Tiroit Hastalıklarında Cerrahi Ne Zaman Söz Konusu Olur?
Haşimato nedir? Neden olur? Belirtileri ve tedavi yöntemleri
Hastalarda vücut tiroid bezini yok etmek adına bol miktarda anti TPO üretir. Bu durumda tiroid bezi küçülür ve tiroid bezinde iltihaplı hücreler çoğalır. İlerleyen süreçte hastada tiroid yetmezliğine yol açabilir.
Haşimato belirtileri
- Depresyon ve anksiyete
- Sebepsiz kilo alımı
- Uyku apnesi
- Karpal tünel sendromu
- Unutkanlık, işe odaklanmada zorlanma
- Yorgun hissetme, nefes almada zorlanma
- Kabızlık ve şişkinlik gibi birtakım sindirim problemleri
- Kas ağrıları ve kaslarda hassasiyet
- Eklemlerde sertleşme ve şişme
- Saç dökülmesi ve saç incelmesi gibi saç dokusundaki değişiklikler
- Gözlerde ve yüzde şişlik
- Kaba ve çatlamış cilt
- Sık sık idrara çıkma ve aşırı susama
- Cinsel isteksizlik vb. cinsel işlev bozuklukları
- Bağışıklık sistemi zayıflığı nedeniyle grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklar sık olur
- Adet döngüsünün şaşması, adet görememe vb. adet düzensizlikleri
Hastalık belirtileri, pek çok diğer hastalığın belirtilerine benzer. Bu yüzden de doktorlar, bu belirtiler doğrultusunda zaman zaman yanlış teşhis koyabilirler.
Hashimoto hastalığı, bağışıklık sisteminizin tiroid bezinize zarar veren antikorlar oluşturduğu bir otoimmün bozukluktur. Doktorlar bağışıklık sisteminizin tiroid bezinize saldırmasına neden olan şeyi bilmezler.
Bazı bilim adamları, bir virüsün veya bakterinin bu durumu tetikleyebileceğini düşünürken, diğerleri genetik bir kusurun söz konusu olabileceğini düşünmektedir.
Kalıtım, cinsiyet ve yaş gibi faktörlerin birleşimi de bu hastalığın oluşmasını tetikleyebilir.
Gluten nedir? Hangi besinlerde bulunur? Zararları ve alerjisi
Haşimato risk faktörleri
- Kişide otoimmün hepatit, Addison hastalığı, Çölyak hastalığı, Lupus, Pernisiyöz anemi, Romatoid artrit, Vitiligo, Tip 1 diyabet, gibi otoimmün rahatsızlıkların olması
- Kadın olmak; hastalık, kadınlarda erkeklere nazaran 8 kat daha fazla görülür.
- Ailede haşimato hastalığının bulunması
- Hamile olmak
- Sigara kullanmak
Haşimato teşhisi
Teşhis aşamasında tıbbi sağlık geçmişiniz ve karşılaştığınız belirtiler ile ilgili sorular sorulur ve birtakım kan testleri istenebilir. Hastalığın erken evresinde genelde tiroid hormon değerleri normaldir.
Ancak ilerleyen süreçte TSH (tiroid stümile edici hormon) değerleri düşer. Bu yüzden kan testi ile TSH değerlerinin ölçülmesi gerekir. Yüksek TSH değeri, genelde hipotiriodizme işaret eder.
Ayrıca kan testlerinde TPO olarak bilinen antitroid antikorları aranabilir.
Haşimato teşhisinde fizik muayene önemlidir
Hastalığın teşhisinde kan testleri dışında genelde başka bir şeye ihtiyaç yoktur.Ancak kanınızda TPO bulunmaması halinde, tiroidinizin durumunu görüntülemek için tiroidinizin ultrasonuna ihtiyaç duyulabilir.
Tiorid bezinizdeki tiroid nodüllerinin varlığı ve tiroid büyüklüğü hastalığın teşhisine yardımcı olabilir. Hipotriodizmin varlığının doğrulanması için, beyin MR çektirmeniz de gerekebilir.
Haşimato kanseri
Bu hastalık, kişinin tiroid lenfoma olarak isimlendirilen tiroid kanserine yakalanma riskini ciddi anlamda yükseltir. Boğaz bölgenizde ele gelen bir beze hissediyorsanız, vakit kaybetmeksizin bir uzmana görünerek, kansere yakalanmaktan kurtulabilirsiniz.
Haşimato ve tiroid
Haşimato, tiroid bezi sorunlarından biridir. Ancak hastalığı; guatr, hipertriodizm gibi diğer tiroid bezi rahatsızlıklarıyla karıştırmamak gerekir. Haşimato ilerlediğinde diğer tiroid bezi sorunu olan hipotriodizmi ve Adinson rahatsızlığını tetikleyebilir.
Gebelikte haşimato
Gebelikte haşimatoya bağlı hipotiroid gelişimi, bebeğin zihinsel fonksiyonlarında gelişimin yavaşlamasına neden olabilir. Bu yüzden tüm anne adayları, gebe kalmadan önce mutlaka tiroid bezi fonksiyonlarına baktırmalıdırlar.
Hamilelik döneminde anne adayına verilen tiroid hormonu ile bebeğin sağlıklı bir şekilde doğması sağlanabilir. Aynı zamanda haşimato hastası olan anne adayları, gebelikleri boyunca yeterli miktarda iyot almaya özen göstermelidirler.
İyot nedir, ne işe yarar? İyot eksikliği belirtileri ve tedavisi
Haşimato ilaçları
Testler sonrasında tiroid hormon değerlerinizin normalse doktorunuz, hastalığın gidişini takip etmeyi tercih edebilir. Hipotiroid varlığında ise tiroid hormonu olarak bilinen levotiroksin içerikli Levoxyl, Synthroid gibi haşimato ilaçları kullanmanız gerekir.
Bu ilaçlar genelde hap formundadır ve sabahları aç karna alınmalıdır. Sentetik tiroid hormonları olarak isimlendirilen bu ilaçlar, tiroid bezinin çalışmasını taklit ederler. Ancak bu ilaçlar, bağışıklık sisteminin kendi kendine saldırmasına engel olmazlar.
Bu yüzden de hayatınız boyunca bu ilaçları almanız söz konusu olabilir.
Bu ilacı kullanmaya başladıktan 6-8 hafta sonrasında tekrar kan testi yaptırmanız gerekir. Bu test ile size uygun doz miktarına karar verilir. 6 ayda ya da yılda bir kez olacak şekilde kan testlerinizi periyodik olarak yaptırmalısınız. Aynı zamanda bu hapları doktorunuz önermediği takdirde kendi kendinize kullanmayı asla bırakmamalısınız.
