Kalp sağlığı Ve Yoga
Kalp Yogası Nedir?
Yoga ve Kalp: Kalp sağlığınız için, kalp yogası’na ne dersiniz?
Meditasyon, müzik dinlemek, resim yapmak, kitap okumak, koşmak, yüzmek. Peki tüm bunların ortak noktaları ne biliyor musunuz? Hepsi, insanın isteyerek, severek yaptığı ve kendi kendisi ile baş başa kaldığı uygulamalar olmaları değil mi?
Yoga’da bunlardan birisi aslında;
insanın, kendisi ile kalabildiği ve beden enerjisinin yeniden yapılandırıldığı bir uygulama değil mi?
Ben bunları düşünürken, ister karma, ister çekim yasası, ister kuantum diyelim; karşıma ilginç bir makale çıktı bu konuda ve ben de sizinle irdelemek ve paylaşmak istedim. Yoga ve kalp ile yakından ilgili bir makale.
Makaleye konu olan araştırma; yoga’nın kalp hastalıkları ile metabolik sendrom gelişiminde etkili olan risk faktörleri üzerine etkileri ile ilgili. İlgimin olduğu konularda ki, her yazıya her zaman ilgi göstermiyorum.
Ama, bu farklı idi.
Her neyse, fazla dağılmadan, yoga ve kalp (kalp yogası) ile ilgili yazımın içeriğine odaklanalım. Bu arada, yazının orijinal başlığı;
Erasmus Universitesi (Hollanda) kökenli bir meta analiz çalışması. Farklı merkezlerce (Amerika’da Harvard School of Public Healt ve Hollanda’da ise Erasmus University) yürütülen çalışmaların sonuçlarının ortak bir şekilde değerlendirilmesi durumu söz konusu. Çalışma sonuçları da, tıp alanında saygın bir dergi olan European Journal of Preventive Cardiology’de yayınlanmış.
Çalışmaya, Hollanda ve Amerika’dan 2768 kişi katılmış. Elde edilen sonuçlar oldukça ilginç.Çalışma; yoga’nın kalp hastalıkları ile metabolik sendrom gelişiminde etkili olan risk faktörleri üzerinde olumlu etkilerinin olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Bu durum, özellikle aerobik egzersizleri yapamayacak durumda olan ve kalp hastalıkları ile metabolik sendrom gelişimleri açısından risk altındaki hastalar için iyi bir alternatif olarak görülüyor.
Makalenin özeti ile ilgilenirseniz; buradan ulaşabilirsiniz.
Yoga: Fiziksel, Mental ve Ruhsal Elementleri Bir Araya Getiren Bir Meditasyon Biçimidir
Yoga ile geçmişte yapılmış olan çalışmalar; kalp ve damar hastalıkları ile bağlantılı olan kötü kolesterol, yüksek kan basıncı ve yüksek vücut indeksi değerlerini azalttığını ortaya koymuştur.
Ancak, bu çalışma diğerlerinden farklı olarak; bilinen kalp rahatsızlığı olan ve aerobik diğer egzersizleri yapmayan hastalarda, sadece ve doğrudan yoga egzersizlerinin etkileri üzerine yoğunlaşmıştır.
Çalışmaya katılan hastaların büyük çoğunluğu ki buna eklem ve kas sorunları olan yaşlılarda dahil, yoga’nın mevcut kalp hastalığı durumuna rağmen çok rahat yapılan bir egzersiz olduğunu bildirmişlerdir.
Gerçekten, yoga; uygulama açısından bir zorluğu olmayan ve diğer birçok egzersiz gibi kas – eklem sistemine aşırı yük getirmeyen bir uygulamadır.
Daha da önemlisi yoga’da, diğer uygulamalar gibi bir cihaz veya geniş bir alana gereksinim duyulmamaktadır.
Hatha Yoga, Kripalu Yoga ve Sivananda Yoga: Kalp Hastaları İçin Önerilen Kalp Yogası Pratiklerinden Bazılarıdır
Ben; yoga’nın; maliyetinin çok düşük olması (nerede ise sıfır), ciddi bir cihaz veya teknoloji gerektirmemesi ve daha da önemlisi kalp yogasının kalp ve damar hastalıkları için mevcut risk faktörlerini doğrudan ve olumlu şekilde etkilemesi, yaşam kalitemizi arttırması nedeniyle yakın zamanda daha fazla ilgi göreceğine inanıyorum.
