Sarı Noktaya Bol Renkli Besin Diyeti
Diyabette renkli beslenin / diyabete renkli diyet
Sebze ve meyvelerin içerisindeki kompleks karbonhidratlar, vücudumuzda şekere yani glikoza dönüşür.
Bu yiyeceklerin içeriğindeki karbonhidratların şekere parçalanma hızı yavaş olduğundan kan şekerini daha geç ve daha yavaş yükseltirler; bu yüzden meyve tüketiminden korkulmamalıdır.
Tabii meyvelerin tüketim miktarına dikkat edilmelidir; araöğünlerde tercihen 1 porsiyon meyve (kişinin ihtiyacına göre değiişmekle birlikte) tercih edilmelidir.
Meyve ve sebzelerin renklerine dikkat etmek ise daha fazla çeşitte vitamin, mineral ve antioksidan alımını sağlar. Uzman Diyetisyen İpek Ağaca Özger diyabetli kişilerin 5 renkte meyve ve sebze tüketmeye dikkat etmeleri gerektiğini belirtiyor. İşte Özger’in renkli sebze-meyveler listesi ve diyabet için faydaları;
Aşkın rengi kırmızıyı meyve ve sebzelere veren pigment likopen antioksidanıdır. Kırmızı meyve ve sebzeler: domates, karpuz, kuşburnu, çilek, kırmızı ahududu, greyfurt, nar, kırmızı biber, kızılcık bulunur.
Kırmızı renk grubunda en düşük glisemik indekse sahip olan meyve greyfurt, en yüksek glisemik indeksi olan ise karpuzdur. Çok güçlü antioksidan kaynağı olan kırmızı sebze ve meyveler, diyabetli kişilerin sofrasından eksik olmamalıdır.
Sarı-Turuncu Meyve & Sebzeler
Enerjinin sembolü olan turuncu renkteki meyve ve sebzeler, doğal bir bitkisel pigment olan, karotenoidler tarafından renklendirilmişlerdir
Sarı-turuncu renk grubunda yer alan meyve ve sebzeler: Bal kabağı, Havuç, Şeftali, Kayısı, Kavun, Mango, Nektarin, Portakal, Mandalina, Trabzon hurması, Muşmula, Malta eriği (yeni dünya), Ananas, Papaya, Limon, Sarı biber, Tatlı patates, Mısır ve Sarı domatestir.
Turuncu renk grubunda yer alan turunçgillerin tüketiminde diyabetlilerin dikkat etmesi gereken nokta; meyvenin suyunu sıkmak yerine kendisini tercih etmeleridir. Böylece daha fazla posa alarak kan şekerlerinin hızlı yükselmesini engellemiş olurlar. Ayrıca; taze sıkılmış da olsa meyve sularının glisemik indeksinin bir miktar daha yüksek olduğu unutulmamalıdır.
Sebzelerden tatlı patates ve havucun; meyvelerden ise kayısı ve kavunun glisemik indeksleri yüksek olan seçimler olduğu unutulmamalıdır. Bu meyve sebzeler, diğerlerine göre daha dikkatli tüketilmelidir. Diyabetlilerde meyvenin kurusundansa tazesini tüketmek daha doğrudur.Diyabetlilere bağışıklık sisteminin güçlenmesi için günde en az 1 avuç sarı ve turuncu meyve sebze tüketilmesini öneririm.
Yeşil Meyve & Sebzeler
Tabiatın, huzurun rengi olan yeşilin, meyve ve sebzelerdeki kaynağı ‘klorofil’ dir. Bu gruptaki besinler yüksek C vitamini içermeleri ile dikkat çekerler.
Bunlar: Yeşil üzüm, Yeşil erik, Kivi, Lime, Yeşil soğan, Avokado, Brokoli, Kara lahana, Marul, Roka, Taze nane, Dereotu, tere, Kuzukulağı gibi tüm otlar, Taze fasulye, Kabak, Yeşil dolmalık biber, Yeşil sivri biber, Kuşkonmaz, Bezelye, Bruksel lahanası, Salatalık, Ispanak, Pazı, Hardal, Semizotu, Tere ve diğer tüm yeşil yapraklı sebzelerdir.
Diyabeti olan kişinin öğünlerde tüketeceği salataya yeşil renkteki sebzelerden en az bir tanesini koymasını öneriyorum. Kivi hem çözünür hem de çözünmez posadan zengin olması; hem de glisemik indeksinin çok yüksek olmaması sebebiyle diyabetli kişiler tarafından sıkça tercih edilmelidir.
Sakinleştirici özelliğe sahip olduğu bilinen mor renge sahip olan meyve ve sebzelere mavi-mor rengi veren pigment, ‘antosiyanin’ dir.
Patlıcan, Kırmızı pancar, Mor lahana, Kırmızı soğan, Mor/kırmızı turp ,Böğürtlen, Siyah ahududu, Yabanmersini, İncir, Mor erik, Kuru erik, Mor&Kırmızı&Siyah üzüm, Vişne, Kiraz, Kuş üzümü, Siyah dut, Kuru üzüm, Kan portakalı gibi mor renkteki bu meyve ve sebzeleri mevsiminde düzenli olarak tüketmeyi ihmal etmeyin.
Diyabetli kişilerin salatalarında mor renkteki sebzeler de mutlaka bulunmalıdır.
Mor üzüm, mor renkli meyveler arasında en yüksek glisemik indeksi olan meyvedir; diyabetlilerin tüketim miktarına daha çok dikkat etmeleri gerekir.
Hücreleri hasar almaktan korumak için güçlü bir antioksidan olan antosiyaninlerden zengin mor renkteki meyve ve sebzelerin her gün en az 1 avuç kadar tüketilmesini tavsiye ederim.
