Sağlıklı Yaşam İpuçları
Sağlıklı yaşam için ipuçları
Sağlıklı yaşam herkesin hayali, sağlıklı yaşamın sırrı var mıdır, evet bu konuda çok yazılır çizilir, ancak ben bugün olaya çok farklı bir açıdan yaklaşmak istiyorum.
Çünkü bence hastalıkla sağlık aslında ince bir çizgiyle birbirinden ayrılıyor, hastalıklara olan yaklaşımımız genel sağlığımızı etkiliyor.
Doğaldan uzaklaştıkça sağlığımız bozuluyor, başka hastalıklar başka tedaviler ve başka yan etkilerle her geçen gün iş biraz daha içinden çıkılmaz bir hal alıyor.
Çocuklar neden sık hastalanırlar?
Bu sorunun en basit cevabı: Aslında çocuklar doğal olarak sık hastalanırlar. Bunu yaşa göre de sınıflandırabiliriz. Öncelikle ilk 2 yaşa baktığımızda bağışıklık sistemi henüz tam gelişmediği için, dış faktörlerle enfeksiyon etkenleri ile henüz karşılaşmadığı için en ufak bir temasta sık hastalanırlar.
Ancak özellikle ilk 9 ayda, adeta bir mucize gibidir çok kolay da iyileşirler. Çünkü hamilelik sırasında anneden geçen antikorlar bebekleri korur, hele de ilk 6 ay sadece anne sütüyle besleniyorsa bu koruma kalkanı daha da güçlenir.
Hastalıklar genellikle 2 yaştan sonra azalmaya başlar, fakat okula başlama ile birlikte hastalıklar yeniden sıklaşır.
Bunun sebebi de, kalabalık ortamlarda özellikle de kış aylarında farklı virüslerle yoğun ve sık temas etmek ile ilgilidir. Okula giden bir çocuğun aşağı yukarı ayda bir hastalanması normal kabul edilebilir.Ancak önemli olan hastalığın ne sıklıkta olduğundan ziyade, ne şekilde seyrettiği ve antibiyotik kullanımı gerekip gerekmediğidir.
Antibiyotik kullanım ihtiyacının göreceli bir kavram olduğu da unutulmamalıdır, bir doktora göre kızarık bir boğaza hemen antibiyotik yazılırken, başka bir doktora göre testler yapılmak şartıyla, bembeyaz iltihaplı bir boğaza 40 derece ateşte bile antibiyotik verilmeyebilir.
Ne zaman endişelenmeli doktora gitmeli
Kısaca cevap verirsek gerektiğinde tabii ki doktora gidilmeli, ancak hiçbir zaman paniğe kapılmamalıyız, sakinliğimizi korumalıyız. Bu sorunun cevabı çocuğun yaşına göre değişkenlik göstermektedir. İlk 6 ayda hele de ilk 3 ayda ufak şikayetlerde bile hele de 1-2 günden fazla sürüyorsa, mutlaka doktora gidilmelidir.
6 aydan hele de 1 yaştan sonra ufak nezle, hafif öksürük gibi durumlarda ateş 38,5’i geçmiyorsa kendiliğinden düşüyorsa 1-2 günden uzun sürmüyorsa evde beklenebilir. Anne babaları en çok korkutan belirtilerden biri ateştir, aslında 38,5 üzerine çıkmadıkça ateş düşürücü vermeye çok gerek yoktur.
Bu yazılanların tersi durumlarda mutlaka hemen doktora başvurulmalıdır. Özellikle hızlı ve zor nefes alıp verme, aşırı bir hırıltı ve 39,5’i geçen ateşlerde bir an önce doktora gitmek en doğrusudur.
Ateş çok inatçıysa, sık çıkıyor, tamamen düşürülemiyorsa veya ateş 38,5 civarı bile olsa, 3 günden hele de 4 günden uzun sürüyorsa yine mutlaka doktora gidilmelidir.
Sık hastalı neyin habercisi olabilir?
Bir çocuğun sık hastalanması genellikle ciddi bir sorunun habercisi değildir, daha önce de söylediğim gibi yaşıyla ve bulunduğu konumla alakalı normal bir durum olma ihtimali son derece yüksektir. Ancak bunun dışında hastalıkların seyrine ve tipine göre, bu hastalıklar bazen belli durumların habercisi olabilir.