İlaçla tedavinin yetersiz kalması durumunda ise cerrahi müdahale gerekli olabilir. Ayrıca düzenli egzersiz, tiroidin daha iyi çalışmasını sağlayan besinlerin tüketimi ve iyot alımı; tüm hastaların dikkat etmesi gereken evde tedavi alternatifleridir.
Haşimato ve beslenme, haşimato diyeti
- Bağışıklık sistemini güçlendiren ve sindirimi kolay besinler tüketin
- Gluten içerikli besin tüketiminden kaçının. Tahılsız bir beslenme alışkanlığı kazanmanız, hipotriodizm ve Haşimato ile mücadelede son derece önemlidir.
- Pastörize ve homojenize edilmiş süt ürünleri kullanın.
- Hazır yiyecek tüketimini sınırlandırın. İşlenmiş ve rafine gıdalar tüketmeyin.
- Bağırsaklarınızda iltihaplanmaya yol açabilecek şekerli yiyeceklerden uzak durun.Tiroidi iyileştiren besinlere diyetinizde yer verin
- Bol bol sebze ve meyve tüketin.
- Sindirimi kolay ve bağışıklığı güçlendirici et suyu ve organik et tüketimini arttırın
Balık çeşitlerini bolca tüketin
- Kefir gibi probiyotik açısından zengin besinler tüketin. Lahana turşusu, organik keçi sütü ve yoğurdunu, probiyotik besinlere örnek olarak gösterebiliriz.
- Antioksidan, vitamin ve mineral kaynağı olan, bol miktarda lif içeren sebzeler tüketin.
- Omega 3 yağ asitleri açısından iyi bir kaynak olan balık çeşitlerini bolca tüketin.
- Magnezyum ve fosfor kaynağı olan, bağırsakların durumunu iyileştiren et suyuna çorba ve güvece öğünlerinizde sık sık yer verin.
Tiroidi onaran takviyeler kullanın
- Vücuttaki T3 ve T4 hormonlarını düzenleyici, gebelikte haşimato riskini önleyici selenyum açısından zengin takviyeler kullanın.
- D vitamini eksikliğinizi gidermek adına D vitamini takviyeleri kullanın. Bol güneşlenin
- Haşimato hastalarında yaygın bir şekilde görülen B12 eksikliğini gidermek amacıyla B12 takviyeleri alın.
Guatr nedir? Neden olur? Belirtileri ve tedavi yöntemleri
- Deniz yosunu gibi yüksek oranda iyot içeren besinler tüketmeniz, tiroidinizin durumunu kötüleştirebilir.
- Hamilelikte bir miktar daha fazla iyota ihtiyaç duyabilirsiniz. Ancak iyot tüketiminde aşırıya kaçmanız, bebeğinizde guatrı tetikleyebilir. Bu yüzden de hamileliğinizde ne kadar iyot almanız gerektiğine dair doktorunuza danışın.
Ciddi bir ağrı kesici ve iltihap giderici olan Hindistan cevizi yağından bu hastalığın tedavisinde yararlanılabilir.
Otoimmün hastalıkların tedavisinde sıklıkla kullanılan Hindistan cevizi yağı, bakterilerle savaşarak, bağışıklık sistemini güçlendirir. Günde 2-3 yemek kaşığı katı Hindistan cevizi yağı tüketebilirsiniz.
Aynı zamanda boyun bölgenize günde 2-3 kez ılık Hindistan cevizi yağıyla masaj yapabilirsiniz.
Hindistan cevizi yağı neye iyi gelir? Faydaları nelerdir, nasıl kullanılır?
Yoğurt otu kürü
1 tutam yoğurt otunu 1 bardak taze ve klorsuz temiz suda iyice kaynatın. 5 dakika kaynama süresinin ardından kürü ocaktan alın. 5 dakika ılımaya bırakın. Kürü süzün ve elde ettiğiniz suyun bir kısmıyla gargara yapın. Diğer kısmını ise için. Bu kürü 1 ay boyunca her gün düzenli olacak şekilde uygulayın.
Deve dikeni tohumu çayı
Vücudumuzu toksinlerden arındırmada oldukça etkili olan deve dikeni tohumu çayını haşimato ve hipotriodizmin bitkisel tedavisinde kullanabilirsiniz.
Deve dikeni tohumu çayını hazırlamak için aktardan satın aldığınız 1 tatlı kaşığı deve dikeni tohumunu havanda iyice ezin. Ardından ezdiğiniz tohumları 1 su bardağı kaynar suyun bulunduğu fincana koyun ve 5 dakika ılımaya bırakın.
Süzme işleminden sonra günde 3 bardak olacak şekilde tüketin.
Deve dikeni tohumu ve yağının faydaları nelerdir? Nasıl kullanılır?
Haşimato tedavi edilmezse ne olur?
Haşimato, zamanında tedavi edilmediğinde hastada yumurtalık yetmezliği, bebekte doğum kusurları, Addison ve Graves gibi diğer tiroid bozuklukları, tip 2 diyabet, yüksek kolesterol, kalp rahatsızlıkları, depresyon vb.
ruhsal bozukluklar, nörolojik hasar, böbrek, beyin problemleri ve enfeksiyonlar gibi komplikasyonlar gelişebilir.
Bu yüzden de kişinin yukarıdaki belirtilerden biri ya da birkaçı ile karşılaşması durumunda acilen bir uzmana görünmesi zorunludur.
Haşimato öldürür mü?
Haşimato, doğrudan öldüren bir hastalık değildir. Ancak tedavi edilmediğinde kalp rahatsızlıkları, böbrek ve beyin problemleri gibi komplikasyonlar ölmesine neden olabilir.
Haşimato hastalarına öneriler
- İlaçlarınızı düzenli bir şekilde kullanın ve doktorunuza danışmadan ilaç bırakmayın
- Hastalığınızı ciddiye alın. Tiroidinize zarar verebilecek besinleri tüketmeyin
- Sigara kullanmayın.
- Güçlü bir bağışıklık sistemi için stresli bir yaşam sürmekten mümkün olduğunca kaçının. Gerekirse yoga ve meditasyon kurslarına yazılın
- Hastalığın sizde depresyona yol açabileceğini unutmayın. Gerekirse bir psikiyatristten yardım alın
- Düzenli olarak egzersiz yapın. Günde en az 30 dakika boyunca yürü
- Moralinizi her daim yüksek tutun
Referanslar: 1- Hashimoto's disease, 2- Hashimoto's Symptoms and Treatments, 3- Hashimoto's Disease
Источник: //www.medikalakademi.com.tr/hasimato-nedir-neden-olur-belirtileri-ve-tedavi-yontemleri/
Tiroid Hastalığı
Boğaz kısmında, adem elmasının hemen alt bölümünde yer alan tiroid bezi; bedenimizin harcadığı enerjinin hız seviyesini denetler ve protein üretiminde önemli bir rol oynar. Diğer yandan da vücudumuzdaki öteki hormonların hassasiyet düzeyini denetleyen tiroid bezinin en büyük görevlerinden biri de tiroid hormonunun ortaya çıkması adına ihtiyaç duyulan süreçleri kontrol etmesi.