Beyaz Meyve & Sebzeler
Temizliğin, saflığın simgesi olan beyaz renkteki meyve ve sebzeler, rengini ‘antoksantin’ isimli pigment sayesinde almışlardır. Antoksantin, antioksidan özellikte olan bir flavonoidtir.
Kaliteli posa içerikleriyle dikkat çeken beyaz renkli meyve ve sebzeler, diyabette oldukça etkilidirler.
Beyaz grupta yer alan meyve ve sebzeler: Muz, Elma, Armut, Ayva, Karnabahar, Beyaz lahana, Sarımsak, Soğan, Zencefil, Mantar, Patates, Turp, Yer elması, Hindiba, Kereviz, Enginar ve Pırasa’dır.
Beyaz grupta yer alan patates ve muz, glisemik indeksi yüksek olduklarından daha dikkkatli tüketilmesi gereken meyve ve sebzelerdir.Meyvelerden elma, armut ve ayva hem glisemik indeksleri düşük olması sebebiyle hem de pektin içermeleri sebebiyle diyabetli kişilerin bu meyvelere öncelik vermelerini öneririm. Bu meyveleri kabuğu ile tüketmenin daha fazla posa alımını sağladığını hatırlatmak isterim.
Tüm beyaz renkli sebzeler, diyabetli kişiler tarafından rahatlıkla tüketilebilir. Her gün salatalara en az bir beyaz sebze eklemeyi veya bu beyaz renkteki sebzeden yapılmış yemeği tüketmek ihmal edilmemelidir.
Источник: https://www.medikalakademi.com.tr/diyabette-renkli-beslenin-diyabete-renkli-diyet/
1 Haftada Göbek Eritme Diyeti İle Düz Bir Karına Kavuşabilirsiniz
Tüm takipçilerimize güzel bir merhaba diyerek başlıyorum. Bugün sizlere diyet başlığı altında olan bir konudan bahsetmek istiyorum bunun adı göbek eritme. Erkek olsun bayan olsun çokça kişinin fazlasıyla muzdarip olduğu bir konudur.
Çoğu insan ömründe sıklıkla göbek problemi ile karşılaşmıştır. Bu problem için önerimiz göbek eritme diyeti olacaktır, ancak bunun sayesinde başarıya ulaşabilirsiniz.
Göbek, yediklerimizden ve hareketsizlikten dolayı ortaya çıkan bir yağ kütlesidir bu oluşan problemi sadece spor yaparak ya da mekik çekerek sonlandıramayız. Kesinlikle yediklerimize dikkat edip bir beslenme programı oluşturmalıyız.
Bazı kişiler sadece mekik çekerek göbek yağlarından kurtulacağını düşünüyor bu son derece yanlıştır. Yapmamız gereken hem spor hem diyet ile başarıya ulaşmak olmalıdır.
Ayrıca bu bölgeden oluşan yağlar çok inatçıdır ve zor erir. Buradaki yağların vücut içinde çok önemli sağlık sinyalleri vardır.
Gittikçe sürekli göbek çapınız artıyorsa diyabet, tansiyon, karaciğer yağlanması, obezite gibi birçok sağlık sorunu oluşur.
İşte hem görsel olarak hem de sağlık olarak güven kalmak istiyorsak 1 haftada göbek eritme ile düz bir karına kavuşun konumuzdaki bilgileri harfiyen uygulayın. Şimdi de diğer bilgilere ayrıntılı bir şekilde bakıyoruz.
göbek eritme diyeti
Göbek Oluşma Nedenleri
-Düzensiz ve dengesiz beslenme
-Çok fazla kalori alımı ve daha az kalori yakımı
-Çok az su içme
-Karbonhidrat ağırlıklı beslenme
-Aşırı şeker ve şekerli ürün tüketimi
-Gece yatmadan önce yenilen besinler
-Aşırı yağ tüketimi sonucunda birikmeler
-Metabolizmanın yavaş çalışması veya düzgün çalışmaması
-Çeşitli bağırsak sorunları
-Çeşitli hastalıklar ve rahatsızlıklar
Göbek Yağının Vücut İçin Zararları
-Görsel olarak kişinin görünümünü bozar ve psikolojik rahatsızlıklara yol açar.
-Bu yağların çevresindeki organların çalışma düzenini bozar ve çeşitli hastalıklara yol açar.
-Göbek bölgesindeki yağlar şeker hastalığı, kolestrol, kolon kanseri, tansiyon gibi rahatsızlıkları 8 kata kadar arttırıyor.
-Vücut hareketlerinde yavaşlama ve daha ağır hareket etme.
-Eklem ve bel ağrılarını dolaylı olarak arttırır.
-Göbekli insanların göbeksiz insanlara göre hastalıklara yakalanma riski 2 kat daha yüksektir. Bir araştırma sonucuna göre ortaya çıkan sonuçtur.
Göbek Eriten Diyette Dikkat Edilmesi Gerekenler
Bu noktaya özellikle dikkat etmenizde fayda vardır. Çünkü bu dikkat edilmesi gerekenleri bilmeden başarı sağlayamazsınız. Tek başına göbeğinizi eritecek bir sistem yok. Yani genel anlamda kilo verirken göbeğiniz içinde etkili beslenme programı sunmuş oluyoruz bizim aşağıdaki vereceğimiz diye listesi de böyledir.
Genel anlamda mantık yüksek enerjili gıdalardan (karbonhidratlardan) uzak durarak çok kalori yakıp az kalori alma mantığına dayanır. Bu şekildeki bir uygulama zamanla kilo verdirirken göbeğinizdeki yağların erimesini de sağlayacaktır.