Sık kulak sorunları ve öksürük
Örnek vermek gerekirse sık sık kulak iltihabı olan, kulağında sıvı biriken, işitme sorunları olan bir çocukta bu genellikle bir geniz eti, alerji veya bağışıklık sisteminde hafif de olsa bir IgA düşüklüğünün habercisi olabilir. Her soğuk algınlığında hışıltılı bir solunum ıslık çalar gibi bir hırıltı duyulması, solunum sıkıntısı olması, alerjik bronşiolit veya astım gibi durumların habercisi olabilir.
Bir çocuk eğer çok sık zatürre oluyorsa hele de kilo alımı yetersiz ve yağlı kakası varsa Kistik Fibrozis dediğimiz genetik bir hastalık akla gelmelidir. Sık ve çeşitli ağır enfeksiyonlar geçirilmesi ağır bir bağışıklık yetmezliği veya AİDS habercisi olabilir.
Sık boğaz iltihabı
Çok sık boğaz iltihabı olan bir çocukta, özellikle de boğaz kültüründe üreme yoksa, periyodik ateş ile giden bazı genetik hastalıklardan özellikle PFAPA sendromunu düşünmek gerekir, PFAPA sendromu antibiyotik dışı tedavilerle iyileştirilir. Eğer tedaviler atakları bitirmezse, bademciklerin alınması gerekebilir.
FMF – Ailevi Akdeniz Ateşi olabilir mi?
Tekrarlayan ateş, hele de karın ağrısı ve/veya eklem ağrılarıyla birlikte seyrediyorsa FMF (Ailevi Akdeniz Ateşi) akla gelmelidir, bunlar kanında mikrop var diye ifade edilen durumla çok karışır, ancak sağlıklı bir çocuğun 1-2 ayda bir kanında mikrop olması çok da mantıklı değildir.
Sağlıklı yaşam hayal değil
Sağlıklı yaşam istiyorsanız doğalda kalın yeter. Çoğu zaman bu sorunun cevabı kısaca, normalden uzaklaşmayıni başka hiçbir şey yapmanıza da gerek yok aslında. Aslında bağışıklık sitemi sadece güçlü olmamalı, dengeli olmalı, doğru zamanda doğru tepkileri verebilmeli. Çünkü kontrolsüz güç başka sorunlara yol açacaktır.
Dengeli ve sağlıklı bir bağışıklık sitemine sahip olmak için 4 ipucu
- Mümkün olduğunca normal doğum yapın, hamilelik takibinizi, normal doğumu destekleyen, çoğunlukla tercih eden bir kadın doğum hekimi tercih edin.
- İlk 6 ay sadece anne sütüyle besleyin daha sonra kademeli geçişle anne sütünü giderek azaltın, ancak bırakmayın, 2 yaşa kadar emzirmeye devam edin.
- İlk 2 yaş Hiç değilse 1 yaşa kadar mümkün olduğunca antibiyotiklerden uzak durun.
Çünkü ilk 2 yaşta ne kadar çok virüs enfeksiyonu geçirir ve bu hastalıkları antibiyotiksiz atlatırsınız, bağışıklık sisteminiz de o kadar akıllı, güçlü ve dengeli olacaktır.
- Bunun dışında tabii ki dengeli besleneme, özellikle meyve ve sebzelerin ihmal edilmemesi gerekir.
Açık hava ve güneşten sıkça faydalanma bağışıklık sitemi sağlığı için faydalı diğer faktörlerdir.
Ayrıntı için Bağışıklık Sistemi Akademisi adlı makalemi de okuyabilirsiniz.
Antibiyotiklerden uzak durmak için bazı ipuçları
Sağlıklı yaşam istiyorsak, her şeyden önce antibiyotiklerden mümkün olduğunca uzak durmamız gerekiyor. Öncelikle antibiyotik kullanım ihtiyacının son derece göreceli bir kavram olduğunu unutmayın.
Bu nedenle çocuğunuzu takip edecek doktorunuzu seçerken antibiyotik kullanım oranlarını mutlaka sorgulayın. Bu sorun ne yazık ki sadece kişisel olarak çözülebilecek bir sorun değildir.
Bir doktorun günlük baktığı hasta sayısı arttıkça, doğal olarak antibiyotik kullanım oranı da artacaktır ve bu durum çoğu zaman doktorun hatası değildir.
2 yaşın altında genellikle boğazda Beta enfeksiyonu olmaz. Çünkü henüz bademcikler bağışıklık sistemi fonksiyonlarını devir almamıştır. Yani bu enfeksiyonu yaratacak yetenekte değildir.Dolayısıyla 2 yaşın altında bir çocuğa boğazı kızarık denerek antibiyotik yazılıyorsa 10 kere düşünün.