Kalsitonin üretimini sağlamakla beraber kalsiyum seviyesini de düzenlemek gibi bir vazifesi olan tiroid bezinin az ya da çok çalışması kimi tiroid rahatsızlıklarının meydana gelmesine neden oluyor.
Örneğin tiroid bezi çok çalıştığı zaman ortaya “hipertiroidi” adını verdiğimiz bir durum ortaya çıkıyor ve bu durum da Graves hastalığına sebep oluyor. Diğer taraftan eğer ki tiroid bezi az çalışırsa meydana “hipotiroidzm” geliyor ve bu da iyot eksikliği problemini tetikliyor.
Tüm bunlarla kalmayıp tiroid bezinde zararsız guatr, konjenital anomali, tiroidit, toksik adenom, nodül ya da kanser oluşumu gibi şeyler de gözlemlenebiliyor.
Tiroid bezinin ne olduğunu, temel görevlerini kısaca anlattık. Peki, bu hastalık neden ortaya çıkıyor, ne gibi sebepler yüzünden tiroid kaynaklı hastalıklar ile karşı karşıya kalıyoruz?
Tiroid bezlerinin bağlı olduğu hipofiz bezlerinin oluşumundan kaynaklanan herhangi bir problemin de tiroid bezlerine yansıyabileceğini ve bu yüzden tiroid bezinin salgıladığı hormonların seviyesini azaltabileceğini ya da çoğaltabileceğini ilk olarak belirtmekte fayda var.
Böyle bir durumun yaşanması bu durumu yaşayan kişileri ciddi anlamda olumsuz etkiler ve zehirli guatr ile bedene zarar vermeye başlayan süreç guatr kanserine kadar ilerleme yaşayabilir.Tiroid bezinden salgılanan iki hormon hemen hemen bütün bedenimiz üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu için bu bölgede yaşanacak bir aksilik, hızlı bir şekilde uzmana danışmamızı gerektirir.
Tiroid bezinin normal seviyeden daha yoğun şekilde çalışmasının sebeplerinin başında genelde genetik etmenler yer alıyor.
Örneğin; annenizde, babanızda, halanızda, dedenizde böyle bir rahatsızlık varsa bir ihtimal sizde de bu hastalık ilerleyen süreçte ortaya çıkabilir.
Yapılan araştırmalara göre birçok rahatsızlıkta olduğu gibi tiroid bezi hastalığında da genetik faktörler çok önemli bir sebep olarak görülüyor.
Diğer taraftan iyot eksikliği durumunda da tiroid bezi ile ilgili rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. İyot mineraline büyük ihtiyaç duyan tiroid bezleri eğer ki iyot konusundaki ihtiyacını karşılayamazsa bedenimizdeki hormonların dengesi şaşabilir.
Bununla da kalmayıp bağışıklık sistemi güçlü olmayan ve düzenli, sağlıklı bir şekilde beslenmeyen bir kişi de bu durumdan çok negatif şekilde etkilenebilir.
Öyle ki düzenli beslenmediği için hormon dengesini sağlamakta zorlanan bağışıklık sistemi zayıf bir kişi, hormon dengesizliği yüzünden zehirlenme gibi büyük sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Bu sorunların en başında zehirli guatr hastalığı geliyor.
Tiroid Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Tiroid ile hastalıklar; hipotiroidi, hipertiroidi, tiroidit, guatr, tiroid nodülü, tiroid kanseri gibi formlarda karşımıza çıkabilir. Şimdi tek tek bu formları ve bu formların ne gibi belirtilere sahip olduğunu inceleyelim.
Hipotiroidi hastalığı, tiroid bezinin son derece yetersiz çalışması sebebiyle meydana gelen bir rahatsızlıktır. Bedenimizdeki birçok mekanizma ile metabolizmamızı yavaşlatan hipotiroidi hastalığının belirtileri kendisini yavaş bir şekilde gösterir.
Birçok vakada seneler boyu bu hastalığın varlığının anlaşılamadığı bile görülür. Hipotiroidinin en yaygın belirtisi yorgunluk ve halsizlik hali olarak karşımıza çıkıyor. Metabolizma yavaşladıkça öteki semptomlar da kendilerini gösteriyorlar.
Kabızlık, kaslarda güçsüzlük, aşırı zayıflık, çok yemek yenmesine rağmen kilo alamamak, kemik ve eklemlerde artan ağrılar, depresif ruh durumu, ciltteki solgunluk, kalp ritminin yavaşlaması, normalden daha az terleme hali, seste boğukluk, normale kıyasla fazla regl kanamaları gibi belirtiler de mevcut.Hipertiroidi ise tiroid bezinin fazla çalışması yüzünden meydana gelir. Bu hastalığın belirtileri de yavaş bir şekilde ortaya çıkar. Hipertiroidinin en bilinen belirtisi metabolizmanın hızlanmasıdır.
Diğer semptomları sıralayacak olursak; fazla yemeğe rağmen kilo kaybının yaşanması, iştahın normalde daha fazla olması, endişeli ve sinirli ruh hali, uyku problemi, el ve parmaklara titreme, ishal veya bağırsağın çok çalışması, regl dönemlerinde daha az kanama, düzensiz kalp ritmi ve çarpıntı, fazla terleme, sıcak hissetme, kızarma hissi, gözlerde şişkinlik gibi şeyleri sayabiliriz.
Tiroidit ise tiroidlerin iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır ve doğrudan bağışıklık sistemini etkiler. Ruhsal açıdan güçsüz hissetme, yorgunluk hissi gibi belirtileri bulunur.
Tiroid bezinde yaşanan olağanüstü büyümeyle birlikte gelişim gösteren guatr rahatsızlığı genelde kadınlarda görülür ve menapoz öncesi sık karşılanan bir vaka olarak bilinir. Bu hastalığın semptomları arasında ellerde yumruların meydana gelmesi, öksürük, boyunda şişkinlik, nefes alıp verirken sıkıntı yaşama, boğazda gerginlik hissetme gibi şeyler bulunur.
Tiroid bezinin şişmesiyle oluşan tiroid nodülü katı ya da sıvı olabildiği gibi kan dolu bir şekilde de karşımıza çıkabilir. Tiroid nodülünün en bilinen belirtisi ise adem elmasının hemen altında görülen şişkinlik ve yorgunluktur.
Tiroid kanserine gelecek olursak semptomlarının son derece sinsi ve gizli olabileceğini hatırlatmamız gerekir. Genelde boğaz bölgesinde yumru ve şişkinlik oluşması, zaman zaman yutkunma sorunlarının meydana gelmesi, boğuk ses bu hastalığın belirtileri arasında olabilir.
