırır. Dolayısı ile doğru yağları tüketmek yorgunluk hissinin azalmasına yardım eder. Tercihim hindistan cevizi yağı ve ekstra virgin zeytin yağı yönünde.

Yeterli su tüketmek yorgunluğun azaltılması için çok önemli. Çünkü siz fark etmeden bedeniniz sıvı kaybına uğruyor olabilir ve sıvı kaybının ilk bulgusu yorgunluktur. Dolayısıyla yeterli su içmek oldukça önemli.

Aç kalmanın sizi yorgun hissettireceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü düzenli açlık hissi hormon dengesinin düzenlenmesine yardım eder. Ayrıca açlık sürecinde mental olarak uyarılırsınız ve salınan katekolamin (adrenalin türevi hormonlar) sizin daha aktif olmanıza yardım eder. Düzenli açlık ile ilgili intermittent fasting rehberimi okuyabilirsiniz.

Ayrıca sağlıklı beslenme sürecinin tüm ayrıntıları size iyi gelecektir. Bu sebeple sağlıklı beslenme yazımı okumanızı özellikle tavsiye ediyorum.

Yorgunluk için supplementler

Yorgunluk için kullanabileceğimiz bir diğer silah supplementler. Çünkü birçok farklı supplement hücrenin enerji metabolizmasının yoluna koyulmasına, mevcut psikiyatrik durumun düzeltilmesine yardım eder.

Benim hastalarıma yorgunluk için önerdiğim supplementler ise şöyle:

Ashwagandha adaptojenik bir bitkisel destek. Özellikle depresyon ve anksiyete tedavisinde kullanılması, mental yorgunluk üzerinde oldukça etkili. Dolayısıyla tüm yorgunluklarda ilk seçenek olarak Ashwagandha tercih edilebilir.

Magnezyum kronik yorgunluk ve eklem ağrılarında sık tercih ettiğim bir supplement. Magnezyumun orta yaş ve üzeri kişilerde eksikliği daha sık görüldüğü için bu gruba ısrarlı bir şekilde tavsiye ediyorum.

Koenzim q10 hücre metabolizmasını düzenleyen oldukça başarılı bir supplement. Dolayısı ile koenzim q10 kronik yorgunluk tedavisi için harika bir aday.

D vitamini eksikliği ülkemizde sık rastlanan bir problem. Bu eksiklik depresyon riskinin artışından, kronik yorgunluğa kadar birçok hususta etkili. Eğer kan D vitamin düzeyiniz 30 ng/dl altında ise hekiminizin kontrolünde D vitamini kullanabilirsiniz.

L-karnitin alımı hücre içi enerji üretim mekanizmasını ateşler ve -eğer varsa- enerji üretim bozukluğunu düzeltebilir. Bu sebeple sürekli yorgun hissediyorsanız L-karnitin alabilirsiniz.

Yorgunluk için yaşam tarzı

Yaşam tarzı değişikliği yorgunluk tedavisi için sandığınızdan çok daha önemli. Çünkü bedeniniz bir makine gibi çalışır ve diğer tüm makineler gibi çalışma ortamından etkilenir.

Yorgunluk tedavisi için tavsiye ettiğim yaşam tarzı değişiklikleri şöyle sıralanabilir.

Uyku düzeninin değiştirilmesi kötü uyku düzenine sahip bireyler için oldukça önemli. Çünkü uyku zihnin iyi dinlenmesini ve bedenin gün içinde aldığı hasarları onarması için gerekli. Gece en geç 23.00’de yatakta olmalı ve en az 7 saatlik gece uykusu uyumalısınız.

Alkol ve sigara bağımlılığının azaltılması yorgunluğun tedavisi için oldukça önemli. Çünkü her iki alışkanlıkta hücre içi enerji üretim mekanizmasını bozar ve kronik yorgunluk yapar.

Ayrıca güçlü bir uyarıcı olan kahve tüketimini azaltmanız uzun vadede yorgunluk probleminizi çözmenize yardım eder.

Çünkü kahvenin uyarıcı etkisi sona erdiğinde -diğer tüm uyarıcılar gibi- arkasında bir enkaz bırakır.

Düzenli egzersiz yapmak hem mental olarak sağlıklı kalmanızı sağlar hem de hücre içi enerji kullanım mekanizmalarını düzeltir. Ayrıca düzenli egzersiz kalp damar sağlığı ve aksiğer kapasitesini arttırır. Dolayısı ile kronik yorgunluğu tedavi eder.