Türkiye’de “Kalp Yogası” Uzun Zamandır, Başarılı Bir Şekilde
Prof. Dr. Bingür Sönmez’in Öncülüğünde Club Bypass Tarafından Yapılıyor
Prof. Dr. Bingür Sönmez – Kalp Yogası
Yoga ile ilgili yapılan çalışmalar sadece yurtdışında olmuyor. Türkiye’de “kalp yogası” kavramının ilk kez yerleşmesini sağlayan, benim değerli hocam; Prof. Dr. Bingür Sönmez, arkadaşım; Op. Dr. Selim Tansal ve yoga uzmanı Dr. Neslihan İskit’tir. Prof. Dr.
Bingür Sönmez’in başlattığı ve halen hastalarına uyguladığı kalp yogası programı ile ilgili ayrıntılı bilgiye Şişli Memorial hastanesinden ulaşabilirsiniz. Yoga ve kalp konusunda sizlerin paylaşmak istedikleri varsa, bana e-posta aracılığı ile lütfen ulaşınız.
Kalp Yogası: Her Yerde!!
Son olarak, size Özel Acıbadem, Zekeriyaköy Tıp Merkezi, başhekim ve radyoloji uzmanı olan meslektaşım Uzman Dr. Nilay Soydan Şahinoğlu’ndan da bahsetmek istiyorum. Kendisi, yoga’yı profesyonel iş hayatı ile birleştirmekte. Çalıştığı ve sorumlu olduğu merkezde ayrıca, yazın bahçede, kışın ise merkez içerisinde yoga dersleri vermektedir.
Bazı derslerin, yerde oturma güçlüğü çeken kişiler için sandalye üzerinde yapıldığını belirterek, bazı ters duruşlar, yüksek tansiyon ve kalp hastalığı hastalarında risk taşıdığından, öğrencileriyle dersin başında kısa bir sohbet yaparak var olan klinik durumlarını da öğrenerek, duruşlarda zorlandıkları, ağrı veya acı çektikleri pozlarda durmaları ve önerilen bir rahatlama pozuna geçmelerini önermektedir. Yoga yapmaya vakit bulamamaktan yakınan öğrencilerine ise, özellikle sandalye üzerinde yaptıkları dersleri örnek vererek bunu iş yerinde oturarak bile yapabileceklerini belirtmektedir. Eğer Dr. Soydan’a; : ‘’Dr. Nilay ile yoga’’ sayfası veya Instagram: drnilaysoydan yolu ile ulaşabilirsiniz.
Eğer sizinde, kalp ve damar hastalıkları ile ilgili eklemek veya sormak istedikleriniz de varsa, bana buradan ulaşabilirsiniz. Ancak, soru sormadan önce lütfen önemli açıklama başlıklı yazımı okuyunuz.
Sağlıkla kalın…
Prof. Dr. Mehmet Ümit Ergenoğlu
Источник: //mehmetergenoglu.com/kalp-yogasi/
Kalp Sağlığı
Kalp vücuttaki en önemli organdır. Anne karnındayken atmaya başlar ve son nefesimizi verene kadar atmaya devam eder. Sağlıklı olmanın yolu kalp sağlığına bağlıdır. Kilo alımı ve sorunları, stress, yüksek kan basıncı (tansiyon), yüksek kolesterol, sağlıksız beslenme, düzensiz uyku, sigara… Kalp hastalıklarını tetikleyen bazı faktörlerdir.
Kalp vücuttaki en önemli merkezi organlardan biridir ve Dhatu (Ayurveda’ya göre Vücutta Metabolizma, Ruh, Enerji ve zihin ile üretilen birbiriyle bağlantılı olan Yedi Farklı Hücre bulunur bunlar: kan, Kas, Kemik, yağ, üreme ,plazma, kemik iliği hücreleridir.) hücresel artıklar,enerji ve yaşam enerjisi (Prana) gibi birçok oluşumdan sorumlu olan kanalların (Srota) ve tüm dolaşım sisteminin regülatörüdür. Kişinin kalbini sağlıklı tutması ve hastalıklardan koruması için günlük olarak dikkat koyulmalıdır.
Kalp Sağlığı ve Yaşam Tarzı
Özellikle günümüzde insanlar sağlıksız yaşam tarzında kaybolmuş durumdalar çok fazla çalışma, az egzersiz, fast food tarzı yemek, televizyon veya internet karşısında uzun süreli oturma… Kalp sağlığı için yaşam tarzında; temel egzersiz (yürüme), besleyici diyet, fiziksel ve zihinsel rahatlık olmalı.
5000 yıllık zihin, ruh(kalpte yer alır) ve beden bilimi olan Ayurveda kalbin duygusal ve fiziksel bakımınınbütün olarak desteklenmesini önerir. Huzurlu yaşam için anahtar budur.