Piyasadaki çay gibi tek bir ürünü içerek felan göbeğinizi eritemezsiniz onlar sadece yardımcı olabilir. Aşağıda uygulayacağınız programla az kalori alıp çok kalori harcayacaksınız bu şekilde tamamlanmayan kalori ihtiyacı da yağların yakılması ile karşılanmaya başlayana kilo vereceksiniz.
Doğal olarak da göbek yağlarınız da erimeye başlayacaktır. Şimdi de göbek eriten diyetlerde neler bulunması gerek bunlara bakalım.İlginizi Çekebilir : İsveç Diyeti Nasıl Yapılır?
Karbonhidratlardan Uzak Durun
Bizim mutfağımız genellikle karbonhidrat ağırlıklıdır bu da yağları artırır. Basit şeker kullanımı her zaman yağlanmaya sebep olur. Bundan dolayı da ekmek, un, tatlı gibi bol karbonhidrat içeren gıdalardan uzak durmalıyız.
Tüketmeniz gereken karbonhidratlar (bunlar çok az karbonhidrat içerir)
-Kekik
-Turp
-Karalahana
-Biber
-Bamya
-Rezene
Protein ile Beslenin
Gerçek anlamda düz bir karına sahip olmak için karbonhidratı minumuma indirip proteini maksimuma çıkarmalısınız. Bunun içinde aşağıda saydığımız bol protein içeren besinleri tüketmelisiniz. protein kesinlikle yağa dönüşmez. İşte protein bakımından zengin besinler.
-Yulaf
-Biftek
Yumurta
-Süt
-Peynir
-Yoğurt
-Mercimek
-Nohut
-Fındık
-Fıstık
Şeker Kullanmayın
Çağımızın en büyük kilo aldıran besin maddesi rafine edilmiş şekerdir. Ayrıca şeker kanser hücrelerini besler. Şekeri hayatınızdan çıkarmadan göbeğinizi hayatta eritemezsiniz.
Şekerli gıdalardan, şekerli çaydan, bisküvilerden, meyve sularından, gazlı içeceklerden, koladan, baklavadan uzak duracaksınız. Eğer çok fazla dayanamazsanız çok nadir olmak kaydıyla ayda 1-2 defa tüketebilirsiniz. Bunun haricinde kesinlikle uzak durun.
Şekeri meyvelerden, üzümden ve doğal üzümden alın. Çünkü şeker çok büyük kalori kaynağıdır onu bırakmadan yağlar gitmez.
Lifli Gıdalar Tercih Edin
Lifli gıdalar neden önemlidir derseniz cevabımız şudur. Lifli besinler tüketince daha geç acıkırsınız buda size yağ olarak dönmez ve istediğiniz sonuçlara daha çabuk ulaşırsınız.
Yapılan araştırma sonuçları lifli besinleri tüketenlerin daha çabuk kilo verdiğini kanıtlamıştır. Bu diğer tamamlayıcılarla yaparsanız etkisi çok daha fazla olacaktır.
Örneğin bol bol su içtiğinizde daha da etkisini göreceğimiz kesindir.
Lifli gıdalar : Yulaf, kepek, mantar, fasulye, ıspanak,kereviz,brokoli,portakaldır.Spor Yapın
Tek sporla kesinlikle ama kesinlikle bu soruna çözüm bulamazsınız. Spor sizin daha fazla kalori yakarak vücudunuzda birikmiş olan yağların yakılmasına yardımcı olur. Ayrıca daha sağlıklı kilo vermenizi sağlar. Spor metabolizmayı çalıştırarak kan akışını hızlandırır bundan dolayı da birçok noktaya yardımcı olur. ‘Türk kası’ denilen bu yapı sizde tarih olacaktır J
Şekersiz Kahve İçin
Şekerden uzak durmanızı söyledik. Şeker atılmamış bir kahve vücuttaki yağ yakımını arttırıp daha hızlı sonuca ulaşmanızı sağlıyor. Yapılan araştırmaya göre günde 1 tane içilen şekersiz kahve yağ yakımını 4 kat arttırıyor. Bundan dolayı da kahveyi için deriz.
Göbek Eritme Beslenme Programı
1.Gün
Kahvaltı (08:00-09:00)
2 tane yumurta ile bol sebzeli omlet, bir dilim kepek ekmek
Ara Öğün (10:00-11:00)
1 küçük kase ile yağsız yoğurt, 1 tatlı kaşığı yabanmersini, 1 tane salatalık
Öğle Yemeği (12:00-13:00)
Yağsız balık(150 gram), yeşillikli salata ( 1 orta boy tabak)
Ara Öğün (15.30)
15-20 tane kadar badem
Akşam Yemeği : (17:00)
200 gram tavuk göğsü (ızgarada),1 tane haşlanmış patates, zeytinyağlı salata (içinde kuşkonmazda olsun)
2.Gün
Kahvaltı (08:00-09:00)
1 tane küçük patates ve 2 tane tavada yumurta, 1 dilim kepek ekmek
Ara Öğün (10:00-11:00)
Yağsız 1 bardak süt ile 2 tane çilek
Öğle Yemeği (12:00-13:00)
Bol yeşillikli ve ton balıklı 1 tabak salata
Ara Öğün (15.30)
1 tane sap kereviz ile 5 tane badem
Akşam Yemeği : (17:00)
200 gram kadar çok az yağlı kırmızı et ve 1 küçük kase haşlama fasulye
3.Gün
Kahvaltı (08:00-09:00)
1 küçük kase yağsız yoğurt, 1 tane elma (mevsime göre değişebilir)
Ara Öğün (10:00-11:00)
5-6 tane ceviz ve 4-5 tane fıstık
Öğle Yemeği (12:00-13:00)
Haşlanmış tavuk eti yağsız (200 gram), 1 adet haşlama karnıbahar
Ara Öğün (15.30)
1 adet havuç ve 1 tane elma
Akşam Yemeği : (17:00)
200 gram yağsız balık, ıspanaklı salata (küçük kase,)
İlginizi Çekebilir : Hayal Ettiğiniz Düz Bir Göbek İçin Kaçınılması Gereken Gıdalar Nelerdir?