Aslında bu bir kısır döngü. Yorgun hisseder ve egzersiz yapmazsanız daha fazla yorgun hissedersiniz ve egzersiz miktarını azaltırsınız.

Önerim günde en az otuz dakika, haftada en az üç gün olacak şekilde düzenli yürüyüş ve ağırlık antrenmanı uygulamanız yönünde.

Eğer depresyon ve diğer psikiyatrik problemleriniz varsa yoga harika bir tercih olabilir.

Yorgunluk sebepleri ve doğal yorgunluk tedavisi: Özet

Yorgunluk sebepleri çok geniş kapsamlıdır ve genelde iyi bir inceleme ile teşhis edilebilir. Bu sebeple sürekli yorgunluk ve halsizlik hissediyorsanız mutlaka hekiminize danışmalısınız.

Öncesinde,

  • Metabolik ve hormonal bozuklukları (hipo/hipertiroidi, diyabet, anemi, fibromiyalji),
  • Vitamin ve mineral eksikliği (D, B12 vitamini, demir ve folik asit)
  • Uyku problemlerini,
  • Kalp hastalıkları (kalp yetmezliği gibi),
  • Solunum sistemi hastalıkları (astım, koah gibi),
  • Enfeksiyonlar (tüberküloz, hepatit gibi),
  • Kanser tipleri,
  • Psikiyatrik problemler (depresyon, anksiyete),
  • Alkol,madde ve kahvebağımlılığı,

gibi hususları gözden geçirebilirsiniz.

Yorgunluk tedavisi için,

  • Düşük karbonhidratlı beslenebilir,
  • Kilo verebilir,
  • Besleyici özelliği olan (yeşil sebzeleri, düşük şekerli meyveleri) tüketebilir,
  • Sağlıklı yağları (hindistan cevizi yağı, ekstra virgin zeytin yağı) kullanabilir,
  • Aralıklı oruç uygulayabilir,
  • Ashwagandha, magnezyum, koenzim q10, L-karnitin ve eksikse D vitamini kullanabilir,
  • Uykunuzu düzeltebilir,
  • Kahve, alkol ve sigaradan uzak durabilir,
  • Düzenli egzersiz yapabilirsiniz.

Artık sürekli yorgunluk yaşanlar için yorgunluk sebepleri ve yorgunluk tedavisi hususlarını incelediğimi ve ayrıntıları açıkladığımı düşünüyorum.

Sıra sizde, üzerinizdeki ölü toprağını atmanın tam zamanı!

Источник: //www.fitekran.com/yorgunluk-sebepleri-yorgunluk-tedavi-yontemleri/

Horlama Neden Olur, Horlama Tedavisi ve Nedenleri

Horlama Yorgunluk Yapıyor

horlama neden olur horlama tedavisi ve nedenleri

Sesli bir şekilde horlama problemi bir çok insanın karşılaşabileceği kişisel bir sorundur. Horlama anı sadece uyuyan insan için değil, beraberinde bulunan kişi içinde ciddi sıkıntılar doğurabilmektedir. Horlama sorunun rahatsız edici bir hal alması çeşitli nedenlerden oluşabilmektedir.

Bu sorunu hafife almak, kimseyi rahatsız etmediğini düşünmek, gürültü olmadığını ve çevredeki insanların uyku kalitesini düşürmek bir çok bireyin istemeyeceği davranışlardandır.

Horlama neden olur, nasıl tedavi edilir gibi çeşitli soruları yanıtlayacağımız bu yazımızda bir çok kaliteli bilgi bulunmaktadır. Aynı zamanda evde de uygulayabileceğiniz bu bilgiler, sağlığınız için önemli bir etken oluşturacaktır.

Horlama anında oluşması mümkün olan gürültü, alınan havanın boğaz ve burun bölgesinde rahat olarak geçememesinden kaynaklanmaktadır. Uyku anından damak bölgesinin gevşemesi, solununm yolunun daralması ve hava geçişi esnasında titreşim ses oluşumunu yani horlamayı meydana getirir.

Horlama neden olur diyen bir insan için verilebilecek en tek bir cevap yoktur. Kilo sorunu, yanlış uyuma pozisyonu, alkol alımı, uyumadan önce sigara içilmesi gibi ciddi durumlar horlamaya neden olmaktadır.

Horlama problemi olan insanlar tek bir sebepten veya birden fala sorunun bir araya gelmesinden kaynaklı olarak bu sorunu yaşayabilmektedir. Horlama nedenlerinin başında gelen fazla kilo sorunu bu hastalığı ciddi bir şekilde etkilemektedir.