Kan pompalamaktan başka Kalp aynı zamanda ister mutluluk, ister üzüntü, ister öfke, ister huzursuzluk olsun tüm duyguların da merkezidir. Ruhsal ve duygusal stres kalbi rahatsız eder.Ayurveda Zihin ve Kalbi Meditasyondan başlayarak, değişik bitkisel tedavi ve diyet ile pozitif etkili yöntemlerle terapiyi önerir. Bu terapi yöntemleri sorunların kökten çözümünü sağlar.
Ayurvedik Yöntemler
Ayurvedik yöntemler ile kişi bağışıklığını(Oja) güçlendirir. Kişi Oja’yı geliştirmek için değişik yöntemler kullanabilir.
Huzur verici müzik dinlemek ve söylemek, aroma terapi yapmak, doğaya dikkat koyup neşesini duymak , sakin, huzurlu ve saf bir kalple yemek yemek, pozitif davranışlar geliştirmek, hatalarını görüp düzeltmek, düşüncelerini fark ederek olumsuz olanlardan kurtulmak yoluyla kişi Oja’yı geliştirebilir.
Buna bağlı olarak tatminkarlık, huzur, hoşgörü gibi pozitif enerjili kaliteleri ve tüm aktivitelerde ki mutluluğu elde edebilir. Böylece yaşam süresini uzatabilir.
Ayurveda’da Kalp, yaşam enerjisi olan Prana’nın ikametidir. Güneş Enerjisi’nin elementi olan Agni ve Ay Enerjisi’nin Elementi olan Soma’nın hassas dengesiyle Kalp varlığını sürdürür. Aşırı Stres Soma’yı kalpten uzaklaştırır, Fiziksel ve Duygusal Kalbi korumak ve beslemek için temel Soma ve Oja’nın desteklenmesidir.
- Soma’yı beslemek için alınması gerekenler: Shatavari,Fesleğen, Indian Tinospora(guduchi), kırmızı mercan, kutsal Lotus çiçeği, neem bitkisi.
- Oja’yı besleyenler: doğal Çinko, magnezyum, demir, potasyum, meyan kökü, himalaya tuzu, zerdeçal
Kalbin sağlığı üç Dosha (vücuttaki 3 Farklı Sistem) tarafından yönetilir. Bunlardan Pitta duygusal dengeyi, Kapha kuvvet ve sağlamlığı , Vata kalp atımını, sinirsel iletiyi ve kan akımını yönetir. Bu üç içeriğin merkezi kalptedir ve , vücutta her yerde bulunurlar. Çeşitli Ayurvedik bitkiler kalbin ve kalbin yönettiği yerlerin beslenmesine yardımcı olabilir.
Bitkisel Tedavi
Arjuna gibi bitkiler Pitta’yı rahatlatıp kalbin duygusal ve fiziksel olarak beslenmesi.sağlar. Ashwagandhaa(Altın Çilek) kalbin Strese karşı bağışıklık geliştirmesini ve huzurlu uyku oluşmasını sağlar. Guggul kolesterolu düşürmeye yardım eder. Arteriyel plakların temizlenmesi son derecede önemlidir.
Toksik maddeler (Ama) kan damarlarında birikir. Ayurveda her mevsimsel değişim sürecinde Panchakarma ve içsel temizlik önermektedir. Kalp sağlığı için uygun besin alımı önemlidir. Başlangıç daha fazla Taze meyve ve sebze içermelidir.
Tam tahıllı ve Tohumlu yemişler (Fındık,Ceviz,Badem) antioksidanı yüksek taze meyve ve sebzeler, hafif ve yüksek lifli gıdalar alınmalıdır. Taze doğranmış sebzelere limon, öğütülmüş karabiber ve zerdeçal gibi anti oksidan baharatlar eklenmelidir.Diyette büyük oranda haşlanmış elma ve armut, akşamdam ıslatılmış kabuğu çıkarılmış badem, amla (frenk üzümü) diyet için diğer besinlerden çok daha iyidir.. Bitkiler vücuttaki toksileri veya yağları iyi temizler. Tipik Ayurvedik porsiyon avuç içine sığacak büyüklükteki kaptır.
Beslenme ve Kalp
Düzenli yemek zamanların da ki Ortalama porsiyonlar bizim sindirim sistemimizi nasıl ve ne kadar bekleteceği konusunda eğitmekte idealdir. İyi sindirim için yayık ayranı alınmalıdır. Yemeklere öğütülmüş kişniş ve kimyon katılmalıdır.
Sindirimi uyarıcı olarak kişi zencefil, rafine olmamış tuz, ve misket limonu konservesini kullanabilir. Bir miktar taze süt ve ghee (Saflaştırılmış tereyağı) iyi olabilir. Ayrıca gündüz çok kere ılık suyun içilmesi ve akşam 10 dan önce yatmak vücudu otomatik olarak temizleyecektir.