4.Gün
Kahvaltı (08:00-09:00)
2 tane yumurta akı (tavada) bununla beraber biber ve maydonazla omlet
Ara Öğün (10:00-11:00)
150 gram tavuk göğsü, 1 tane kırmızı biber
Öğle Yemeği (12:00-13:00)
Hindi eti (150 gram), zeytinyağlı yeşil salata, 1 küçük kase yağsız yoğurt
Ara Öğün (15.30)
10 tane badem
Akşam Yemeği : (17:00)
Buharda brokoli (200 gram), 100 gram kırmızı et (yağsız), 1 elma
5.Gün
Kahvaltı (08:00-09:00)
100 gram yağsız, 1 çay bardağı çay, 1 dilim kepeli ekmek, yarım kase yoğurt
Ara Öğün (10:00-11:00)
5 tane fındık
Öğle Yemeği (12:00-13:00)
Haşlanma yeşil fasulye (200 gram), 100 gram kırmızı et, yarım kase yoğurt
Ara Öğün (15.30)
15 tane badem ve 2 çilek
Akşam Yemeği : (17:00)
150 gram somon, 1 domates ve yarım kase yoğurt
6.Gün
Kahvaltı (08:00-09:00)
1 tane küçük patates ve 2 tane tavada yumurta, 1 dilim kepek ekmek
Ara Öğün (10:00-11:00)
Küçük kase ile yağsız yoğurt, 1 tatlı kaşığı yabanmersini, 1 tane salatalık
Öğle Yemeği (12:00-13:00)
Bol yeşillikli ve ton balıklı 1 tabak salata
Ara Öğün (15.30)
1 tane sap kereviz ile 5 tane badem
Akşam Yemeği : (17:00)
200 gram kadar çok az yağlı kırmızı et ve 1 küçük kase haşlama fasulye
7.Gün
Kahvaltı (08:00-09:00)
2 tane yumurta ile bol sebzeli omlet, bir dilim kepek ekmek
Ara Öğün (10:00-11:00)
1 küçük kase ile yağsız yoğurt, 1 tatlı kaşığı yabanmersini, 1 tane salatalık
Öğle Yemeği (12:00-13:00)
Yağsız balık(150 gram), yeşillikli salata ( 1 orta boy tabak)
Ara Öğün (15.30)
15-20 tane kadar badem
Akşam Yemeği : (17:00)
200 gram tavuk göğsü (ızgarada),1 tane haşlanmış patates, zeytinyağlı salata (içinde kuşkonmazda olsun)
Göbek eritme diyeti detaylarıGöbek eritme diyeti nasıl yapılır?
Göbek Eritmek İçin Egzersiz Yapmalı Mıyım?
İlk olarak yapılması gereken yukarıdaki diyettir. Eğer size yukarıdaki gibi yediklerinize dikkat etmeden sadece göbek eritme hareketleri yaparsanız kesinlikle göbeğinizi eritemezsiniz.
Doğru olan göbek eritme diyetine uyup göbek eritmek için egzersizler yapmanızdır. Bu egzersizler kalori yaktığı için size yardımcı olacaktır yoksa direk olarak karın yağlarını yakma gibi bir durumu yoktur.
Bunun yanında egzersizler daha hızlı bir şekilde sonuç almanızı da sağlayacaktır. Egzersize vücudunuz alışkın değilse kesinlikle çok aşırı derece yüklenmeyin az az yapın.
Bunun yanında göbeğinizi erittikten sonra bu hareketleri yaparsanız da kaslı bir yapıya kavuşursunuz. Yani özetle spor yapın yardım olacaktır. Diyet bu işin %70’ni oluşturuyor spor ise %30’nu ona göre kendinizi ayarlayın.
Videomuzu da Kesinlikle İzleyiniz!
Источник: https://kombinkadin.com/1-haftada-gobek-eritme-diyeti-ile-duz-bir-karina-kavusabilirsiniz/
Sarı Nokta Hastalığı (Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu)
Retinanın (ışığa duyarlı ağ tabaka) merkezindeki bölgeye makula denir. Sarı nokta ya da Latince ismi ile fovea makülanın tam ortasında yer alır. Sarı nokta renkli ve keskin görmemizi sağlar.
Sarı Nokta Hastalığı Nedir?
Şematik olarak maküla ve fovea
Görme merkezini yani makulayı tutan bir hastalıktır. Retina ve retina altındaki tabakalarda tahribat yaparak merkezi görmenin azalmasına yol açar. 50 yaş üzerindeki kişilerde ciddi görme kaybına en sık yol açan hastalıktır.
Hastalığın Belirtileri Nelerdir?
Görmede Azalma Yada Bulanık Görme
Görme Alanının Ortasında Siyah Noktalar
Renklerin Soluk ve Donuk Görünmesi
Çizgilerin Eğik, Dalgalı Yada Silik Görünmesi
Kimler Sarı Nokta Hastalığı Açısından Daha Fazla Risk Altındadır?
Yaş arttıkça risk artar; 65 yaşın üzerindeki kişilerin yaklaşık %25’inde sarı nokta hastalığı bulunur. Sigara içme hastalığa yakalanma riskini 3 kez artırır. Sigara içilen ortamda bulunmak riski 2 kez artırır.
Sigarayı bırakmak riski azaltır ve 20 yıl sonra sigara hiç içmemişlerle risk aynıdır. Güneş ışığına aşırı maruz kalma, özellikle mavi ve ultraviyole dalga boyları, hastalık riskini artırmaktadır.