Çok şüphe varsa da boğaz kültürü ya da hızlı Beta testleri ile doğrulanmadan antibiyotik başlanmamalıdır.
On kutu antibiyotikten dokuzu gereksiz !!
Yaşadığınız enfeksiyonların %90-95’inin virüslere bağlı olduğunu unutmayın. Dolayısıyla aldığınız her 10 kutu antibiyotikten 9’unun gereksiz olduğunu bilin.
“Kanında mikrop var” bu ifade ne kadar doğru
Kanında mikrop var deniyorsa, sadece CRP yüksekliği tek başına anlam ifade etmez.Hem bu CRP ne kadar artmış, 1,5 kat mı, 3 kat mı, 20 kat mı? Ayrıca CRP dışında kan sayımındaki başka kriterlerin de değerlendirilmesi gerektiğini bilin.
Bebeklerin kaka rengi çoğu zaman önemli değil
İlk 6 aydaki bebeklerde sümüklü yeşil kaka çoğu zaman bir enfeksiyon belirtisi değildir. Birçok laboratuvarda amip testinin pozitif çıkması hiç bir anlam ifade etmez ve son yıllarda kongrelerde bu tür dışkılar için test yapılması bile önerilmiyor.
Ateşle ilgili toplumsal algımız değişmeli
Ateş vücudun enfeksiyonla savaşının bir sonucudur. 38,5’in altındaki ateşleri düşürmeye gerek yoktur, yapılan birçok çalışmaya göre ateş düşürme ateşli havaleyi önlemez. Ateşli havale herhangi bir sakatlık ve zeka özür bırakmaz. Dolayısıyla ateşten bu kadar korkmanın bir anlamı yoktur.
Bir dönem İstanbul’da Japonların yoğun olarak yaşadığı Etiler bölgesinde çocuk doktoru olarak çalıştım. İnanın 39-40 derece ateşle, ilaç vermeden 3-4 gün bekliyorlardı. Ateşe olan yaklaşımımız biraz da toplumsal algımızla alakalı.
Bu insanlar saf veya cahiller mi sizce, ben hiç öyle olmadığından eminim. Ateşli havale 5 yaşından sonra neredeyse hiç geçirilmez. Dolayısıyla 5 yaş sonrası ateş düşürücü için sınırınızı 39’a çıkarabilirsiniz.
10 yaştan sonra 39,5-40’a bile ateş düşürücü vermeyebilirsiniz, en azından 1-2 saat ateşle bekleyebilirsiniz. Çünkü ateş daha hızlı ve tam iyileşmeyi sağlar.
Sağlıcakla Kalın
Источник: https://www.doktoramcam.com/saglikli-yasam-icin-ipuclari/
Hayatınızdan Stresi Çıkartmanızı Sağlayacak Sağlıklı Yaşam İpuçları
Stres, günlük hayatta en fazla yaşadığımız durumların başında geliyor. Yaşam koşulları ne olursa olsun her insan günün bir bölümünde veya hayatının belirli dönemlerinde fazlaca strese maruz kalabiliyor.
Stresli hissetmek ruh halimizi olumsuz yönde etkilediği gibi fiziksel sağlığımıza da zarar verebiliyor.
Mesela ikinci beyin olarak adlandırılan bağırsaklarımız, stresten en fazla etkilenen organımız! Stres bağırsaklarımızdaki zararlı bakterilerin sayılarının artmasına ve bağırsak florasının bozulmasına neden olabiliyor.
Benzer şekilde bağırsak sağlığımızdaki bozulmalar da stres, anksiyete gibi psikolojik problemleri tetikleyebiliyor. Dolayısıyla sağlıklı bağırsaklara sahip olmak, aynı zamanda sağlıklı bir zihin anlamına da geliyor. Peki hayatımızdan stresi çıkarmak için ne yapmamız gerekiyor? Cevap basit: Sağlıklı yaşamak! İşte hayatınızdan stresi çıkartmanızı sağlayacak bazı sağlıklı yaşam ipuçları.
Sağlıklı ve dengeli beslenin
Hekimliğin babası olarak kabul edilen Hipokrat’ın çok özel bir sözü var: “Ne yersek oyuz!” Sağlıklı ve dengeli beslenmek fiziksel sağlığımız için olduğu kadar zihinsel sağlığımız için de gerekli. Çünkü tükettiğimiz sağlıklı besinler, vücudumuzun fonksiyonlarını eksiksiz bir şekilde yerine getirebilmesi için ihtiyacı olan yararlı maddeleri almasını sağlıyor.