Obezite veya fazla kilosu bulunan insanlar zayıf insanlara oranla çok daha fazla şekilde horlarlar. Bunun temel sebebi ise vücutta bulunan yağın solunum yollarını daraltması ile gerçekleşir. Bunun hemen arkasına horlamanın oluşabilmesi için etkili diğer bir sebepten uyku pozisyonudur. Birey her pozisyonda horlayabilir.

Alıştığı ve sessiz yattığı uyku pozisyonlarında dahi horlama sorunu yaşanabilmektedir. Kişinin yan yatması yerine sırt üstü uyuması boğaz kaslarını gevşeteceği için horlama sorunu yaşanabilmektedir.
Horlama nedenleri arasında arasında bulunan diğer bir sebepte alkoldür.

Alkol alan bir kişide boğaz kasları yumuşak ve sarkık bir haldedir. Bu durum alkol alınan gece için ise sıkıntı oluşturup, horlama sorununu meydana getirecektir. Aynı şekilde bunu vücudun gevşeyeceği biçimde düşünürsek kaslarında aynı şekli alması mümkündür.

Bu sebeptendir ki o gün alkol alınacak ise uyuma saati sıralarında alınması önerilmemektedir. Horlama oluşturabilecek diğer bir neden ise insan anatomisidir. Ağız bölgesinde bulunan dokulardan ötürü horlama problemi yaşanabilmektedir.

Bunun temel nedeni ise dokuların solunum yolu darlığı oluşturup, nefes alma olayını zorlaştırması ile gerçekleşir. Aynı şekilde gece uyurken solunum yollarını tıkayacak diğer bir sorunda saman nezlesidir. Herhangi bir şekilde toz veya polenden ötürü alerjen durumları baş gösterir. Buda zaman içerisinde solunum yollarını tıkayıp nefes almayı bir hayli zorlaştırır.

Hamilelikte Horlama

Hayatlarında herhangi şekilde horlamamış olan bayanlar, kocalarından şikayetçi olanlar ve gecenin bir yarısı bu ses ile uyanan kadınların hamile kaldıkları dönemde horlama oranları yüksektir. Bunun temel iki sebebi bulunmaktadır.

İlki hamilelik dönemi ile alakalı olarak hormon dengesizlikleri ve mukoza tabakasının şişmesi ile birlikte burun tıkanıklığı sorunu yaşanmasıdır. Diğer problem ise gebelik döneminde yaşanan fazla kilo alımı ile dokuların yağlanması ve nefes geçişinin zorlanması ile meydana gelir.

Hamilelikte horlama sorunun ciddi belirtileri de bulunmaktadır. Ağır horlama sonucu; uyku apnesi, preeklampsi, IUGR, gebelik diyabeti ve düşük doğum ağırlığı gibi sorunlar ile karşılaşılması mümkündür.

Horlamanın ciddi safhalara ulaştığını anlamak için gündüz uykusu, sürekli baş ağrısı ve şişmiş bacak sorunu karşısında doktor kontrolüne başvurmak gerekmektedir. Horlamayı azaltmak iin ise horlama bantları ve nemlendirici kremler önerilmektedir.

Çocuklarda Horlama

Günümüz şartlarına göre çocukların bir kısmında horlama, bir kısmında ise uyku apnesi görülmektedir. Çocuklarda görülen bu horlama genellikle burun tıkanıklığından ötürü yaşanmaktadır. Burun tıkanıklığı sonucu oluşan nefessiz kalma sorunu ile çocuklar ağız yolu ile solunumu gerçekleştirir.

Bu da zaman içerisinde boğazda bulunan ses tellerinin titremesini gerçekleştirip horlamaya meydana getirir. Çocuklarda horlama sorunu genellikle geniz eti ve bademcik operasyonları tedavi edilmektedir. Ayrıca uyku kalitesi açısından burun açıcı spreyler ve hormon salgısı düzenleyici ilaçlar kullanılmaktadır.

Horlama problemini bu yaşlarda yaşayan çocuklarda yüz ve çene kaslarının bozulmaması içinde uygun tedavi yöntemleri bulunmaktadır.

Horlama tedavisi bulunmayan bir sorun olarak gözükse de hayatınızda ufak değişiklikler meydana getirerek bu sorundan kurtulmanız mümkündür. Horlamaya çözüm olarak önerilebilecek ilk durum yatış pozisyonudur.