Bu dalga boylarını filtre eden güneş gözlükleri ve ayrıca şapka ya da kep takılması faydalıdır.
Ayrıca, ailede sarı nokta hastalığı bulunması, yüksek kan basıncı, kan yağlarının yüksek olması, kalp ve damar hastalığının olması, yüksek vücut kitle indeksi ve belirli vitaminlerin ve minerallerin yediklerimizle az alınması sarı nokta hastalığı için risk faktörleridir.
Beslenmemizle Sarı Nokta Hastalığı Arasında Nasıl Bir İlişki Vardır?
Luteinin bol miktarda bulunduğu besinler
Ispanak, karalahana ve brokoliden bol bir diyetle beslenen kişilerde sarı nokta hastalığı daha az görülmektedir. Bu besinler bol miktarda lutein ve zeaxanthin denilen makülayı koruyucu iki önemli pigment içerirler. Koyu yeşil yapraklı sebzeler dışında sarı biber, mısır, avokado, şeftali, portakal, hurma ve yumurta sarısında da bol miktarda lutein ve zeaxanthin vardır.
Çinkodan zayıf bir diyetle beslenen kişilerde sarı nokta hastalığı daha sık görülmektedir. Et, balık, kabuklu deniz ürünleri, fasulye, nohut ve yulaf gibi besinlerde çinko bulunmaktadır.
Omega-3 yağ asitlerinden zengin bir diyetle beslenen kişilerde hem hastalık daha az oluşmakta hem de hastalığın ilerlemesi yavaşlamaktadır.
Balık (somon, ton ve sardalye), balık yağı, ceviz ve bitki yağlarında (kanola, keten tohumu) bol miktarda Omega-3 yağ asitleri bulunmaktadır.Omega-3 yağ asitlerinden zengin besinler
Göz sağlığınız açısından bol meyve içeren dengeli bir diyet önemlidir. Doymuş yağ asitlerinden ve kolesterolden zengin bir diyetten uzak durmak gerekmektedir.
Hastalık Nasıl Başlar?
Erken dönemde hastaların makulalarında druzen denilen oluşumlar gözlenir. Bu evrede hastaların görmeleri tamdır ya da hafif azalabilir.
Bunları ancak detaylı bir retina muayenesi sırasında göz doktoru saptayabilir ve ilerlemesini engellemek için size gerekli vitaminleri verir ve önerilerde bulunur. Bu da göz doktoruna yapılacak periyodik muayenenin önemini göstermektedir.
Bu erken evre sarı nokta hastalığı çoğu zaman ciddi görme kayıplarıyla olan ileri evre sarı nokta hastalığına ilerlemez.
Druzenler
Sarı Nokta Hastalığının Tipleri Var mıdır?
Bazen druzen dediğimiz erken evre sarı nokta hastalığı ilerlemeye devam eder ve 2 tip sarı nokta hastalığı oluşabilir.
Kuru (Atrofik) Tip
Yaş (Eksudatif) Tip
Kuru tip sarı nokta hastalığı daha sık görülür, daha yavaş ilerlediğinden görme kaybı daha azdır ve uzun sürede ortaya çıkar. Druzenlerin sayısı ve büyüklükleri artar. Retina pigment epiteli ve fotoreseptör hücrelerde tahribat (atrofi) meydana geldiğinden görme azalır.
Kuru tip bazen yaş tipe dönebilir. Amsler kareli kağıt testi ile kendi kendimizi kontrol edebiliriz. Bu testte düz çizgilerin eğri görülmesi, bazı karelerin görülmemesi ya da koyu görülmesi sarı nokta hastalığının belirtisidir.
Bu gibi durumlarda, en kısa zamanda retinanızın detaylı muayenesinin yapılması gerekmektedir.
Yaş tip sarı nokta hastalığında retina altında yeni damarlar oluşur. Bu yeni damarlardan sıvı kaçağı ve kanama olur. Sıvı toplanırsa düz çizgiler eğri görülür; kanama olursa ciddi görme kayıpları oluşur. En son evrede skar dokusu halini alır. Ciddi merkezi görme kayıpları meydana gelir ama kenardan görme ve merkezin etrafını görme korunur. Çok nadiren tam körlük yapar.
Hangi Tetkikleri Yaparız?
Retina anjiografisi ve OCT’yi (Optik Koherenz Tomografi) her hastaya standart uygularız. Bazen indosiyanin yeşil anjiografisini uygulamak gerekebilir.
Amsler kareli kağıt testinde sarı nokta hastalığının görünüşü
Göz içi anti-VEGF enjeksiyonu
Источник: https://www.atesyanyali.com/sari-nokta-hastaligi-yasa-bagli-makula-dejenerasyonu
Sarı nokta hastalğında, besin ve vitaminlerin yararı olurmu?
Sarı nokta hastalığını vitaminlerin tedavi edebileceği veya beslenme ile önlenebileeği hakkında birçok şey duymuş olabilirsiniz.
Gerçek şu ki faydası dokunabileceğini düşündüğümüz şeyler olmakla birlikte kimse gerçek cevabı bilmemetedir. Sarı nokta hastalığını tedavi ettiğini veya düzelttiğini iddia eden firmalara karşı dikkatli olunuz.
Böyle bir mücizeyi destekleyen hiçbir yayın bulunmamaktadır. İyi haber diyetin gözlerinizi etkileyebileceğini kanıtlayan geçerli çalışmalar bulunmaktadır.
Eğer makula dejenerasyonunuz varsa hastalığın ilerlemesini ve görme kaybı geşişmesini yavaşlattığı kanıtlanmış gıda takviyeleri bulunmaktadır.