İçme suyunun bakır kapta alınması kalbi kuvvetlendirecektir.
Arjuna bitkisi’nin kalp hastalıklarını tedavi ettiği ve önlediği bilimsel olarak ispatlanmıştır. Arjuna toz halinde veya ağaç kabukları kullanılarak çay yapılarak alınmalıdır. Kişi , yağlı yiyecekler, işleme tabi tutulmuş gıdalar, soğuk, artık ve ağır gıdalardan kaçınmalıdır.
Çay kahve gibi şeyler ortalama şekerli olmalıdır. Rudraksha malas bitkisinin kalbe yararlı etkilerinin olduğu bilinmektedir. Bu bitkinin Himalaya kökenli olanının tohumlarını bir gece önceden suyun içinde bekletilip, suyu sabah erkenden tüketilmelidir.
Bunun kalpte muazzam etkisi vardır.
Egzersizler
Vücut için ölçülü egzersiz de iyidir. Düzenli yoga pratikleri, pranayama veya nefes egzersizleri stres seviyesini düşürür.Ayurveda kasların gerilmeden,yani sert egzersiz olmadan kişinin kaslarının kapasitesinin yarısının egzersiz olduğu teorisini destekler. Her sabah yürümek mükemmel egzersiz ve terapidir.
Kalbe,metabolizma ve dolaşım sistemi işini yaparken yardımcı olur. Kalp için dinlenme de egzersiz ile eşit öneme sahiptir. Uyku, aklı sakinleştirip,duygulardan arındırırak Bedeni canlandırır ve onarır. Kişinin yatak odasında TV, laptop ve diğer işle ilgili materyaller bulunmamalıdır. Erken yatmak ve kalkmak kişinin bedeni için iyidir.
Odada sıcaklık uygun olmalı ve kişi gece rahat ve pamuk giysiler giymelidir.
Sonuç olarak modern zamanlarda hepimiz için kalp bakımı çok önemlidir. Sağlıklı bir yaşam için, Sahaja Yoga basit ve son derece etkili bir yoldur. Bu yolda ilerleyebilmemizin tek şartı düzenli meditasyon yapmamızdır.
Tüm Sahaja Yoga programlarımız ücretsizdir ve Sağlıklı Yaşam Merkezleri‘nde gerçekleşmektedir. Program saatlerinde merkezlerimizde olmanız yeterlidir. Programlarımızda Sahaja Yoga Meditasyonunun tüm güzelliklerini ve inceliklerini öğrenecek ve hayatınızda kullanmaya başlayacaksınız.Sahaja Yoga meditasyonu hakkında daha fazla bilgi edinmek için Sahaja Yoga Portal sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
Источник: //www.sahajayogadiyarbakir.com/2015/07/kalp-sagligi/
Kalbinizi Yoga İle Dinlendirin
Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ
Kalp ve Damar Cerrahisi (KVC)
Strese karşı etkili olan yoga, aynı zamanda kan basıncını, kolesterolü ve şeker seviyesini düzenliyor.
Uzmanlara göre yoga en basit haliyle yapılmış olsa bile hem vücudu fiziksel olarak güçlendiriyor hem de stresi azaltarak iyi bir ruh hali sağlıyor. Memorial Hastanesi Kalp Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez ve Tamamlayıcı Tıp bölümünden Yoga Uzmanı Dr.
Neslihan İskit, bypass ameliyatı geçirmiş hastalarına bir süredir kalp yogası yaptırıyor. Prof. Dr. Bingür Sönmez ve Dr. Neslihan İskit’le kalp yogasının yararlarını konuştuk.
Yoga kalbe ne sağlıyor?
Yogadaki hafif egzersizler kasları güçlendiriyor, nefes teknikleri kalbe daha kolay oksijen göndermeyi sağlıyor, meditasyon da stresi azaltıyor.
Araştırmalara göre, üç-altı aylık dönemde yoga yapanların kan yağları, kan şekerleri ve tansiyonları daha iyi kontrol ediliyor. Daha az ilaç kullanımıyla tansiyonları düzene girebiliyor.
Bu yoganın stres hormonu adrenalini azaltıp, mutluluk hormonu endorfini artırmasının bir sonucudur.
Yogayı ameliyattan ne kadar bir süre sonra öneriyorsunuz?
Ameliyattan bir ay sonra tüm hastalar katılabilir. Başlangıçta haftada iki gün ikişer saat öneriyoruz, 3 ay sürüyor. Devam etmek isteyenler bizimle devam ediyor. Daha profesyonel sürdürmek isteyenler başka merkezlere gidiyor. Çünkü yoga ömür boyu yapılmalı.