Horladığınızı düşünüyor iseniz mümkün olduğunca sırt üstü yatmamaya özen göstermelisiniz. Bunun yanında alkollü bir yaşam tarzının bırakmalı ve mümkün olduğunca az sigara tüketmelisiniz. Aynı şekilde fazla kilolu olan insanlarda horlama sorununu sık bir şekilde yaşamaktadır.

Vücutta bulunan fazla yağların ağırlık yapmasını önlemek ve güzel bir uyku çekmek için zayıflamalı ve ciğerinizi genişletmelisiniz. Son olarak ise horlamayı tamamen hayatınızdan çıkarmak için burun kanallarını açmalısınız. Burun tıkanıklığı ile horlama sorunu birbirini tetikleyen iki eş problemdir.

Bu sorunu ortadan kaldırtıktan sonra çok daha kaliteli bir uyku düzenine sahip olabilirsiniz.

Horlama Yastığı

Son zamanların yeni trendleri arasında bulunan horlama yastığı aslına bakarsanız yaklaşık 10 yıldır var olmaktadır. Horlama yastığı olarak adlandırdığımız yastıklar başınızı dik bir şekilde tutup daha rahat nefes almanızı sağlamaktadır.

Gene aynı şekilde yatma pozisyonunuza göre şekillenen yastık başını yüksekte tutarakta sizi daha kaliteli bir uykuya se edecektir. Horlama yastığı her insanın evinde bulunması gereken bir yastıktır. Bu sorun sizde bulunmasa dahi bir misafiriniz geldiğinde ona yardım amaçlı da verebilirsiniz.

Bu sayede hem siz hem de misafiriniz daha sağlıklı bir uyku çekmiş olacaktır.

Horlama Bandı

Bir çok insan uyku sırasında horlamadığını düşünüp iddia etmektedir. Zaman içerisinde bu durum eşler arasında ciddi problemleri de beraberinde getirmektedir. Biri size uyku sırasında horladığını söylüyor ise durumu fazla uzatmadan tedavi yöntemini araştırmalı ve hayatınıza çeki düzen vermelisiniz.

Bu sayede hem siz hem de yanınızda uyuyan kişi daha rahat bir uyku çekmiş olur. Horlama tedavisi için ise önerilen diğer bir yöntem de horlama bandıdır.

Burun kanallarında açıklıklar meydana getirerek daha rahat nefes almanızı sağlayan bu ürün ile sizlerde kaliteli uykulara sahip olabilirsiniz.

Horlama Ameliyatı

Horlama durumları ve uykuda nefes durması gibi konular ciddi durumlar olup bir uzman tarafından kontrol edilmeli ve gerekirse ameliyat safhasına geçilmesi gerekilmelidir. Geniş bir alana yayılan bu tedavi süresi içerisinde damak ve yutak ameliyatları, dik kökü ameliyatları, burun ameliyatları ve çene ameliyatları olarak kendi içlerinde de çeşitli alanlara ayrılmaktadır.

Horlama ameliyatı genellikle doktor ve hastanın ortak konuşması sonucunda kabul görülen bir durumdur. Hayati durumlar söz konusu olmadıkça karar doktora bırakılmamaktadır. Aynı şekilde bu durumun çocuklarda yaşanması dahilinde daha farklı bir sistem uygulanıp, aile bireyleri ile ortak bir karar alınmaktadır.

Çocuk ameliyatlarında ise bademcik ve geniz eti alımı ile bu sorun tedavi edilmektedir.

Источник: //saglikloji.com/horlama-neden-olur-horlama-tedavisi-ve-nedenleri/

Yorgunluk: Nedenleri, Belirtileri, Teşhisi ve Tedavisi

Horlama Yorgunluk Yapıyor

Yorgunluk, aynı zamanda halsizlik, tükenme, uyuşukluk ve huzursuzluk olarak da tanımlanır. Fiziksel ve/veya zihinsel olarak yorgun ve halsiz olmak durumu açıklar. Fiziksel ve zihinsel yorgunluk farklı olmasına rağmen, sıklıkla ikisi birlikte var olur. Eğer bir kişi fiziksel olarak yeterince uzun süre tükenirse, aynı zamanda zihinsel olarak da yorulur.

Birisi fiziksel yorgunluk yaşarsa, fiziksel yeteneğin normal seviyelerinde çalışmaya devam edemediği anlamına gelir. Ancak zihinsel yorgunluk uykulu hissetmek ve doğru konsantre olamamak eğilimlidir.