GERÇEKLER:
- Sebze ve meyve oranı yüksek diyetle beslenen kişilerde yaşa bağlı makula dejenerasyonu insidansı daha düşüktüt. Koyu yeşil yapraklı sebzeler özellikle faydalıdır.
- Haftada 3 kez balıkla beslenen kişilerde sarı nokta hastalığı daha az görülür.
- Yeme alışkanlığında katı yağ (doymuş yağ aside yüksek) oranı yüksek olan kişilerde sarı nokta hastalığı daha sık görülür.
Yeşil sebze ve Meyve tüketimini artırın.
ıspanak, kırmızı üzüm, avakado
Antioksidanlar sarı nokta hastalığı gelişiminin bir parçası olan oksidasyona karşı koruyucudur. Koyu lifli yeşllikler; ıspanak, lahana, yeşil hardal ve kara lahana yüksek oranda önemli bir antioksidan olan lutein içermektedir.
Antiokisdanlar kırmızı üzüm, biber, mısır, portakal, kavun ve mango gibi canlı renkli meyve ve sebzelerde de bulunmaktadır. Gıdalardan geniş yelpazede vitamin almak için çeşitli renklerde taze ürünlere yönelin.
Bütün cevaplara sahip değiliz, o halde bol çeşitlilikte gıda tüketmek aklıllıca olacaktır.Günlük gıdalanızı 5-9 öğünde tüketin. Bu çok gibi görünebilir ancak bir öğün bir çok gıda için ½ bardak yada lifli gıdalardan bir bardak dolusudur.
somon, sardalya
Balık tüketin
Haftada 2-3 defa balık tüketen kişlerde sarı nokta hastalığı daha az görülmektedir. Besinde Omega-3 içeren balık bulunması kalp ve gözler için önemlidir. En iyi balıklar somon veya sardalya gibi küçük balıklardır. Balık sevmiyorsanız omega-3 içeren gıda takviyesi digger bir alternative olabilir. Kapsül formunda balık yağları kulayca bulunabilmektedir.
Yağlı gıdalardan uzak durun
Yağ tüketimi ile ilgili yapılan çalışmalarda yağ tüketim miktarı önemIi bulunmakla birlikte sarı nokta hastalığı gelişiminde asıl sorunun doymuş yağ asitleri olduğu bulundu.
Doymuş yağların en büyük kaynağı hayvansal kökenli ürünlerdir – Dana, koyun yağı, tereyağı, krema, tam yağlı süt ve yüksek yağlı peynir. Kakao yağı, palm yağı hindistan cevizi yağı gibi bazı bitkisel yağlardada doymuş yağ bulunabilir.
Işlenmiş ve hazır pişmiş gıda tüketiyorsanız bunlardada yüksek oranda doymamış yağ olabileceğini unutmayınız ve etiketlerini kontrol edin. Bunların yerine zeytin yağı ve avakado gibi sağlıklı yağlar tüketin.
Gıda takviyelerini doktorunuza danışın
Halen orta derecede bir sarı nokta hastalığına sahipseniz, doktorunuz görme kaybı gelişimini ve sarı nokta hastalığının ilerlemesini yavaşlattığı kanıtlanmış takviyeler almanızı önerebilir. Yaşa bağlı göz hastalığı çalışması (AREDS) 3500 kişide yapılan ve 10 yıl süren bir çalışma idi. Gıda takviyesinde:
- 500 mg Vitamin C
- 400 IU Vitamin E
- 15 mg Betakaroten
- 80 mg çinko
- 2 mg bakır
AREDS formula sarı nokta hastalığı gelişimini önlemiyordu ve erken evre sarı nokta hastalığında etkili değildi.
Ancak orta düzey sarı nokta hastalığında ilerlemeyi %25 oranında yavaşlattığı ve görme kaybını %19 oranında yavaşlattığı tesbit edildi.
Bunlar yüksek dozda vitaminlerdi ve ancak doctor tavsiye etmiş ise kullanılmalıdırlar. Ayrıca doktorunuzu kullandığınız her bir takviye veya bitkisel ürünle ilgili bilgilendirmelisiniz.
Yapılan ek çalışmalar bilim adamlarını bu vitamin formülasyonunu değişiklik yapmaya yöneltti.
5 yıl süren AREDS2 projesinden sonra formülde çinko azaltıldı, betakarotenin kaldırıldı (sigara içenlerde akciğer kanseri yapması nedeniyle) lutein, zeoksantin, ve omega-3 eklendi.
Beslenmesi zayıf olan kişiler için zeoksantin ve lutein eklenmesi fayda sağlamış iken beslenmesi iyi olanlar için ilave bir yararı görülmemiştir. Çalışmada bir yararı gösterilemediğinden omega-3 eklenmemiştir.
AREDS 2
- 500 mg Vitamin C
- 400 IU Vitamin E
- 80 mg Çinko
- 2 mg Bakır
- 10 mg Lutein
- 2 mg Zeaksantin
Источник: https://ilkerbicer.com/sari-nokta-hastaligi-ve-diyet/
Hızlı Çözüm: 3 Günde 3 Kilo Verdiren Şok Diyet Listesi
Bahar gelince, yaz yaklaşınca, hele de içine mutlaka girilmesi gereken bir elbise ya da mezuniyet, düğün gibi pek yakında gerçekleşecek bir organizasyon varsa hızlı kilo verme isteğine kapılmamak neredeyse imkansız hale geliyor.
İşte tam bu noktada da devreye şok diyetler giriyor. Yumurta diyetinden hurma diyetine, patates diyetinden yoğurt diyetine, birbirinden farklı ama hepsi kısa sürede çok kilo verdirmeyi vadeden şok diyetler bir yana, tek tip beslenmeye, tek bir gıdaya ağırlık vermek istemeyenler için de şok diyet listeleri mevcut aslında.