Siz yoga yapan hastalarınızda nasıl değişiklikler görüyorsunuz?
Son derece mutlu olduklarını görüyorum. Streslerinin azaldıklarını ifade ediyorlar. Onlarda kendilerini daha iyi hissediyorlar.
Kalp yogasının klasik yogadan farkı ne?
Yoganın içinde akrobatik hareketler de var. Yüksek tansiyonu olan birinin üç dakika başını öne doğru eğip, ellerini arkaya doğru tutması doğru değil. Bu nedenle yoganın hafifletilmiş formunu kullanıyoruz. Normal yogadaki gibi yere değil, sandalyeye oturuyorlar.
Çalışmalarımız 45 dakika yoga, 15 dakika meditasyonu içeriyor. Bir farklılık daha yaptık biz meditasyona ney müziğini ilave ettik. Hastalar bir yandan yogayı yabancı bulsalar da ney sayesinde onlara daha sıcak geliyor. Neyin gerçekten rahatlatıcı bir etkisi var.
Uzun yıllar Amerika’da yoga eğitimi alan Dr.Neslihan İskit’e göre bir çok hastalığın nedeni doğru nefes alamamak. Yogadaki nefes ve kalp atışlarının denetimi, üzüntülü anda kalbi kontrol etmeyi de öğretiyor. Dr.
Neslihan İskit, kalp yogasının tedavideki önemini anlattı.
Yoga tedavide nasıl bir yere sahip?
Yoganın tedavi etkisi, tamamlayıcı tıp kavramı içinde yer alıyor. Doktorlar hastayı iyileştirmek için elinden geleni yapıyor, onu belirli bir sağlık düzeyine kavuşturuyor. Eksik kalan psikolojik ve fizyolojik tarafını da yoga, meditasyon gibi uygulamalar tamamlıyor.
Kimlerin yogaya ihtiyacı var?
Herkesin yogaya ihtiyacı vardır. Tek ders yapan biri bile kendinde değişiklik hissediyor.
Yoga, zamana meydan okuyarak, stresi azaltan, kalbi açan, hayatı zenginleştiren, bilimsel olarak kanıtlanmış metodlarla kalp hastalarına yardımcı oluyor.
Yoga, kalp ameliyatı geçiren hastaların günlük yaşamlarına daha hızla dönmelerini, ameliyat sonrası yaşanan depresyon dönemini geçirmeden hayata devam etmelerini sağlıyor..
Kalp yogası nasıl uygulanıyor?
Kalp yogası dört bölümden oluşuyor. Bu bölümler; Asanalar ( temel duruş biçimleri ) , Pranayama ( nefes teknikleri ), derin gevşeme ve meditasyondur. Kalp yogası bildiğimiz yogadan çok farklıdır. Temel olarak kullanılan asanalar, ( duruşlar ) kan basıncını düşürür, hayat enerjisini yükseltir, stresi kontrol eder.
Bu duruşlar ayakta ya da oturarak yapılabilir ve hastaların klinik durumları göz önüne alınarak uygulama yapılır. Yoga yapılan ortamın bazı özellikleri olmalıdır. Yoga yapılırken odanın ısısı ne soğuk ne de sıcak, ılık olmalı yani bedenin akıp gidebilmesi için uygun bir sıcaklık olmalıdır. Egzersizler sessiz bir alanda, çeşitli uyaranlardan uzak yapılır.
Duruşlar her yaşta ve hemen hemen her sağlık koşulundaki insana tavsiye edilir. Hasta, kendisi için rahat olacak veya rahatsızlık verecek bir duruşu yapmakta serbesttir. Ağrı ya da acı hissettiği noktada duruşa devam etmez, gevşeme pozisyonuna geçer tam olarak gevşer ve derin nefes alır.
Ağrı geçtikten sonra devam etmenin mi yoksa derin nefesle egzersizi bitirmenin mi en iyisi olacağına kendisi karar verir.
Yoga doğru nefes taktiklerini mi öğretiyor?
Kalp yogasının en önemli bölümlerinden biri nefes egzersizleridir. Hastaların bir çoğu ameliyattan sonra doğru nefes almıyor. Nefesleri yüzeysel oluyor ve akciğer kapasitesinin çok azını kullanabiliyorlar.
Kalp yogasında yapılan nefes çalışmaları onların daha derin daha kaliteli nefes almalarını sağlamakla kalmayıp aynı zamanda nefeslerini kontrol ederek kalp hızlarını da yavaşlatmayı sağlıyor. Günlük yaşam içinde karşılaştıkları stres faktörleri ile nefes tekniklerini kullanarak başa çıkmayı öğreniyorlar.