Yorgunluk, bir işaret olmaktan çok bir belirtidir. Bir semptom, hastanın hissettiği ve anlattığı, baş ağrısı veya baş dönmesi gibi bir şeydir. İşaret ise doktorun hastayla konuşmadan algılayabileceği bir şeydir. Yorgunluk, spesifik olmayan bir semptomdur, yani birçok olası nedeni olabilir.

Zihinsel ve Fiziksel Yorgunluk

Fiziksel yorgunluk; kişi işlerini eskisi kadar kolay yapamaz. Merdivenleri tırmanmak veya ağır süpermarket torbaları taşımak eskisinden çok daha zor olabilir.

Fiziksel yorgunluk aynı zamanda kas güçsüzlüğü, güçsüzlük veya güç eksikliği olarak da bilinir.

Doktorlar, genellikle, fiziksel yorgunluğun bireysel vakalarının nedenlerini bulmaya çalışmak ve teşhis koymak için “dayanıklılık testi” uygularlar.

Psikolojik (zihinsel) yorgunluk; bir şeylere konsantre olmayı zorlaştırır. Belirtiler şiddetli olduğunda, hasta sabahları yataktan çıkmak ya da günlük aktivitelerini yapmak istemeyebilir.

Zihinsel yorgunluk genellikle hastalarda fiziksel yorgunluk ile birlikte görülür, ancak her zaman değil. İnsanlar uykulu hissedebilir, azalmış bir bilinç düzeyine sahip olabilirler.

Zihinsel yorgunluk, özellikle de bir araç kullanırken veya ağır makine kullanımı gibi bazı görevlerin yerine getirilmesi gerektiğinde hayati teh yaratabilir.

Sürekli Yorgun Hissetmek

Yorgunluğun olası sebepleri neredeyse sınırsızdır. Tıbbi literatürde listelenen çoğu hastalıklarda, potansiyel semptomlardan biri halsizlik veya yorgunluktur. Nedenler bazen çeşitli yaşam tarzı sorunları veya bazı geniş hastalık birimleri altında sınıflandırılır.

Aşağıda, yorgunluğun olası nedenlerinden bazıları yer almaktadır:

1) Zihinsel sağlık (psikiyatrik)

Üzüntü (yas, kayıp), yeme bozuklukları, alkolü kötüye kullanım, endişe, hareketli ev, sıkıntı ve boşanma.

Belli bir stres bizi canlandırabilir, aslında çoğumuz bir çeşit zihinsel baskıya ihtiyaç duyarız. Bununla birlikte, stres seviyeleri aşırı olduğunda, kolayca yorgunluğa neden olabilirler. Stres ve anksiyete, genellikle yorgunluğa neden olan iki duygudur.

Stres, acı çekenlerin uğradığı ve “umutsuzluğa doğru yol açan tünelin sonunda ışığı göremeyecek” bir noktaya ulaşabilir. Umutsuzluk varsa ve yeterince uzun süre mevcutsa, nihayetinde yorgunluğa neden olacaktır.

Bir durumu kontrol altında tutmak sinir bozucu, can sıkıcı ve çok yorucu olabilir.

Ayrıca Bakınız: Anksiyete Nedir? Belirtileri, Nedenleri, Tanı ve Tedavisi

Evde bir bebeğe sahip olmak, özellikle gece boyunca ebeveynlerin uykusuz kalması beraberinde yorgunluğa neden olabilir.

Klinik depresyon, çeşitli nedenlerden ötürü yorgunluğa neden olabilir. Yorgunluk, depresyonun kendisinden veya uykusuzluk gibi depresyon ile ilişkili sorunlardan birine neden olabilir.

2) Endokrin / Metabolik

Cushing hastalığı, böbrek hastalığı, elektrolit sorunları, diyabet, hipotiroidi, anemi ve karaciğer hastalığı.

3) İlaçlar

Bazı antidepresanlar, antihipertansifler, steroidler, antihistaminikler, ilaç kesilmesi, sedatifler ve anti-anksiyete ilaçları.

Statin ilaçları dünya çapında en çok satılan reçeteli ilaçlardır. California Üniversitesi’nden araştırmacılar, statinlerin yorgunluğa neden olabileceğini gösteren bir rapor yayınladılar.

4) Kalp ve akciğer hastalıkları

Pnömoni, aritmiler, astım, KOAH (kronik obstrüktif akciğer hastalığı), valvuler kalp hastalığı, koroner kalp hastalığı ve konjestif kalp yetmezliği.

5) Uyku sorunları

Gece geç saatlere kadar çalışma, jet lag, uyku apnesi, narkolepsi, uykusuzluk ve reflü özofajiti.