Sözün kısası, “Ben yumurta yiyemem.” diyenleri, “Her gün 3 öğün aynı besinle beslenemem.” diye düşünenleri böyle alalım, onlara da örnek bir şok diyet listesiyle aslında menüyü çeşitlendirmenin mümkün olduğunu gösterelim diyoruz.
O zaman şok diyet nedir, ne değildir öğrenelim, örnek bir şok diyet listesi ile şok diyet nasıl yapılır, bir yan etkisi, bir zararı var mıdır hep birlikte öğrenelim.
Şok diyet nedir?
fightingforwellness
Şok diyet, hızlı kilo verdirmeyi hedefleyen diyetler için kullanılan genel bir isim aslında. Yani tek bir şok diyet yok, birbirinden farklı birçok şok diyet listesi var.
Bunlardan bazıları yukarıda da söylediğimiz gibi yoğurt diyeti, yumurta diyeti şeklinde anılan ve tek bir besin maddesinin ön plana çıktığı, belirli bir süre boyunca tek tip beslenmeye neden olan diyetler.
Bu şekilde beslenmek istemeyenler için tabii ki farklı şok diyetler de mevcut.
Besin çeşitliliği görece daha çok olan bu şok diyetler, genel olarak daha çok tercih edilse de aslında tüm şok diyetlerin bir ortak amacı var: En kısa sürece en çok kiloyu verdirmek.
Tam da bu amaçla şok diyetlerin hemen hemen hepsi 500 ila 1000 kalori arasında değişen, çok düşük kalorili bir beslenme programına sahip oluyor.Bu sayede gün içinde harcanan kalori, alınan kaloriden hep daha fazla oluyor ve kilo verme hızı artıyor.
Son olarak “7 günde 9 kilo verdiren diyet”, “3 günde 5 kilo verdiren diyet” gibi isimlerle anılan bu şok diyetlerin asla uzun süreli olarak yapılmaması ve bir uzman gözetiminde uygulanması da büyük önem taşıyor, söylemeden geçmek olmaz diyor ve örnek bir şok diyet listesi görmek isteyenleri hemen aşağıya doğru alıyoruz.
Şok diyet nasıl yapılır: 3 günde 3 kilo verdiren şok diyet listesi
thecheesecakefactory
Hızlı kilo verdirmeyi hedefleyen bir çok diyetin uygulayacak kişinin yaşına, kilosuna, cinsiyetine, gün içindeki aktivitelerine, alerjisi ve intoleransı bulunan yiyeceklere ve daha birçok değişkene uygun olarak kişiye özel şekilde hazırlanması en doğrusu ama siz, yine de örnek bir şok diyet listesi görmek isterseniz aşağıdaki 3 günde 3 kilo verdiyen şok diyet listesine göz atabilirsiniz.
1. gün
Sabah: 1 dilim tam buğday ekmeği, 1 adet haşlanmış yumurta, 1 bardak şekersiz çay
Öğlen: 1 porsiyon az yağlı ya da yağsız sebze yemeği, 1 kase yoğurt
Akşam: 1 kase sebze çorbası (kremasız), 1 büyük kase bol yeşillikli salata (bol yağ içeren malzemelerle hazırlanan salata sosları kullanılmamalı)
2. gün
Sabah: 1 dilim tam buğday ekmeği, 2 dilim beyaz peynir, 1 bardak şekersiz çay
Öğlen: 100 gram kırmızı et, 1 büyük kase bol yeşillikli salata
Akşam: 1 porsiyon haşlanmış sebze
3. gün
Sabah: 1 su bardağı az yağlı süt, 1 adet haşlanmış yumurta, 1 bardak şekersiz çay
Öğlen: 1 kase sebze çorbası, 1 büyük kase bol yeşillikli salata
Akşam: 200 gram ızgara balık, 1 büyük kase bol yeşillikli salata
Tüm bunlara ek olarak 3 gün sürecek diyet boyunca ara öğünlerde bol bol ayran ve bitki çayı içebilir, kendinizi zor durumda kalacak kadar aç hissettiğiniz anlarda işlem görmemiş ceviz içi, fındık, badem gibi kuru yemişlerden çok az miktarda yiyebilirsiniz. Yine diyet boyunca gün içinde bol bol su içmeyi de asla ihmal etmemelisiniz.
Şok diyetle ilgili dikkat edilmesi gerekenler var: Şok diyetin zararları
healthline
Şok diyet nedir öğrendik, örnek şok diyet listesini de hep birlikte gördük. Sıra geldi şok diyetleri uygulamadan önce bilmeniz gereken en önemli noktalardan birine: Şok diyetin zararları.
Son olarak yeniden uyarmış olalım, herhangi bir şok diyet de dahil olmak üzere katı bir beslenme programına başlamaya karar vermeden önce mutlaka bir beslenme uzmanından ya da diyetisyenden yardım almalı, kendiniz için en doğru diyet listesini oluşturmalı, doktorunuza da danışarak onun önerileri doğrultusunda hareket etmelisiniz.
Источник: https://yemek.com/sok-diyet/
Sarı Noktaya Bol Renkli Besin Diyeti
Göz Hastalıkları
Memorial Şişli Hastanesi
Yaşlanmaya bağlı olarak görme kaybına neden olan ve halk arasında sarı nokta hastalığı olarak bilinen makula dejenerasyonunda beslenmenin önemi büyük.
Özellikle farklı renklerdeki sebze ve meyvelerden oluşan bir diyetle, sarı nokta hastalığının kontrolde tutulması ve ileri dönemde görme kaybının oluşmasını önlemek mümkün.
Memorial Şişli Hastanesi Göz Merkezi uzmanları, Dünya Görme Günü öncesinde sarı nokta hastalığı ve tedavide beslenmenin önemi hakkında bilgi verdi.