Tiroid Hastalığının Tedavisi Nasıl Yapılır?
Tiroid hastalığının tedavisi için türlü yöntemler kullanılabilir. Bu yazımızda sizlere kısaca terapi tedavisini, levotiroksin tedavisini ve cerrahi müdahale ile tedaviyi anlatacağız.
Terapi tedavilerinde genel olarak hormonların değiştirilmesi mantığı uygulanır. Bu tip tedavi yöntemlerinde hormonların düzenli ve dikkatli bir şekilde takip edilmesi gerekiyor.
Terapinin merkezindeki hormonlar genelde az maliyetli ve güvenilir yapıdadır ama burada asıl mesele dozajı doğru ayarlamaktan geçer.
Doğru dozajı ayarlamak en zaman alan aktivite olsa da bu işlemin ardından kişinin metabolizması normal haline geri gelir.Tiroid hormonlarının daha stabil bir hal gelmesi levotiroksin tedavisi ile de mümkün olur.
Levotiroksin tedavisinde yetişkinler için uygulama yapılırken değiştirilmesi gereken T4 dozu günlük olarak kişinin her bir kilosu için hemen hemen 1.6 mikrogram seviyesindedir.
Bu da gün içerisinde yaklaşık olarak 125 mikrograma denk gelir. Levotiroksin tedavisinde çocukların daha büyük doza ihtiyaç duyduğu biliniyor.
Tiroid nodülü, tiroid kanseri, hipertiroid gibi hastalıklarla karşılaşıldığı zaman genelde tiroid ameliyatları uygulanır. Bu tip tedavi yöntemlerinde ise çoğunlukla tiorid bezinin bir parçası alınır. Tedavinin daha az görülen bir uygulama çeşidinde ise tiroid bezinin tamamı alınır.
Cerrahi operasyon sırasında doktorlar deride bir kesik oluşturur ve bu kesikten doğru tiroid bezleri ile kasları ve diğer dokuları ayrıştırır. Bu ayrıştırmanın ardından tiroid bezleri ortaya çıkar.
Hastalar genelde tiroid bezleriyle alakalı cerrahi operasyonların ardından bir ya da iki gün içerisinde taburcu olurlar. Burada hastalığın ortadan kaldırılmasında ve kişinin iyileşmesinde genel sağlık ve yaş gibi kriterler son derece önemlidir.
Tiroid ile ilgili hastalıklarda cerrahi müdahalenin yapılmasının sebepleri arasında; tiroid kanseri ya da şüphesi, oluşan ve kanserli olmayan nodülün nefes alma, yutma gibi aktivitelere engel teşkil etmesi, kistlerin boşalmasına rağmen sıvı dolu nodüllerin yeniden geri dönmesi ve ilaç ve radyoaktif iyodin ile tedavi denenmesine rağmen hipertiroidizm şikayetlerinin ortadan kaldırılamaması gibi faktörler bulunur.
Tiroidit: Bu Belirtiler Sizde Var Mı? — Multi Yaşam
Tiroid bezi, boyunda bulunan ve vücut metabolizmasını, vücut gelişimini kontrol eden tiroid hormonların salgılayan kelebek şeklindeki bezdir. Tiroidit (tiroid bezi iltihabı) vakalarında bu hormonları salgılayan hücreler zarar görürse tiroid hormonu azlığı oluşabilir. Bu durumda aşağıdaki hipotiroidi (tiroid düşüklüğü) belirtileri ortaya çıkabilir:
- Aşırı yorgunluk, fiziksel aktivitede dayanıksızlık
- Kilo artışı
- Kabızlık
- Cilt kuruluğu
- Depresyon
Tiroidit, tiroid bezi hücrelerinde çok hızlı yıkıma yol açarsa tiroid bezindeki tiroid hormonu depolarının sızdırmasına yol açabilir. Bu durumda hipertiroidi (tiroid hormonu fazlalığı) ile aynı etkileri taşıyan tirotoksikoz (tiroid zehirlenmesi) belirtileri ortaya çıkabilir. Bazıları şunlardır:
- Kaygı bozuklukları, huzursuzluk hali
- Uyku sorunları
- Aşırı hareketlilik
- Çarpıntı veya taşikardi gibi kalp sorunları
- Kilo kaybı
Not: Tirotoksikoz ve hipertiroidi arasında fark vardır. Tirotoksikozda tiroid depoları azaldığı zaman hastalık evirilerek hipotiroidiye (tiroid düşüklüğü) dönüşebilir. Hipertiroidi ise aynı belirtilerle devam edebilir.
1) Haşimato Tiroidit
Haşimato hastalığı, tiroid bezi iltihabının en sık karşılaşılan nedenidir. Bu hastalıkta vücudun bağışıklık sistemi hatalı hareket ederek sağlıklı tiroid bezi hücrelerine saldırmaktadır. Bu tarz hastalıklara otoimmun hastalık denmektedir. Sonuçta hipotiroidi belirtileri ortaya çıkar.
- Bu hasar tiroid bezi şişmesine (guatr) yol açabilir.
- Yavaş ilerleyen bir hastalık olduğu için belirtileri yıllar sonra ortaya çıkabilir.
- 30-50 yaş arasındaki kadınlarda daha sık görülmektedir.
- Tip 1 şeker hastalığı ve Addison hastalığı ile ilişkili olduğu saptanmıştır.
Haşimato hastalığının neden ortaya çıktığı bilinmiyor. Genetik faktörlerin etkisi olduğu düşünülüyor.
Tiroiditin aşağıdaki türleri de otoimmun etkilerle ortaya çıkmaktadır:
Lohusalık tiroiditi: Doğumdan sonraki ilk altı ay içerisinde ortaya çıkarak tirotoksikoz belirtilerine yol açabilir. Çoğu vaka doğumdan bir yıl sonra tamamen iyileşir.
Sessiz Tiroidit: Ağrısız tiroidit de denir. Lohusalık tiroiditine çok benzerdir, ancak hem kadınlarda hem de erkeklerde görülebilir. Neden ortaya çıktığı bilinmiyor.
2) Bulaşıcı Hastalıklar
Grip, nezle, kabakulak gibi virüs kaynaklı iltihaplar subakut tiroidit’e (De Quervan tiroiditi) neden olabilir.
- Tirotoksikoz belirtilerine yol açabilir, farklı olarak subakut tiroidit vakalarında boyunda ateş ve ağrı görülebilir.
- Birkaç gün içinde hastalık belirtileri yatışacaktır. Sonrasında ise tiroid bezleri tamamen iyileşene kadar (birkaç hafta) hipotiroidi belirtileri ortaya çıkabilir.