Bazı meslekler diğerlerinden daha yorgunluk riskiyle daha yakından ilişkilidir. Düzenli vardiyası olmayan ve yoğun çalışan meslekteki insanlar buna örnektir.

6) Bulaşıcı hastalıklar ve enfeksiyonlar

Sıtma, çeşitli tropik hastalıklar, tüberküloz, enfeksiyöz mononükleoz (glandüler ateş), sitomegalovirüs, HIV enfeksiyonu, grip ve hepatit.

7) Kimyasal maddeler

Vitamin eksiklikleri, mineral eksiklikleri, zehirlenme.

Çok fazla kafeinli veya alkollü içecek içmek uykuya dalmayı zorlaştırır, özellikle yatmadan önce içildiğinde “uykusuzluk” söz konusu olur.

8) Çeşitli hastalıklar ve tedaviler

Kanser, kemoterapi, radyoterapi (radyoterapi), kronik yorgunluk sendromu, fibromiyalji, sistemik lupus, romatoid artrit, obezite, kitlesel kan kaybı ve zayıflamış bağışıklık sistemleri.

Moffitt Kanser Merkezi bilim adamları, meme kanseri için kemoterapi tedavisinden sonra yıllarca yorgunluğun sebeplerinden biri olduğunu bildirmişlerdir.

9) Kronik ağrı

Kronik ağrısı olan hastalar, uzun süre uyuduktan sonra bile genellikle yorgun hissederler. Birçoğu için, acı uykularını bozar ve onları daha da yorar. Ağrının fibromiyalji gibi başlıca semptom olduğu bazı hastalıklar ve durumlar, uyku apnesi, huzursuz bacak sendromu gibi yorgunluk belirtilerini daha da kötüleştiren diğer hastalıklarla da bağlantılıdır.

Meme kanseri ile ilgili yorgunluk sık görülen bir durumdur. Bununla birlikte, Avustralya Randwick’deki Prince of Wales Hastanesi’nden araştırmacılar, kendi kendini sınırlayan bir seyir izlediğini ve insanların düşündüğü kadar uzun sürmediğini tespit ettiler.

10) Yorgunluğun diğer olası nedenleri

Nöronal yapı etkileşimindeki değişiklikler; kas yorulması ve nöronal yapılar arasındaki etkileşimdeki değişiklikler arasında bir ilişki olduğu bir bilim adamı tarafından saptanmıştır.

Yorgunluk devam edebilir. Yorgun hisseden bir kişi egzersiz yapamaz. Egzersiz eksikliği de halsizlik yorgunluk nedeni olabilir. Ayrıca, egzersiz eksikliği sonunda bir fiziksel işi gerçekleştirmeyi daha zor ve daha yorucu hale getirebilir.

Aşırı kilolu ve obez olmak, bugün dünyanın pek çok yerinde hızla büyüyen bir sorundur. Obez insanlarda şeker hastalığı ve uyku apnesi gibi ortak bir belirtilerin olduğu hastalıkların gelişme riski daha yüksektir. Düşük kilolu olma, kas gücünün daha az olması anlamına gelebilir. Çok zayıf biri daha kolay yorabilir.

Uzmanlar, küresel çapta herhangi bir zamanda insanların %10’unun sürekli yorgunluk yaşadığını söylüyor. Sürekli aşırı yorgunluk kadınları erkeklerden daha fazla etkiler.

Yaklaşık beş kişiden birinin günlük normal yaşantıya müdahale edebilecek yorgunluğa sahip olduğu iddia edilmektedir. Yorgunluk, sağlıklı bireyleri yoğun zihinsel veya fiziksel aktiviteden sonra da etkileyebilir.

Yorgunluk ve Uykusuzluk Arasındaki Fark Nedir?

Yorgunluk normalde uykusuzluğa (uyku hali) kıyasla daha uzun süreli bir şikayettir. Uykusuzluk, genellikle yeterli süre, dinlendirici bir uyku uyuyamayan veya uykuya dalma sorunu olan kişilerde uyku haline neden olur. Uyku hali tıbbi bir durumun belirtisi olabilir. Yorgunluk, özellikle kronik yorgunluk, genellikle daha büyük tıbbi bir soruna bağlıdır.

Yorgunluk çeken insanlar motivasyon ve enerjiden yoksun olduklarını hissederler. Yorgunluk ve uyuşukluk aynı değildir, uyku hali ya da uyku isteği yorgunluğa eşlik eden ortak bir semptomdur. “Apati” de yorulmaya yol açabilir.

Yorgunluk Belirtileri Nelerdir?