Siz sağlıklı beslendiğinizde ilk olarak sindirim sisteminiz ve bağırsaklarınız mutlu oluyor. Mutlu bağırsaklar ise mutlu bir zihin demek! Yapılan araştırmalar bağırsaklarımızdaki yararlı bakterilerin ve bağırsak florası dengesinin zihinsel sağlığımız üzerinde direkt olarak söz sahibi olabileceğini gösteriyor.
Dolayısıyla stresten uzaklaşmak için sağlıklı ve dengeli beslenmek şart!
Beslenmenize probiyotikleri ekleyin
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi ikinci beynimiz olan bağırsaklarımız, beden ve zihin sağlığımız açısından çok önemli.
Bağırsaklarımızda yaşayan yararlı bakteriler sindirim sistemi sağlığımızın düzenlenmesine ve bağışıklık sistemi sağlığımızın desteklenmesine yardımcı oluyor. Bu yararlı bakterilerin aynı zamanda ruh halimiz üzerinde de etkili olabilecekleri biliniyor.
Bu nedenle beslenmenize turşu, yoğurt, kefir gibi probiyotik açısından zengin besinleri ekleyerek bağırsak sağlığınızı desteklemenizde fayda var.
Düzenli egzersiz yapın
Egzersiz yapmanın fiziksel ve zihinsel açıdan bize sağladığı olumlu etkileri artık hepimiz biliyoruz.
Egzersiz yaptığınızda vücudunuzdaki mutluluk hormonları salınımı artıyor ve kısa bir süre içinde kendinizi daha mutlu, daha enerjik hissediyorsunuz.
Bu etkinin kalıcı olmasını sağlamak içinse ana gereklilik “düzenli” olarak yapılması. Düzenli egzersiz sizi hem stresten uzaklaştırıyor hem de kendinizi daima daha mutlu hissetmenizi sağlıyor.
Güneşin iyileştirici etkisinden yararlanın
Beynimiz gözümüzle gördüğümüz güneş ışığını algılayarak kendisine bir düzen, bir çizelge oluşturur. Dolayısıyla artık bu çizelge doğrultusunda güneş ışığı aramaya başlar.
Bunu bulamadığında ise strese girer. Bu nedenle mevsim ne olursa olsun düzenli olarak güneşe maruz kalmaya özen gösterin.
Her gün yarım saat gün ışığı altında yürüyüş yapmak bile hayata daha pozitif bakmanızı sağlayabilir!
Doğada zaman geçirin
Özellikle büyük şehirlerde yaşayan insanlar doğada fazla zaman geçiremeyebilirler. Oysa hayatınızdan stresi çıkartmanın en etkili yolu doğadan zaman geçirmektir.
Araştırmalar doğada daha fazla zaman geçiren insanların daha az anksiyete ve depresyon gibi psikolojik problemler yaşadığını gösteriyor.
Bu nedenle strese yenik düşmemek için kendinize doğayla iç içe olabileceğiniz programlar yapmaya özen gösterin!
Meditasyon yapmayı deneyin
Meditasyon günlük yaşamın zihninizde yarattığı olumsuzlukları yok etmek için muhteşem bir yöntemdir. Meditasyon sırasında doğru nefes alacağınız için başta stresin gerdiği kaslarınız olmak üzere tüm bedeniniz gevşer. Zihniniz susar; hiç gitmeyecek sandığınız stres bedeninizi ve zihninizi yavaş yavaş terk eder…
Uyku düzeninizi koruyun
Uyku düzeni, stres ile birebir ilişkilidir. Uykusuz kalmanın stresi tetiklemesi gibi, strese maruz kalmak da uykusuzluk problemini beraberinde getirebilir. Bu nedenle her zaman belirlediğiniz saatler arasında uyumayı alışkanlık haline getirin. Bir uyku düzenine sahip olmak ve kaliteli uyumak, sizi stresten uzaklaştırır ve size sağlık, mutluluk getirir.