- Subakut tiroiditi çok nadiren kalıcı hipotiroidiye yol açar.
Bulaşıcı Tiroidit: Çok nadiren görülür. Bakteriler yüzünden tetiklenir. Tiroid bezinin gelişimi ile ilgili sorunlar yüzünden veya bağışıklık sistemi zayıflığından kaynaklanabilir. Hipotiroidi veya hipertiroidi belirtilerine yol açabilir.
3) Bazı İlaçlar
Aşağıdaki ilaçlar tiroid bezi iltihabına yol açabilir:
- İnterferon
- Amiodoron
- Lityum
- Sunitinib ve kanser tedavisinde kullanılan bazı diğer ilaçlar
İlaçlar bırakıldıktan sonra tiroidit iyileşmeye başlayacaktır, ancak doktorunuza danışmadan ilaçlarınızı kullanmayı bırakmamalısınız.
4) Radyasyon
Hipertiroidi vakalarında kullanılan radyoaktif iyot tedavisi tiroid bezinde hasara ve tiroidite yol açabilir. Kanser vb. nedeni ile boyun yakınlarına alınan radyasyon tedavisi de benzer etkiye yol açabilir.
- Sonuçta hipotiroidi veya hipertiroidi ortaya çıkabilir.
- Hipotiroidiye neden olduysa bu durum genellikle kalıcı olur. Ömür boyu ilaç tedavisi gerektirebilir.
1) İlaç Tedavisi
Hipotiroidi
Haşimato hastalığını tamamen yok eden bir tedavi bulunmamaktadır. Haşimato hastalığında ve diğer hipotiroidi vakalarında aşağıdaki ilaçlar kullanılabilir:
- Levotiroksin: Sentetik (yapay) tiroid hormonu
- Triiyodotironin (T3): Genellikle levotiroksin ile birlikte önerilir.
- Bu ilaçların ömür boyu kullanılması gerekebilir.
Not: Hipertiroidi vakalarında tiroid önleyici ilaçlar kullanılırken, tirotoksikoz vakalarında bu ilaçlar önerilmez.
Subakut Tiroidit Tedavisi
Çarpıntı ve titremeler içim beta bloker ilaçlar kullanılabilir.
- Ağrıyı gidermek için aspirin, ibuprofen gibi ilaçlar kullanılabilir.
- Şiddetli vakalarda prednizon gibi steroit ilaçlar gerekebilir.
Bulaşıcı tiroidit
Antibiyotikler kullanılır. Steroit içermeyen iltihap gidericiler de önerilebilir.
2) Cerrahi Müdahale
Tiroid bezi iltihabı vakalarında tiroidektomi adı verilen ameliyatla tiroid bezinin tamamı veya bir kısmı alınabilir. Aşağıdaki durumlarda ameliyat söz konusu olabilir:
- Bazı hipertiroidi vakalarında
- Haşimato hastalığı guatra yol açmışsa
- Tiroid kanserinden şüphe ediliyorsa
3) Diğer Tedaviler
Kalıcı hipertiroidiye yol açan tiroid bezi iltihaplarında radyoaktif iyot tedavisi uygulanabilir. Bu tedavi tirotoksikoz vakaları için kullanılmaz.
- Tiroid hormonlarının üretiminde iyot minerali kullanılır. Günde yaklaşık 150 mikrogram iyot sağlayacak dengeli bir beslenme programı uygulanmalıdır.
Источник: //multiyasam.com/tiroidit-belirtileri-ve-tedavisi/
Endokrin Sistem Cerrahisi
Tiroid bezinin herhangi bir sebepten dolayı büyümüş haline ‘Guatr’ adı verilmektedir. Guatr tek başına bir hastalık olmaktan ziyade tiroid bezinin az, normal ya da daha çok çalışmasıyla birlikte ortaya çıkan tiroid bezi büyümelerini ifade eder. Tiroid bezi, salgıladığı hormonlar yardımıyla vücudumuzun alışma hızını düzenlemektedir.
Guatr Belirtileri Nelerdir?
- Boyun ön tarafında meydana gelen şişlik
- Öksürük
- Yutma güçlüğü
- Ses kısıklığı
- Nefes darlığı
Guatr bazı olgularda hiçbir belirti vermeyebilir.
Tiroid hormonlarının gerektiğinden çok salgılanması halinde; baş ağrısı, baş dönmesi, çarpıntı, titreme, sinirlilik, bulantı, kusma ve ishal meydana gelebilir. Tiroid bezinin salgıladığı hormonların normalden az olması durumunda ise kilo alma, kabızlık, halsizlik, ciltte kuruma, saç dökülmesi gibi semptomlar görülebilir.
Guatrın Sebepleri Nelerdir?
- Tiroid bezinin normalden fazla çalışması
- Tiroid bezinin normalden az çalışması
- İyot eksikliği
- Tiroid bezi iltihaplanması
- Tiroid kanseri
- Tiroid bezinin içinde ve üzerinde meydana gelen küçük şişlikler (nodüller)
Guatr Tanı ve Tedavisi
Muayene, ultrason ve kan tetkiki ile guatr teşhis edilebilir.
Guatrın tedavisi, guatrın büyüklüğüne, belirti ve bulgularına, sebeplerine göre farklılık göstermekle birlikte; ilaç tedavisi, radyoaktif iyot tedavisi ve cerrahi tedavi olmak üzere 3 farklı uygulama bulunmaktadır.
- Hormon eksikliği bulunan hastalara tiroid hormonu ilaç olarak verilmektedir.
- Hormon fazlalığı olan hastalara hormon yapımını baskılayacak ilaçlar verilerek hormon düzeyi normale çekildikten sonra ameliyat veya radyoaktif iyot tedavisi uygulanır.
- Hormon seviyelerinin normal olduğu ve nodüllerin görüldüğü vakalarda genellikle cerrahi tedavi uygulanır.
Tiroid
Tiroid bezi boynun hemen önünde bulunan kelebek şeklinde, hormon üreten ve bu hormonları kana veren bir bezdir. Ürettiği hormonlarla vücutta besinlerden enerji oluşmasını sağlar. İnsan vücudu yaşamı süresince bu hormonlara ihtiyaç duyar.
Tiroid Nodülleri
Tiroid nodülleri boynun ön tarafında yerleşmiş bir hormon bezimiz olan tiroid organı dokusunda gelişen sıvı içerikli ya da doku kıvamındaki (solid) kitlelerdir. Nodüller tek başına olabilecekleri gibi birden çok da görülebilir. Tiroid bezinde nodül yapan pek çok neden vardır. Bunlardan biri de kanserdir. Çok Nadir görülse de (%5) kanser bu nedenler arasında en önemli olanıdır.