Kalp yogası programında ilk öğretilen doğru nefes almadır. Doğru nefesi şu şekilde tanımlayabiliriz: Nefes aksi söyleninceye kadar burun deliklerinden alınıp verilir. Burun deliklerinden alınan nefes çeşitli mikroplardan arınır, ısınır ve belirli bir formdan geçerek ciğerlere ulaşır.
Nefes alırken karnımızı dışarı doğru şişirip verirken göbek deliğimizi içeri doğru çekeriz. Bu sırada diafram kası aşağı ve yukarı doğru hareket ederek ciğerlerin yeteri kadar oksijen almasını ve vücutta biriken karbondioksiti tümüyle atmasına yardımcı olur. Bu nefesin adı tam yogik nefes’tir.Bunun dışında üç bölümlü nefes, ters solunumu düzeltme, burun deliklerini değiştirerek solunum, ve sayı sayarak solunum gibi çok çeşitli nefes egzersizleri vardır. Bu solunum egzersizleri yoga duruşları ile uyumlu olarak yaptırılır.
Doğru nefesi öğrendikten sonra sırada ‘gevşemek’ mi var?
Derin gevşeme kalp yogası programında hastaların beden farkındalıklarını artıran ve bedenin çeşitli bölgelerinde biriktirdikleri stresi atmaya yarayan bir çalışmadır. Çalışmaya ayak parmaklarından başlanır ve tek tek tüm organlar dolaşılarak onların tamamen gevşemesi sağlanır.
Bu sırada hastalardan beklenen, verilen komutları sırasıyla uygulamak ve aklın başka şeylere dalmasına engel olmaktır. Bu çalışma sırasında hasta, aklı ile bir mücadeleye girmemelidir. Aklı düşman değil bir dost haline getirmelidir.
Unutmamalıdır ki akıl ve kendisi aynı taraftadır ve her ikiside sakin ve huzur dolu olmak ister.
Son aşama meditasyon mu?
Meditasyon da üç farklı evre vardır. İlk evre konsantrasyondur bu aklımızı belirli bir noktada düzenli ve sabit tutmayı sağlar. Akıl bu dönemde bir miktar konsantre olsa da kısa bir süre sonra bir oraya bir buraya akmaya başlar. İkinci evre aklımızın uzunca bir süre herhangi bir dalgalanma olmadan odaklanmasıdır. Son bölüm ise absorbe etmek akıl ve düşüncenin bir bütün olmasıdır.
Günlük yaşamın istek ve arzularından uzaklaşarak her basamakta belirli derecelerde huzur elde edilir. Birçok insan normal günlük yaşantıda sanki bir tekerleğin jantı gibidir. Bazen yukarıda ve mutludur bazen de aşağıya doğru gitmeye başlar ve çok kısa bir süre sonra da iyice alta gelir. Sonra yavaşça aşağıda ezilmekten kurtulur ve yukarı çıkar.
Kişinin yeniden gençleşme gücüne bağlı olarak bu döngüler kısalabilir veya uzayabilir. Meditasyon yaparak bu çemberin içine doğru, yani sabitliğin olduğu merkeze doğru ilerlenir. A rtık ne oluyorsa çevrede oluyor kişiyi direkt olarak etkilemiyordur. Sessiz ve sabit bir şekilde oturur, etrafta ki durumları ve yaşananları gözlemler. Arada ki mesafeyi koruyarak olaylara katılır.
Her ne olursa olsun merkezde olduğu ve gözlem yaptığı bilinci her zaman vardır.
Hastaları kontrol altında tutuyor musunuz?
Kalbin yogası programına başlayan hastalardan çeşitli kan tahlilleri istenir ve üç aylık period sonunda bu tahliller yinelenir ve sonuçlar karşılaştırılır.
Özellikle kan şekerlerinin daha kolay düzene girdiği, kan yağları seviyesinde düşme olduğu, kan basınçlarının daha az ilaçla kontrol altına alındığı, ritm bozukluklarının ilaçları kesilebilecek kadar rahatladığını gösteriyor.
Amaç nabzı yavaşlatmak, tansiyonun başlıca nedeni olan stresi yoga ile adrenalini düşürerek kontrol etmektir.
Yurtdışında bu konuda yapılan araştırmalar var mı?
Amerika birleşik devletlerinde yapılan bir çalışmada, kalp hastası olan bir grup ve sağlıklı bir gruba 6 hafta süre ile yoga yaptırılmış ve sağlıklı grubun damar fonksiyonlarında % 17 iyileşme saptanırken, kalp hastası olan grupta damar fonksiyonlarında % 70 iyileşme görülmüştür.