NBL Probiotic Ailesi:
Bu yazılarımız da dikkatinizi çekebilir:
31 Ağustos 2018
Источник: https://www.nblprobiotic.com/saglikli-yasam/hayatinizdan-stresi-cikartmanin-ipuclari/
Sağlıklı Yaşam Tüyoları
Yeni bir yıla yeni bir başlangıçla başlamaya ne dersiniz? Sağlıklı yaşam için hiçbirimiz geç kalmışız sayılmayız. Sizler için hazırladığımız sağlıklı yaşam önerileri sayesinde artık yeni bir başlangıç için neler yapmanız gerektiğini bilecekseniz. Unutmayın ki parayla satın alamayacağınız tek şey sağlığınızdır, bu yüzden onun kıymetini bilin ve koruyun…
Sağlıklı Yaşam İçin Neler Yapmalıyız?
Sağlıklı bir yaşamın sırrı sağlıklı beslenmeden geçer. Peki beslenme ile sağlıklı yaşam nasıl olur? Bunun cevabı yediklerinizde ve yemediklerinizde saklı. Sağlıklı bir yaşam için nelerden uzak durmak neleri tüketmek gerekir? Gelin hep birlikte bakalım:
Bu Gıdalardan Uzak Durun!
- Canlı ve sağlıklı uzun bir ömür yaşamak istiyorsanız uzak durmanız gereken gıda benzeri pek çok yiyecek bulunuyor. Bu gıda benzeri ürünlerin en ama en tehli olanları ise; suni tatlandırıcılar, margarin, işlenmiş gıdalar ve şekerlerdir. Bunların yanı sıra uzak durmanız gereken diğer gıda benzeri ürünler; patorize ve homojenize süt, tuzlu gıdalar, hazır içecekler ve beyaz buğday unudur.
- Uzak durmanız gereken bir başka yeme alışkanlığı ise fast-food gıdalardır. Ayaküstü ve hızlı yemekten bir an evvel vazgeçin. Size caydırıcı olarak şu araştırmayı hatırlatalım: “Kalp hastalıklarının üçte biri bu gıdalar yüzünden ortaya çıkıyor…”
- Bu bir klişe biliyoruz ama sağlıklı yaşam için şart. Yemek alışkanlığınızda tuzu azaltın. Zira uzmanlar, tuzun felce ve kalp hastalıklarına davetiye çıkardığı konusunda uyarıyor. Günde 5 gramdan fazla tuz tüketimi uzmanlar tarafından zararlı bulunuyor.
- Şok diyetlerden mutlaka uzak durun. Haftada 3-5 kilo vereceğiniz vaadeden şok diyetler yararlı değil aksine zararlıdır. Eğer kilo vermek istiyorsanız bunu uzun bir süreye yayın.
- Ayrıca eğer alkollü içecekler tüketiyorsanız azaltmalısınız.
- En az fast-food kadar uzak durmanız gereken gıdalardan biri de abur cuburlar. Abur cuburlar olarak nitelendirilen paket gıdalar, tatlılar ve pastalar fazla miktarda yağ ve enerji içerdiğinden hem kilo aldırıcı hem de hastalığa yatkınlığı arttırıcıdır.
- Ve kesinlikle öğün atlamayın. Yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmenin ilk kurallarından biri öğün atlamamaktır.
Bunları Bol Bol Tüketin.
- Yine bir klişe: bol bol su için. Çünkü insan yaşamında oksijenden sonra gelen en önemli öğe sudur. Vücut ısısının dengelenmesi, metobolizmanın devamı ve vücuttan zehirli atık maddelerin atılması için suyun önemi büyüktür. Bu nedenle günde en az 2-2,5 litre su tüketmeniz gerekir.
- Öğününüzü mümkün olduğu kadar çeşitli tutmaya özen gösterin. Günlük beslenme planınızın içerisinde tüm besin gruplarına yer vermeye çalışın. Hepsinden tek bir öğünde tüketemeseniz bile farklı öğünlerde tüketmeye gayret edin.
- Bol meyve ve sebze tüketmeye özen gösterin. Mevsimine uygun olarak sebze ve meyveler tercih edin. Bol miktarda ve farklı renklerde sebze, meyve tüketmeniz hem kilo kontrolüne yardım eder hem de birçok hastalıktan korunmanızı sağlar.
- Kurubaklagilleri ve lifli besinleri tüketmeye gayret edin. Saf şeker kaynakları ve rafine unlu besinler yerine tokluk hissini arttıran, kabızlığı engelleyen ve kilo kontrolünü kolaylaştıran kurubaklagilleri, mercimek, barbunya gibi gıdaları, lifli tahılları tüketmeye özen gösterin.
- Sofranızda balığa yer verin. Uzmanlar, düzenli balık yemenin kalp riskini azalttığının altını çiziyor. Ayrıca balıkta bulunan yağlar bağışıklık sisteminin güçlenmesine de katkı sağlıyor.