Yorgunluğun başlıca belirtisi, fiziksel veya zihinsel bir faaliyet sonrasında yorulmaktır (şiddetli yorgunluk). Hasta, dinlendikten veya uyuduktan sonra tazelenmiş hissetmez. Şiddetli yorgunluk, kişinin normal faaliyetlerini yerine getirebilme becerisini zayıflatabilir.

Hastalar, yorgunluğu, özellikle kronik yorgunluğu (kronik yorgunluk sendromu) ezici olarak tanımlıyor ve yorgunluğu daha önce yaşadıklarından tamamen farklı olarak aşırıya kaçmanın sonucu değil, sadece motivasyon kaybı olarak tanımlıyorlar. Yorgunluk, klinik depresyonu olan insanlar arasında yaygın bir semptomdur.

Bazı insanlar, egzersiz sonrasında semptomların daha da kötüleştiğini görürler. Bazen egzersizden birkaç saat sonraya kadar egzersizden bir gün sonra bile keyifsizlik ortaya çıkabilir.

Yorgunluk belirtileri ve bulguları fiziksel, zihinsel veya duygusal nitelikte olabilir. Aşağıda, yorgunluğun bazı olası belirtileri ve semptomları listelenmiştir:

  • Şişkinlik, karın ağrısı, kabızlık, ishal, mide bulantısı, olasılıkla irritabl bağırsak sendromuna benzer sorunlar
  • Kaslarda ağrı veya acı
  • Ağrılı lenf nodları
  • İlgisizlik, motivasyon eksikliği
  • Kronik (uzun süreli) yorgunluk
  • Konsantrasyon zorluğu
  • Baş dönmesi
  • Sanrılar
  • El-göz koordinasyonu bozulması
  • Baş ağrısı
  • Muhakeme zorluğu
  • Kararsızlık
  • Sinirlilik
  • İştah kaybı
  • Huysuzluk
  • Daha düşük bağışıklık sistemi işlevi
  • Kısa süreli hafıza zayıflaması – düşünceleri organize etmek ve söyleyecek doğru sözcükleri bulmakta sorunlar olabilir (beyin sisi)
  • Uyku hali, uyuşukluk
  • Uyarıcılara yavaş tepkiler
  • Normalden daha yavaş refleksler
  • Bulanıklık gibi bazı görme sorunları

Yorgunluk Teşhisi

Yorgunluk birçok hastalığa, yaşam tarzına ve sendroma neden olduğu için ve genellikle kombinasyon halinde çalışan birçok faktöre bağlı olabileceği için teşhis son derece zor olabilir. Doktor, aşağıdaki tanı yöntemlerini ve testleri uygulayabilir:

  • Yorgunluğun niteliklerini değerlendirmek: Hasta yorgunluk şekillerini tanımlayabilirse, örneğin günün belirli saatlerinde semptomların daha kötüye gittiği veya daha iyi olduğunu, gün içinde semptomların kademeli olarak kötüye gittiği konusunda fark edilir nitelikte olabilir.

Uykunun yorulmaya büyük katkıda bulunduğu bilinmektedir. Bu nedenle, hastanın uyku kalitesi, duygusal durumu, uyku düzeni ve stres düzeyi değerlendirilir. Her gün kaç saat uyuduğu ve kişinin uyku esnasında ne sıklıkla uyandığı değerlendirilerek, bilgiler toplanır.

  • Tıbbi geçmiş ve mevcut hastalıklar: Hastaya, doğum yapma, cerrahi müdahale, yakınlardan birini kaybetme gibi yorgunluğa neden olduğu bilinen herhangi bir son olay hakkında bilgi istenir. Doktor mevcut hastalıkları ve hastanın şu anda hangi ilaçları kullandığını öğrenir.
  • Yaşam tarzı: Hastaya yaşam tarzı, diyet, alkol tüketimi gibi bazı sorular sorulur.
  • Fizik muayene: Doktor hastalık bulguları arar.
  • Tanı testleri: Bunlar, idrar testleri, röntgenler, muhtemelen diğer bazı görüntüleme taramaları (şüphelilerinin nedenine bağlı olarak), kan testleri içerecektir. Enfeksiyon, hormonal sorunlar, anemi, karaciğer sorunları veya böbrek sorunları taraması yapılır. Doktor uyku bozukluğunu gidermek için bir uyku değerlendirmesi önerebilir.

Diyabet gibi bir hastalık teşhis edilirse, o zaman bu hastalık tedavi edilir. İyi kontrol altındaki şeker hastalığı genellikle yorgunluk problemini çözecektir. Aynı durum çoğu diğer hastalık ve koşullar için de geçerlidir.