Kalp yogasını sadece ameliyat olan hastalar mı yapabilir?
Kalbin yogası programı kalp ameliyatı geçiren kişilere olduğu kadar henüz ameliyat olmamış ancak kalp hastalığı tespit edilmiş kişilerede son derece faydalı bir programdır. Kalp hastalığı tanısı konan hastaların ameliyata gitme sürelerini uzatır, ameliyat sonrası iyileşmenin hızlanmasına yardımcı olur.
Ayrıntılı Bilgi İçin: Memorial Hastanesi 444 7 888
Güncellenme Tarihi: 30 Nisan 2009 | Yayınlanma Tarihi: 30 Nisan 2009 |
Benzer Sağlık Rehberleri
Источник: //www.memorial.com.tr/saglik-rehberleri/kalbinizi-yoga-ile-dinlendirin/
Yoga ve Sağlık • Kaivalya Yogashram
Yoga çalışmalarının uygun şekilde uygulanması sonucunda kişilik, beden, zihin ve ruh yapısında sayısız olumlu gelişimler gözlenir.
Özellikle 60’lı yıllardan başlayarak batı, Yoga’nın genel sağlık üzerindeki olumlu etkilerini araştırmış, bunları takibe almış ve deneylemiştir.
Yapılan incelemelerde Yoga’nın insan bedeni ve düşünce sistemi üzerindeki faydaları günümüz bilimi açısından belirlenmiş ve bunlardan yaralanılmaya başlanmıştır. Günümüzde, özellikle batıda pek çok sağlık merkezinde Yoga’dan yararlanılmaktadır.
Yoga çalışmaları pek çok tıp doktor tarafından uygulanmakta ve hastalarına tavsiye edilmektedir. Çalışmalarınız konusunda doktorlarınıza başvurabilir ve onların değerli yorumlarını alabilirsiniz.
Yoga aynı zamanda Ayurveda tıbbının değerlerini taşır. Ayurveda yüzyıllar önce zamanının imkanları içerisinde insan sağlığı konusunda birçok çözüm üretmiştir.
Muhteşem Makine: İnsan bedeni
En baştan başlayarak düşündüğümüzde insan bedeninin iki mikroskobik yapının birleşmesinden meydana geldiğini görürüz. Bunlar sperm yani eril yapı ve ovum yani dişil yapıdır.
Bu iki yapının tek bir hücrede birleşmiş haline “zigot” denir. Zigot, ana rahminde hücresel bölünmelerle inanılmaz bir hızla büyür, gelişir ve doğum sırasında bir insan bebeği haline gelir.
Doğum sırasında ve sonrasında insan yapısının gelişimi durmaksızın çeşitli dokularda sürer.
Temel olarak beş grup dokudan söz edebiliriz:
Epitel doku, iç ve dış cidarları, organları ve bezleri oluşturur ve onları korur, pek çok vücut salgıları; salya, hazım salgıları, endokrin bezlerinin salgıladığı hormonlar, epitel doku tarafından üretilir.
Bağlantı dokuları, diğer dokuların arasını dolduran dokulardır.
Kaslar, vücudun şeklini belirlediği gibi hareketliliğini de temin eder. Bedenin güçlülüğünde kas yapısının gelişimi rol oynar. Beden için son derece önemli dokulardır. Güçlü bir insanın gelişmiş kasları, zayıf bir insanın ise az gelişmiş kasları vardır.
Üç tip kastan söz edebiliriz, bunlara iskeletsel kaslar, yumuşak kaslar ve kalp kasıdır. Yumuşak kaslar, mide kasları, bağırsaklar hatta kan damarları ve akciğerler gibi istem dışı hareket eden ve daha ziyade iç organlarda görülen kaslardır.
Kalp kaslarına kardiyak kaslar denir, özel ve güçlü liflere sahip doğumdan ölüme kadar durmaksızın çalışacak olan kaslardır.
Sinirler, beyinden organlara giden uyarıcı emirleri taşırlar, bu sinirler beyin ve organlar arasında omurilikten geçerler.
Kemikler, bedenin temel yapısını teşkil eder. Onlar olmadan beden bir grup yumuşak dokudan ibarettir. Kemikler vücudun mükemmelce ayakta durmasını ve hareketini temin eder. Kemik dokusu yumuşak veya sert olabilir, yumuşak olanlara kıkırdak denir.
Burun yapısını oluşturan ve burnu ikiye ayıran nazal septum, iç kulak, kaburga bağlantıları bunlara örnektir. Omurga kemiği ise tek bir parçadan oluşmayıp, zincir halinde pek çok kemiğin birleşmesinden oluşur buna vertebra denir. Böylece bu zincirin her bir yana doğru eğilmesi mümkündür.