- Yine uzmanların açıklamalarına göre günde bir-iki kadeh şarap, kanser riskini azaltıyor, vücudu gripten koruyor ve yaşlılıkla erken bunalmanın da önüne geçiyor.
- Gün içinde gönül rahatlığıyla tüketebileceğiniz bir başka içecek de türk kahvesi. Yapılan araştırmalara göre günde iki fincan kahve kolon kanser riskini %25, safra kesesinde taş riskini %45 azaltıyor. Ancak kahvenin çok fazla tüketilmesi yüksek tansiyona neden olabiliyor.
- Kansere karşı doğal bir koruyucu olan diğer besinler de selenyum fındık, fıstık. Her gün selenyum alanlarda kanser riski %37 azalıyor.
- Sağlıklı görünmenin en önemli ipuçlarından biri de sağlıklı dişler. Elma yemek diş sağlığı için önemlidir. Ayrıca böğürtlen, bakterilerin dişlere yapışmasını engelleyerek diş eti hastalığı riskini azaltmaktadır. Bunların yanı sıra; portakal, havuç, ıspanak gibi gıdalar dişleri güçlendiriyor. Diş sağlığı demişken ağız sağlığına değinmemek olmaz. Ağız kokusunu önlemek için yapabileceklerinizi buradan görebilirsiniz.
Sağlıklı Yaşam İçin Diğer Tüyolar
Sağlıklı yaşam için yalnızca sağlıklı beslenme yeterli değildir elbette. Ancak sağlıklı beslenmeyi destekleyecek diğer alışkanlıklarla tam anlamıyla sağlıklı bir ömür sürdürebilirsiniz. Bunlarında arasında sevdiklerinize zaman ayırmaktan kitap okumaya kadar pek çok aktivite bulunuyor. Sağlıklı yaşam için edinmeniz gereken diğer alışkanlıklar ise şöyle:
- Sağlıklı yaşamak için eğer varsa sigara ve alkol tüketiminden kaçının.
- Özellikle büyük şehirlerde yaşayan insanların iş stresi hayli fazla. Yapılan araştırmalara göre stresli bir iş hayatı sağlıksız yaşlanmanın habercisi. İş yerinde motivasyonunuzu sağlayacak önerileri buradan görebilirsiniz.
- Sağlıklı bir hayat sürdüğünüzden emin olmak için düzenli olarak sağlık kontrollerinizi yaptırın. Bu sayede belirti vermeyen hastalıklarınızı saptayabilir ve erken önlem alabilirsiniz.
- Hangi yaşta olursanız olun yaşınıza uygun bir fiziksel aktivite belirleyin ve bunu düzenli olarak yapın. Sağlıklı yaşam ve spor birbirinden ayrı düşünülemez.
- Güneş ışınlarının zararlı etkilerine ve radyasyona çok fazla maruz kalmayın. Çünkü bronzlaşma ve koyu ten arzusu ile uzun saatler güneş ışınlarına maruz kalmak cilt kanserine zemin hazırlamaktadır.
- Günlük yaşamın stres ve yoğun temposundan uzak durmaya özen gösterin. Kendinize sık sık vakit ayırın ve ilgi alanınıza göre bir hobi edinin.
- Vakit buldukça tatil yapın. Tatil yapmanın ruh ve beden sağlığına önemli katkıları bulunmaktadır. Kısa ya da uzun tatiller, günlük yaşamın stresinden uzaklaşmak ve dinlenmek için de birebirdir.
- Hayallerinizi ertelemekten vazgeçin. Eğer bir hayat amacınız ya da hayaliniz varsa bunları bir an evvel gerçekleştirmek için çaba sarf edin.
- Pahalı eşyalar yerine güzel anılar ve dostluklar biriktirin. Unutmayın, anılar eşyalar gibi eskimez.
- Almayı bir yana bırakın ve artık biraz da vermeyi öğrenin. Özverili olun ve karşınızdakilere karşı daha paylaşımcı olun.
- Merak edin, sorun, sorgulayın, korkularınızın üzerine gidin. Mesela kuşları merak edin, çıkın fotoğraflarını çekin, belgesellerini izleyin…
- Yılda en azından 8 kitap okuyun. Blog sitelerinde vakit geçirin kaliteli içerikler okumaya zaman ayırın.