Tiroid Nodülü Belirtileri
Çoğu tiroid nodülü herhangi bir belirtiye sebep olmamakla birlikte çok az da olsa boyundaki diğer dokulara baskı yaparak aşağıdaki belirtilere yol açabilir:
- Yutkunma ve solunum güçlüğü
- Ses kısıklığı ve diğer ses sorunları
- Boyun ağrısı
- Guatr (tiroid bezi şişmesi)
Tiroid nodülleri tiroid hormonu üretmeye başlarsa (ki bu türlerine zehirli tiroid nodülü denmektedir) hipertiroidi meydana gelebilir. Hipertiroidi aşağıdaki belirtilere sebep olabilir:
- Asabiyet, sabırsızlık
- Kaslarda zayıflık, titremeler
- Görme problemleri
- Sıcağa dayanamama, aşırı terleme
- Nefes darlığı
- Saç ve tırnakların zayıflaması
- Nabzın artması; taşikardi veya çarpıntı (aritmi)
Tiroid nodülleri bazı durumlarda hipotiridiye (tiroid hormonu düşüklüğü) yol açabilir ve aşağıdaki belirtiler ortaya çıkar:
- Sürekli yorgun hissetmek
- Düzensiz veya ağır adet görmek
- Unutkanlık
- Cilt kuruluğu
- Soğuğa dayanamama
Tiroid Nodülü Neden Olur?
- İyot eksikliği
- Haşimato hastalığı
- Tiroidit ve guatr
- Hipofiz bezi sorunları ve hipotiroidi
- Risk faktörleri
Tiroid Kanseri
Tiroid bezindeki hücrelerin kansere dönüşmesiyle meydana gelen bir kanser türüdür. Genelde boyunda bir kitle ya da tiroid bezi içinde bir nodül olarak karşımıza çıkar. Tiroid kanserleri diğer kanserler kadar kötü seyreden bir kanser türü değildir. Çoğu tedavi ile yok edilebilir.
Tiroid kanseri tek tip değildir. Sıklık sırasına göre:
- Papiller kanser
- Folliküler kanser
- Medüller kanser
- Anaplastik kanser
olmak üzere 4 gruba ayrılır.
Tiroid Kanseri Belirtileri Nelerdir?
- Boyunda ele gelen veya görülebilen kitle
- Ses değişikliği, seste kalınlaşma
- Yutma güçlüğü, boğazda takılma hissi
- Solunum güçlüğü
- Boyun veya boğazda ağrı
- Boyundaki lenf bezlerinde büyüme
Tiroid Kanseri Neden Olur?
- Tiroid hastalıkları
- Radyasyon
- Şeker Hastalığı
- Diğer risk faktörleri
Tiroid Kanseri Tanısı ve Tedavisi
Tiroid nodülüne yapılan ince iğne aspirasyon biyopsisi ya da tiroid nodülünün cerrahi ile çıkartılması sonrası patolojik inceleme ile tiroid kanseri tanısı konur.
Tiroid kanserinde tedavi kanserin tipi ve evresine göre değişmekle beraber, primer tedavi cerrahidir.
Cerrahi Tedavi
- Tiroid bezinin alınması
- Hormon takviyesi
- Radyoaktif iyot tedavisi
- Radyasyon tedavisi ve kemoterapi
Paratiroid Adenomları
Paratiroid adenomu, aşırı parathormon salgısı ile karakterize paratiroid bezinin iyi huylu tümörüdür.
Normalde bir mercimek tanesi büyüklüğünde olan Paratiroid bezi, bazen bir ya da daha fazla büyür ve çok daha fazla hormon salgılar. Normalden fazla büyük olan bu bezlere ‘paratiroid adenomu’ sebep oldukları hastalığa ise ‘primer hiperparatiroidi’ denmektedir. Primer hiperparatiroidi kanda kalsiyum seviyesinin aşırı yükselmesi (hiperkalsemi) ile sonuçlanır.
Ender de olsa adenom olmadan birden fazla paratiroid bezinin büyümesi ve aşırı hormon salgısı söz konusu olabilir. Bu durumda primer hiperparatiroidiye sebep olur.
Çok nadiren paratiroid kanserleri de primer hiperparatiroidiye neden olmaktadır.
Paratiroid adenomunun-primer hiperparatiroidinin belirtileri nelerdir?
Hastaların yaklaşık olarak %80’inde hiçbir belirti görülmemektedir.
Genellikle menopoz sonrası ve hipertansiyonu olan kadınlarda karşımıza çıkar.Kanda kalsiyum seviyesinde artışa sebebiyet vermesi dolayısıyla hiperkalsemi belirtileri görülmektedir. Bu belirtiler:
- Kas güçsüzlüğü
- Yorgunluk
- Halsizlik
- Kas ağrıları
- Depresyon
gibi spesifik olmayan belirtilerdir. Yani bu şikayetler nedeniyle çoğu zaman bu hastalık akla gelmez.
Hiperkalsemi şiddetli olan hastalarda:
- Kemik erimesi
- Böbrek taşları
- Sık idrara çıkma
- Karın ağrısı
- Bulantı kusma
- Hafıza bozuklukları
- Kişilik değişiklikleri
- Kabızlık
gibi belirtiler kendini gösterebilir.
Источник: //www.sjh.com.tr/tibbi-birimlerimiz/endokrin-sistem-cerrahisi/
Tiroit hastalıklarına karşı nasıl beslenmeli?
Endokrin sistem bir bütündür ve oldukça hassas bir organ olan tiroit bezi bu sistem içinde yer alır.
Vücudun orkestra şefi olarak nitelendirilen tiroit bezinin korunması için süt, yumurta ve yeşil sebzelerin yanı sıra balık tüketimine de önem vermek gerekiyor…
Endokrin sistem bir bütündür ve oldukça hassas bir organ olan tiroit bezi bu sistem içinde yer alır. Tiroit bezi, beyinde yer alan hipotalamus ve hipofiz bölgelerinin kontrolü altındadır. Tiroit bezinde tiroit hormonlarının sentezi ve kana verilmesi için birçok enzimin normal aktivite göstermesi gerekir.
Yeterli oranda tiroit hormonunun oluşması için tirozin aminoasidi ve iyoda ihtiyaç vardır. Tiroit ve endokrin hormonları birbirlerini direkt olarak etkiler. Örneğin kortizol ve insülin hormonları, tiroit hormonlarını değişik aşamalarda etkileme potansiyeline sahiptir.
İyot ve tirozinden sonra tiroit sağlığı için vazgeçilmez olan besin maddeleri selenyum ve çinkodur. Selenyum ve çinko, tiroit hormonu yapımında yer alan enzimleri ve T4 hormonunu dokularda T3 hormonuna dönüştüren enzimleri aktif hale getirerek önemli bir işlev görür.
Çinko ayrıca hipofizden TRH hormonunun salınımına yardımcı olur. Selenyum da antioksidan bir bileşiktir.