Büyük kemiklerin içleri boş yapıdadır, bu da güçlerinin artmasına ve kemik ağırlığının azalmasına imkan verir.
Çok kısaca tanımladığımız, genellikle hepimizin bildiği bu muhteşem makine ve onun tüm bölümleri ancak her birinin sağlıklı çalışması ve gene her birinin tam bir uyum içerisinde çalışmasına bağlıdır.
Bu makinayı tam bir fabrika gibi düşünebiliriz, belirli hammaddeleri almakta onları işlemekte işlenmiş mamulleri ayırmakta, saklamakta, değerlendirmekte bunları çeşitli yan ve ana mamullere dönüştürmekte ve artıkları boşaltmaktadır.
Bu işleyişte hiçbir aksama, duraklama, gecikme olmamalı tüm birimler belirli bir yönetim-komuta zinciri içerisinde birbirine uyumla çalışmalı en iyi mamulü en ekonomik yolla üretmelidir. Bu şekilde çalışan fabrikaya sağlıklı bir insan varlığı diyoruz.
Mükemmel sistemler sistemi: Yoga
Yoga bu motor sistem ve onu yöneten akıl ve ruhu tam bir denge içerisinde tutan mükemmel sistemler sistemidir. Yoga sağlık sistemi iskelet yapısından başlayıp, zihne kadar uzanan son derece karmaşık bir o kadar faydalı çalışmalardan oluşur.
Beden yapısındaki tüm kaslar, pelvis, omurga, göğüs kafesi, boyun ve bedenin tüm katmanları çalışma sırasında esnetilir. Bu sırada iç organlar uyarılır ve güçlendirilir. Yoga uygulamalarının yenileme ve düzeltme etkileri tüm bedende ve iç organlarda hissedilir.
İç basınçlardaki değişikler özellikle dikkat edilmesi gereken bir konudur. Yoga hareketleri ile pek çok organ ve salgı bezlerine basınç uygulanır. Yoga çalışmalarının tamamında kan dolaşımı etkilenir ve iç organlara derin masaj yapılır.
Bedendeki yapısal olumlulukların dışında sindirim sisteminde, dolaşım sisteminde, teneffüs sisteminde, sinir sisteminde, dışkılama sisteminde de tam bir gelişim görülür.Yoga tekniklerinin yalnızca fizik beden üzerinde etkili olduğunu söylemek yanlıştır. Yoga tekniklerinin uygulanması ile kişinin eğilimleri, duyguları ve şahsiyeti üzerinde de devrimsel bir gelişme yaşanır.
Yoga çalışmalarında genel olarak üç temel uyarıcıdan söz edebiliriz;
Asana’lar, bedenin uzun sürelerle huzur ve sükunet içerisinde durabilmesini ve her konudaki konsantrasyonunu temin eder. Asana’larla ilgili bilgiler Upanishadlar, Bhagavad Gita ve Patanjali’nin Yoga Sutra’ları gibi pek çok eski metinde belirtilmiştir. Detaylı bilgi
Mudra’lar, Asana’lar gibi sağlık açısından son derece önemlidir. Asana’larla uyarılmış olan fizik bedenin, mental yönde desteklenmesi ve Kundalini yaşamsal enerjisinin uyandırılması bakımından tesirleri vardır.
Arınma teknikleri ise, varlığın fizik, zihin ve ruh planlarında temizlenmesini böylece bedensel sağlığın ilk adımlarını oluştururlar.
Geleneksel Yoga çalışmalarının insan sağlığı üzerindeki faydalı etkileri ile ilgili verdiğimiz bu bilgiler bir tedavi yöntemi değil ancak bilgilendirmedir. Bu nedenle asla bir tedavi yöntemi olarak kullanmayınız.
Unutmamak gerekir ki günümüz tıbbı, insan yaşamı ve onun kaliteli bir şekilde uzatılması konusunda büyük ilerlemeler kaydetmiş ve her gün de gelişimine devam etmektedir. Modern tıbbın tüm imkanlarını kullanmak ve ona her zaman güvenmek gerekir.
Belirli ve devamlı bir rahatsızlığınız var ise muhakkak doktorunuz ve tıp adamları ile görüşünüz, onların tavsiyelerine uyunuz. Bunun haricindeki kişisel tedavi uygulamalarını (her ne tür olursa olsun) tasvip etmiyor ve kendi sorumluluğunuza bırakıyoruz.
Источник: //www.kaivalyayoga.co/yoga/saglik/yoga-ve-saglik/