Uzmanlar, ortalama yorgunluğu olanların yaklaşık %50’sinin hastanın 12 ay boyunca etkilendikten sonra durumu açıklayabilecek bir teşhis aldığını söylüyor. Bunların %19.4’ünde kas-iskelet sistemi nedeniyle, %16.5’i psikolojik sorunlardan dolayı acı çekiyor. Bulunan kesin fiziksel sorunlar sadece %8.2’dir.

Yorgunluk Tedavisi

“Yorgunluk nasıl geçer?” Başarılı bir yorgunluk tedavisi, altta yatan nedenleri bulmayı ve bunları tedavi etmeyi gerektirir. Aşağıda bazı örnekler verilmiştir:

  • Anemi veya düşük demir: Demir takviyeleri verilebilir. İsviçre’de bilim adamları, demir takviyesinin düşük demirli kadınlarda yorgunluk semptomlarını azalttığını; ancak demir eksikliğinin yaklaşık %50 oranında anemi olmadığını öğrenmişlerdir.
  • Uyku apnesi: Özel ilaçlar ve tıbbi cihazlar ile tedavi edilir. San Diego Üniversitesi, Kaliforniya Üniversitesi’nden bir tıbbi ekip, obstrüktif uyku apneli hastaların sürekli pozitif hava yolu basıncı (CPAP) tedavisinden sonra daha fazla canlılık ve yorgunluk semptomlarının hafiflemiş olduğunu keşfettiler.
  • Kan şekeri: Kan şekeri seviyelerini düzenleyen ilaçlar ile tedavi sağlanır.
  • Yetersiz aktif tiroit: Hedefe yönelik ilaçlarla tedavi edilebilir.
  • Antibiyotikler: Enfeksiyonlar için kullanılabilir.
  • Obezite: Diyet ve egzersiz rejimi önerilir.

Yorgunluk ve depresyon riski emeklilik sonrasında azalırken; diyabet, kalp rahatsızlığı ve solunum yolu hastalığı gibi diğer hastalıkların gelişme olasılığı aynı kalır.

Yorgunlukla Nasıl Başa Çıkılır?

“Yorgunluğun üstesinden nasıl gelinir?” diye merak edenler için aşağıda genel tavsiyeler mevcuttur:

Uyku:

  • Her gün aynı saatte uyumaya çalışın.
  • Yatak odanızın sıcaklığını rahat bir seviyeye getirin. Ne çok soğuk, ne de çok sıcak olmalıdır.
  • Yatmadan en az 90 dakika önce yemek yemeye özen gösterin.
  • Yatmadan önce beden fiziksel ve zihinsel olarak yavaşlar. Sıcak bir banyo yapın ve dinlendirici bir müzik dinleyin. Stresli ve endişe verici düşüncelerinizi uzaklaştırın.

Yeme ve içme alışkanlıkları:

  • Her gün üç düzenli öğün yemek yerseniz, her gün aynı saatte yemek yerseniz ve dengeli bir diyet izlerseniz, genel sağlık düzelir ve bu nedenle uyku düzeniniz de artar.
  • Çok zayıfsanız, diyetinize daha fazla kalori ekleyin, ancak bunun sağlıklı olduğundan emin olun.
  • Kilolu veya obez iseniz, dengeli bir diyet uygulayın ve sağlıklı vücut ağırlığına ulaşmayı hedefleyin.
  • Şok diyetler yapmayın. Uykunuz bundan etkilenebilir.
  • Alkollü ve kafeinli içecekleri azaltın.

Fiziksel aktivite:

Yorgunluk-fiziksel hareketsizlik-yorgunluk kısır döngüsünü unutmayın. Eğer hareketsizseniz ve fit değilseniz, kendinizi yorgun hissedeceksiniz, demektir. Döngüyü kırın. Herhangi bir fiziksel etkinliği abartmadan, önerildiği şekilde yapın. Ya da doktorunuzla konuşun, spor salonundaki uzmanlara danışın.

Düzenli egzersiz yapanlar daha iyi uyurlar ve diğer insanlara göre yorgunluk şikayeti fazla olmaz. Bu adımların hiçbiri size yardımcı olmuyorsa, doktorunuza danışınız.

Источник: //www.hastalopedi.com/yorgunluk/

Поделиться:
Нет комментариев

    Leave a Reply

    Ваш e-mail не будет опубликован. Все поля обязательны для заполнения.