Tiroit sağlığı için tüketilmesi gereken yiyecekler
– İyot: Yağlı balıklar– Tirozin: Esmer pirinç kepeği, peynir, mısır, süt, süt ürünleri, yumurta, balık, et, deniz ürünleri, yer fıstığı, balkabağı çekirdeği, susam, kesilmiş sütün suyu, tam buğday gibi protein bakımından zengin besinler– Omega 3: Yumurta, yağlı balıklar, yeşil yapraklı sebzeler, keten tohumu, ceviz– Tekli doymamış yağ asitleri: Zeytin, avokado– Selenyum: Balık, kuru baklagiller, mantar, susam, ay çekirdeği, selenyumdan zengin yumurta– Çinko: Badem, istiridye, yengeç, tavuk eti, hindi eti
– Antioksidan, vitamin, mineral ve fitobesinler: Yeşil yapraklı sebzeler, dereotu
Hastalar nelere dikkat etmeli?
Tiroit hastalıklarında, özellikle de hipertiroit ve hipotiroitte serbest radikal miktarı artar. Hipertiroitte metabolizma çok hızlı olduğu için önemli miktarlarda vitamin ve mineral kaybı söz konusudur.
Bol vitamin ve mineralin yanı sıra, yeterli miktarda antioksidan ihtiva eden sebze ve meyvelerden zengin bir diyet yapmak önemlidir. B, A, C ve E vitaminlerinin gıdalarla yerine konması mümkün olmazsa, vitamin takviyesinin yapılması gerekir. Hipertiroitte omega 3 ihtiyacı da artar.
Keten tohumu, ceviz, yeşil yapraklı sebzeler bu açıdan çok önemlidir. Fakat balıklarda omega 3 ile birlikte bol miktarda iyot bulunduğu için hipertiroidi olan hastaların fazla balık tüketmesi uygun olmayabilir. Hipertiroitte osteoporoz sık karşılaşılan bir bulgudur.
Bu nedenle kalsiyum ve magnezyumdan zengin besinlerin tüketilmesi ve güneşten yararlanmak uygun olur. Sigara ve alkol hipertiroit durumunda tablonun ağırlaşmasına ve tekrarlamasına yol açabilir, bu nedenle uzak durulmalıdır.
Hipertiroitte kas kaybını önlemek için proteinden zengin gıdaların tüketilmesi özellikle önemlidir. Hipertiroidi olanların genellikle kolesterolü yüksek olduğundan kolesterol bakımından zengin hayvansal ürünlerin tüketiminden uzak durulmalıdır.
Tiroit sağlığını bozan etkenler
– Guatrogenler: Karalahana, turp, Brüksel lahanası, karnabahar, kırmızı turp, şalgam. Bu besinlerin içinde bulunan ve tiroidi olumsuz etkileyen izotiyosiyanatların etkisi bu besinleri pişirmekle azalabilir.– Kafein: Kahve, çay, çikolata, meşrubat. Kafein hipofiz bezinden ACTH hormonunu salgılanmasına ve kortizol seviyesinin yükselmesine yol açar.
– Çevresel toksinler, ağır metaller: Fluor, klor, cıva ve diğerleri– Sigara: Sigara dumanında yer alan tiyosiyanat, iyodun tiroit bezi tarafından tutulmasını azaltır, sigara tiroit bezini ve nodülleri büyütür.– Basit karbonhidratlar: Basit karbonhidratlar fazla miktarda insülin salgılanmasına neden olur. İnsülin de kortizol gibi tiroit sağlığını olumsuz etkilemektedir.
– Soya l Alkol– Yapay tatlandırıcılar
– Stres hormonu (kortizol)
Her tiroit nodülü kanser işareti midir?
Tiroit nodüllerinin kanser olup olmadığı önemli bir sorundur. Bu bakımdan tiroit kanserleri için belirlenmiş risk faktörleri vardır.
Baş, boyun bölgesi ve göğse radyoterapi uygulanmış olması, nodülün erkekte, çocukta veya genç, erişkin yaşta ortaya çıkması, nodülün ses kısıklığı ve komşu bölgelerde bezelerle birlikte ortaya çıkması kanser açısından önemlidir. Nodülün büyüklüğü de önem taşır.
İki cm'den büyük nodüllerin dikkatli bir şekilde incelenmesi ve kanser olmadığının mutlaka belirlenmesi gerekir. İki cm'den küçük nodüller komşu bölgelerde bezelerle birlikte, sert ve çevre dokulara yapışıklık gösteriyor ise risklidir ve gerekirse cerrahi işlem uygulanarak alınmalıdır.
Tiroit nodüllerinin incelenmesinde tiroit sintigrafisi önemlidir. Tiroit sintigrafisinde sıcak görünen nodüllerin kanser olmadığı söylenebilir. Nodül soğuk yani radyoaktif madde tutmamış ise kist, nodül veya kanser olabilir. Nodüllerin değerlendirilmesinde tiroit ultrasonografisi önemlidir.Tecrübeli bir radyoloğun yapacağı ultrasonografik tetkik dikkate alınmalıdır. Nodülün ultrasonografik özelliklerine göre gerekirse ince iğne aspirasyon biyopsisi yapılmalıdır. Bu süreçte negatif bir sonuç ortaya çıkarsa ve şüphe devam ederse işlem altı ay sonra tekrarlanmalıdır.
BiTTi
Источник: //www.sozcu.com.tr/hayatim/yasam-haberleri/tiroit-hastaliklarina-karsi-nasil-beslenmeli/
Haşimato Hastalığı Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi
Vücudun ürettiği antikorlar sonucu ortaya çıkan tiroid iltihaplanmasına, haşimato hastalığı (haşimato tiroidi) adı verilir.
Tiroid bozukluğu hem fizyolojik hem de psikolojik sağlık problemlere neden olan bir sorundur. Meydana gelen bu iltihaplanma kişinin vücut dengesi ve sağlığı üzerinde büyük etkiye sahiptir.
Kadınlarda erkeklere nazaran daha sık görülen haşimato hastalığı, toplumda %2-3 oranında bulunmaktadır.
Görülme oranı bu kadar az olmasına rağmen, son zamanlarda adını daha sık duyuran bir hastalıktır. 1912 yılında Japon Doktor Hakaru Hashimato tarafından keşfedilen hastalık, onun adı ile anılmaktadır. Halk arasında farklı isimlerle bilinen haşimato hastalığı Türkiye’de tembel gelin hastalığı olarak da bilinmektedir.
Graves (Basedow) Hastalığı Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi
Başlangıcında herhangi bir belirti ve şikayet göstermese de zaman içinde tiroid bezi yetmezliği gibi sonuçlar yaratmaktadır. Tiroidlerde yarattığı sorun ile kabızlıktan cinsel isteksizliğe kadar pek çok problemi beraberinde getiren hastalık, ilaç tedavisi ile hafifletilebilmektedir. Fakat ne yazık ki tamamen ortadan kaldırılması henüz mümkün değildir.