- Küçük miktarlarda bile olsa para biriktirmeye çalışın. Sıkıcı ve kimi zaman sabır gerektiren bir iş olsa da geleceğinizi garantiye almanın ve güvende kalmanın tek yoludur para biriktirmek. “Para Biriktirmenin Yolları” yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
- Sağlıklı bir yaşam için ön koşullardan biri de düzenli ve kaliteli uykudur. Uygun süre ve mekandaki sağlıklı uyku, vücudun daha gebç ve zinde kalmasını sağlamaktadır.
- Sevin, sevilin, sevdiklerinizle zaman geçirin… Sevgi ve paylaşım, sağlıklı ve mutlu bir insan olabilmek için en etkili çözümlerden biridir. Ailenize ve sevdiklerinize zaman ayrımak sizi daha genç ve sağlıklı kılacaktır.
- Kendinizle barışık olun. Unutmayın ki iç dünyanızdaki huzur, gülümseme ve pozitif bakış açısı olarak dış dünyanıza yansır.
- Son olarak bolca gülün ve bardağa hep dolu tarafından bakın!
2018 hepimiz için sağlıklı ve mutlu bir yıl olsun!
http://bazaar.n11.com/bazaar/product/ping?rnd=blogN11&hash=28188703ca10eeac5eee437c2765075503d957bc4fcbb2d7648c3aab931f2b09&keyword=diyet gıdalar&size=10
Источник: https://blog.n11.com/baska-baska/yasama-dair/saglikli-yasam-tuyolari
Sağlıklı Yaşam İçin Atılması Gereken 7 Adım
Her şeyin başı sağlık sözü çok basit ve klasikte olsa hayatın özeti diyebiliriz. Zira insanın sağlık yönünden neresinde en küçük bir sıkıntısı olsa tüm vücut sağlığına dolayısıyla yaşamına, hayat kalitesine direk yansıyor. Çoğu zaman sağlık durumumuz ile ilgili bir sıkıntı yaşamaz isek bu durumu gözardı ederiz.
Ne zaman aniden ya da sinsice gelişen durumlar ile karşılaşırsak sağlımız kıymetini ve önemini fark ederiz.
Mevcut sağlık durumumuzun farkındalığıını artıracak, sağlığımıza verdiğimiz önemi ya da sağlıklı yaşam adına doğru, yanlış, eksik, gözden kaçırdığımız herhangi bir konu var mı diye düşünen siz değerli takipçilerimiz için : Sağlıklı yaşam ipuçlarını mercek altına aldık.
(Check Up Yaptırın)
Sağlıklı yaşama doğru ilk adımınız şu an ki sağlık durumunuza gözden geçirip, mevcut durumunuzu tespit etmek olmalı : İşe detaylı bir Check Up (eğer dişle ilgili bölüm dahil değilse dahil ettirerek) yaptırarak başlayabilirsiniz. Varsa rutin tarama ve aşılarınızı takip edin ve sağlığınızla ilgili her türlü soruyu doktorunuza sorma fırsatını değerlendirin.
Check up
Mevcut fiziksel aktiviteniz ne durumda? Sporla aranız nasıl?
Yetişkinlerin haftada en az 2,5 saat, orta yoğunluklu aerobik aktivite veya haftada en az iki gün, kuvvetli yoğunluklu aerobik aktivite ve haftada 1 saat 15 dakika egzersiz ve artı kas güçlendirici faaliyetler yapması derktiği uzmanlar tarafından tavsiye ediliyor.
Sosyal çevrenizi düşünün. Aileniz ve arkadaşlarınızla olan bağlarınız ne kadar güçlü? Hayatınızı zenginleştiren sosyal veya ruhsal gruplarla mı bağlantılı mısınız?
“İnsanlar pozitif ve kalıcı ilişkiler için temel bir ihtiyacı var,”
Sağlıklı Yaşam için 2. Adım : Kronik sağlık sorunlarınızı ertelemeyin tedaviye derhal başlayın! Kötü Alışkanlıklara veda edin.
Kalp hastalığı, şeker hastalığı, depresyon, artrit veya diğer koşullar gibi kronik sağlık sorunlarınız olduğunu biliyorsanız, tedavi için hiç vakit kaybetmeyin. Aynı şey sigara içme ve her türlü bağımlılık gibi riskli davranışlar için de uygulayın.
Bu konularda genellikle kendi kendine görevden ziyade bir uzmandan yardım alın. Hatta o randevuyu planlamak için hemen telefon açın.
Sağlıklı Yaşam için 3. Adım : Daha fazla hareket edin.