Güneş tutulmasını izleyenlerde de olabiliyor
Sarı nokta, gözümüzün arkasında yer alan ve görme hücrelerinden oluşan retina tabakasının en önemli bölgesidir. İleri yaşa bağlı maküla dejenerasyonu en sık görülen ve bilinen sarı nokta hastalığı tipi olmakla beraber; daha genç hastalarda inflamasyon, damar anomalileri, diyabet ve hipertansiyon gibi hastalıklara ikincil sarı nokta problemleri ortaya çıkabilir.
40-50 yaş üstüne her sene göz muayenesi şart
Halk arasında sarı nokta hastalığı olarak bilinen makula dejenarasyonunun kuru ve yaş olmak üzere iki türü vardır. Kuru tip olanı retinada birikintiler, incelme ve dejenerasyon ile başlar, bu durum yavaş ancak ilerleyici görme bozukluğuyla sonuçlanır.
Kuru tip maküla dejenerasyonu, retinada drusen adı verilen birikintilerin oluşmasıyla karakterizedir. Bu birikintiler hastalığın başlangıç evrelerinde hiç belirti vermeyebilir. Bu nedenle kişilerin 40-50 yaş sonrasında her sene göz muayenesinden geçmesi gerekir.
Makülada biriken drusen sayısı ve ebatları büyüyerek, retina hücrelerinde atrofi ve fonksiyon kaybına yol açar.
Sarı nokta için kareli kart testi
Kuru tip maküla dejenerasyonunda, görme keskinliğindeki değişim retinanın etkilenen bölgesindeki fonksiyon kaybı ile uyumludur. Bölgesel bu kayıplar skotom olarak adlandırılır. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde daha geniş alanlarda hücre ve doku kaybı gelişir. Bu durum coğrafik atrofi' olarak tanımlanır ve merkezi görüşü etkileyen bir körlük gelişir.
Hastalığın takibinde detaylı retina maueyenesinin yanında görme fonksiyonunun “kareli kağıt” testiyle de takibi önemlidir. Orijinal adı 'Amsler Grid' olan bu kartla hastalar düzenli olarak merkezi görmelerini takip ederler. Karttaki karelerde kırıklı, eksik veya eğik görüntüler ortaya çıkması durumunda doktorlarını bilgilendirirler.
Kuru tip sarı nokta hastalıği ilerleyen safhalarda yaş tipe dönüşebilir.
Göz içi ilaç enjeksiyonuyla tedavi
Yaş tip sarı nokta hastalığında da Amsler Grid testinden faydalanılır. Bu testte merkezdeki noktaya bakıldığında odak noktasının yanları eğri büğrü, kırıklı, bombeli görme varsa bu hastalığın ilerlediğine dair önemli bir belirtidir.
Yaş tipte, drusen birikintileri sarı noktada tutundukları katmanları yavaşça ayırıp, yeni damar teşekkülleri oluşumunu tetiklerler.
Normalde olmayan ve koroid neovaskülarizasyonu adı verilen damarlar, göz merkezinde kanamalara ve karanlık bölgelere neden olur.
Sarı nokta hastalığının tanı ve takibinde OCT, göz anjiografisi gibi çeşitli testler uygulanır. Bu detaylı testler hastalığın seyri ve tedaviye cevap hakkında önemli veriler elde etmemizi sağlar.
Son on yıla kadar sarı nokta hastalığının yaş tipinde etkili bir tedavi yoktu. Günümüzde göz içi Anti-VEGF ilaç enjeksiyonlarıyla yeni damar teşekküllerini engellemek ve görme kaybını azaltmak mümkün.
Sarı nokta diyeti hastalığın ilerlemesini yavaşlatıyor
Kuru tip sarı nokta hastalığında göz içi ilaç enjeksiyonları uygulanmaz. Kuru tipteki sarı nokta hastalığının ilerlemesini yavaşlatmak için bu bölgeyi besleyecek ve rejenerasyonunu sağlayacak diyet ve besin destekleri önerilir.
Maalesef kaybeilen görme hücrelerini çu an için yerine koymak klinik olarak mümkün değil.
Ancak bu bölgenin hastalıkları için kök hücre çalışmaları ve gen tedavileri yoğun bir şekilde devam etmekte ve geleceğe yönelik umutlarımızı taze tutmaktadır.Sarı nokta hastalığı olanlar, güneşin retina hücrelerine zararlı etkilerinden korunmak için dış ortamlarda mutlaka UVA 400 blokajlı güneş gözlükleri kullanmalıdır.
Bol renkli beslenmek çok önemli
Kuru tipteki sarı nokta hastalarına doymuş yağ asitlerinden, ağır protein diyetlerinden uzak durmalılar. Bol renkli sebzeler yenilmesi bu hastalara önerilir. Sarı nokta hastalığı tanısı almış kişiler göz doktorları tarafından vitamin, mineral kombinasyonları verilir.
Bu hastalık için özellikle C ve E vitamini, lutein ve zeaksantin, çinko ve bakırdan zengin beslenme önemlidir. Sigara ve tütün ürünleri tüketimi, genetik yatkınlığı olan kişilerin sarı nokta hastalığını daha erken ve şiddetli yaşamasına neden olacaktır.
Bu nedenle sarı nokta hastalığı tanısı almış veya genetik olarak risk grubunda olan kişiler sigara ve tütün ürünlerinden tamamen kurtulmalıdır.
Güncellenme Tarihi: 20 Kasım 2018 | Yayınlanma Tarihi: 20 Kasım 2018 |
Benzer Sağlık Rehberleri
Источник: https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberleri/sari-noktaya-bol-renkli-besin-diyeti/