Haşimato Hastalığı Nedir?
Vücudun antikor üretimiyle ortaya çıkan ve tiroid üretiminde aksaklıklara neden olan sağlık problemine, haşimato hastalığı adı verilmektedir. Bir bağışıklık sistemi hastalığıdır ve vücudun kendi koruma sistemi tiroid hücrelerine saldırmaktadır. Bağışıklık sisteminin güçlü kalabilmesi için ihtiyaç duyulan antikorlar, kana karışarak vücudun tüm hastalıklarla savaşmasını sağlar.
Ne yazık ki vücut, kimi zaman antikor üretiminde hata yapıp peroksidaz enzimi ile tiroglobulin isimli moleküle karşı sorun yaratacak antikorlar üretir. Sorun yaratan ve kendiliğinden meydana gelen bu antikorlar, otoantikor ismiyle anılır.
Otoantikorlar, vücudun kendini tahrip etmesine neden olan antikorlardır. Çünkü üretildikleri an tiroid hücrelerini bularak onları imha ederler. Bu durum, vücudun tiroid hücrelerine mikrop muamelesi yapmasından kaynaklanır. Gerçekleşen bu durumun sonucunda tiroid iltihaplanması meydana gelir ve kısa sürede haşimato hastalığı ortaya çıkar.
Haşimato Hastalığının Nedenleri Nelerdir?
Haşimato hastalığı, vücudun otoantikor üretmesinden kaynaklanan iltihaplanmadır. Otoantikorlar ise belli sebeplere dayanarak üretime başlarlar.
Kişinin gereğinden fazla iyotlu tuz tüketmesi, otoantikor üretiminin temel nedenidir. İyot, haşimato hastalığı için gereken iltihabın kolayca oluşmasına sebebiyet verir.
Bunun dışında bireyin yaşamış olduğu ani kaygı ve üzüntü de otoantikorları devreye sokmaktadır.
Vücuda giren herhangi bir virüs, otoantikor üretiminin salgılanmasına sebep olabilir. Salgılanan otoantikorlar da bağışıklık sistemini devre dışı bırakmaya çalışır.
Haşimato hastalığının nedenlerinden bir diğeri de kalıtım olabilir. Genler aracılığıyla taşınan hastalık, anneden kız çocuklara bulaşabilmektedir.
Hastalığa nadir olarak görülse de hamilelik de neden olabilir.
Haşimato Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Hastalığın ilk belirtisi, dışarıdan da gözlemlenebilecek guatr şişmesidir. Hasta, guatr bezinin boyun kısmında yaptığı şişkinliği fark edince, hemen doktora gitmelidir. Haşimato hastalığının belirtileri arasında dikkat çeken bir diğeri ise kilo alımına neden olmasıdır.
Hastalık başladığında kişi 7-8 kilo alabilir. Bunun yanı sıra hasta, sıcak soğuk konusunda daha hassastır. Adet dönemleri dengesizleşir, hamile kalma konusunda başarısızlık gözlemlenir.
Depresyon, halsizlik, kabızlık, üşüme, kaslarda ağrı, ses kısıklığı, kalp ritim sorunu, kolesterol artışı, saç ve kaş dökülmesi diğer belirtiler arasındadır.
Haşimato hastalığının ilerlemesi durumunda, konuşma yetisinde kayıp oluşur. El ve ayaklarda ödem görülür. Bu ödemler yürüme engeline neden olabilir. Dilin işlevlerini yavaş yavaş yitirdiği fark edilir. Tat alma duyusu, kayganlıkla birlikte tespit edilir. Cilt renginde solgunluk ve kilo alma gözlemlenir. Kaşlarda dökülme, asabiyet ve huzursuzluk söz konusu olur.
Haşimato Hastalığından Korunma Yolları Nelerdir?
Haşimato hastalığından korunmanın ilk yolu tuz dengesidir. Eğer iyot konusunda dengeli olabilirseniz o zaman hem haşimatonun hem de tüm tiroid bezi hastalıklarının önüne geçebilirsiniz.
Bunun yanı sıra haşimato hastalığına neden olan otoantikor üretimini engellemek için derin üzüntü ve stresten uzak kalmaya çalışmalısınız. Stres, kaygı, depresyon hastalığı tetikleyen unsurlardır.
Bu nedenle olabildiğince sakin ve huzurlu ortamları tercih etmelisiniz.
Hastalık için gereken önlemi alabilmenizin bir diğer yolu bağışıklık sisteminizi güçlendirmektir. Bağışıklığınızı ne derece kuvvetlendirirseniz o derece başarılı olursunuz.
Çünkü otoantikorlar, vücudun bağışıklık sisteminin çökmesi için çalışırlar. Zayıf bir bağışıklık sisteminiz varsa hastalık kaçınılmazdır.Bağışıklık sistemini kuvvetlendirmenin ilk şartı ise dengeli ve sağlıklı beslenmektir.
Haşimato Hastalığının Tedavisi Nedir?
Tiroid çalışma düzeninde problem olmayan haşimato hastalarının bir süre gözlemlenmesi daha uygundur. Vücudun çalışma düzeni ne zaman bozulmaya başlarsa doktorlar o zaman harekete geçecektir. Kişi tiroitd sorunları nedeniyle doktora gittiğinde bozulmuş olan vücut yapısı için birkaç tetkik yapılır. Sıradan bir kan testinden ziyade hassas kan testleri, süreci hızlandıracaktır.
Test sonuçlarına bakıldığında doktorlar rahatlıkla teşhiste bulunacaktır. Kan testiyle birlikte saç dökülmesi, guatr şişmesi gibi görünen belirtiler için fiziksel muayene de yapılabilir.
Doktorlar, hastalığın teşhisini koyduktan sonra uzun süreli tedavi uygularlar. Bazı hastalar için tedavi süreci ömür boyu sürmektedir.
Hastalık, hormon eksikliğine neden olursa bu durumda hormon desteği yapılmaktadır.
Rota Virüsü Nedir? Hastalığın Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi Nelerdir?
Sentetik tiroid hormonu ile hastaya hormon değişim tedavisi uygulanır. Ağız yoluyla hormon dengesinin yeniden sağlanması amaç edinilir.
Hormon desteği kişilerin hastalık nedeniyle aldığı kiloları verdirir bunun yanında hızla yükselen kolesterol da düşer.
Bu tedavi dışında kolesterolü dengede tutacak, demir içerikli vitaminler, kalsiyum desteği, sodyum polistiren sülfonat da verilen ilaçlar arasındadır.Источник: //bilgihanem.com/hasimato-hastaligi-nedir/