İşte fiziksel etkinliği artırmak için bunu eğlenceli hale getir. Yürüyüşe çıkın, arkadaşlarınızla yürüyün, göbek dansı,zumba veya karate sınıfı veya ne isterseniz tadını çıkarın.Takviminize fiziksel aktivitelerinizi mutlaka not edin. Hatırlatıcı notlar motivasyon kaynağı olabilir.
Fiziksel etkinlikler için haftalık bir hedef belirleyin. Kendi kendinize güveninizi oluşturmak için “ilk hedefinizi o kadar kolaylaştırın ki,” Bunu yapabileceğimi biliyorum “diyerek daha motive olursunuz. Bununla birlikte haftalık hedefler size daha fazla günlük esneklik kazandırır. Ve haftanın sonunda, kendinizi başarılarınızın görsel bir hatırlatıcısı olarak ödüllendirin.
Hiç bir şey yapmamaktansa on dakika bile olsa bir egzersiz yapmak sıfır dan daha iyi bir durumda olursunuz.
Öğle yemeğinden önce 10 dakikalık bir yürüyüşe çıkmak ya da sızmış ve yorgun hissettiğinizde merdivenden inip çıkılabilir.Günde kaç adım attığınızı izlemek için bir pedometre takmak veya bir egzersiz rutini oluşturmak için kişisel bir eğitmenle (bir arkadaşınızla maliyeti düşürmek için) birlikte çalışmak gibi alternatifleri deneyebilirsiniz.
Sağlıklı Yaşam için 4. Adım : Sağlıklı besinler Tüketin ve Yiyeceklerin Tadını Çıkarın
Yavaşlayın ve yiyeceklerinizin tadını çıkarın. Yemek yediğiniz sırada TV izlemeyin, çalışmayın veya araç kullanmayın.
Yemekten gerçekten ze alırsanız, oturun ve yemeğinizin keyfini çıkarın, yemek yiyorken başka bir şey yapmayın.
Çeşitli sebze ve meyvelerden oluşan ve bunları gökkuşağı renklerini barındıracak şekilde tercih edin.
“Gökkuşağını almıyorsanız, muhtemelen ihtiyacınız olan besin maddelerini alamıyorsunuzdur.
Meyve
Sağlıklı Yaşam için 5. Adım : Stresi yönetin.
Stresle başa çıkmak için plan yapabilirsiniz.
Düzenli bakım: Meditasyon ve görselleştirme gibi olumlu başa çıkma becerileri geliştirin ve başlangıçtaki stres seviyenizi kontrol altında tutmak için yoga veya egzersiz gibi faaliyetleri arayın.
Stresi kontrol edin: Uyarı olmadan parlayan stresli durumlarla başa çıkmanın yollarını bulun.
Stresli bir durumdan sonra öfkenizi yatıştırmak için merdivenlerden inip- çıkabilir veya birkaç nefes alıp yeniden odaklanabilir ya da mümkünse bir banyo yapabilirsiniz.
Perspektifinizi kontrol edin.
Kendinize şu soruyu sorun: “Bu durum bundan bir yıl sonra benim için önemli mi?” Değilse, neden bu kadar yara alıyorsun?
Gönüllü olun. Diğer insanların ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olmak, kendi sorunlarınızı daha küçük görmenize yardımcı olur.
stres
Sağlıklı Yaşam için 6. Adım : Daha iyi uyuyun.
Uyku sorununuz varsa, yatmadan iki saat önce televizyon veya bilgisayar kullanmayın. Sadece TV ve bilgisayar uyarıcı olduğu için değil; ışıkları yüzünden.
Sadece doğrudan gözlerinize parlamayan bir lamba ile aydınlatılmış hafif, sakinleştirici okuma yapabilirsiniz. Yatmadan önce ağır egzersiz yapmayın. Sıcak bir banyo alın.
Papatya çayı gibi sıcak, kafeinsiz bir içecek içmenin de yardımcı olabilir.
uyku
Sağlıklı Yaşam için 7. Adım : İlişkilerinizi geliştirin.
Sağlıklı yaşam sadece diyet ve aktivite gibi kişisel alışkanlıklarınızla ilgili değildir. Aynı zamanda başkalarıyla olan bağlantılarınızla yani sosyal ilişkilerinizle de ilgilidir. Sizin gibi insanlar arayın. İnsanlarla vakit geçirin.
Источник: https://www.viraliste.com/saglikli-yasam-onerileri-3527